Bloglar güzel bloglarla refaha erecektir demiş ünlü düşünür 12. Henry Damat Ferit. O yüzden sevgili Ella'nın blogu da bu refaha bizi götürecek olan elçilerden. Zaten popüleritisi fazla olan bir blogcu kendileri ama ileride çok daha ünlü olduğunda ben de hava atayım diye yaa oğlum ben yazmıştım bak o zamandan görmüştüm o blog ışığını onda diye yazmaya karar verdim:))
Ne kadar gevezelik ettim ya blogun ismini vermeyi unuttum Stockholm Sendromu ismi blogumuzun. Stockholm Sendromu ne olaki diye sorarsanız bakın işte tam burada:) Tiktak. Okuyun bekliyorum bu arada müzik dinleyeyim ben.....Kral Fm alemin en kralı..........dım tıs tıss......
Okudunuz galiba. Gelelim blogun içeriğine. Kişisel bir blog. Kategorimiz bu yani. Ama sanki hafif modaya kaçış var moda dediysek yani ayakkabısını elbisesini sunarken bak bu gün ne giydim tarzında ellanın ayakkabılar gibisinden yani anladın sen kadınsal bir blog fazlasıyla ama eğlenceli sıkıcı değil, monoton hiç değil, hayat dolu bir blog. Bolca fotoğrafsal mevzu var blogta. Geziyoe fotoğrafını çekiyor paylaşıyor yazıyor her şey var dolu dolu:) Okudukça hayata olan bağlılığınız artacak 3 yıl garantili:) Aynı zamanda The Turkish Girl in Sweeden:)
Son olarak Ella'nın bilinmeyen bir tarafını bulduk ekimizle birlikte. İşte o belgeler aslında Ella: Ömrü en kisa olanı, sapsari rengiyle içini ısıtan, koparmak istediginde ellerini kanatan, erişmeyecegin kadar derinde, kırmaktan korkacağın kadar narin, acmamış çiğdem, yağmurlari ertelenmis, şehirde acmaya mahkum bir çigdemdir aslında:) Belge inşallah doğrudur yanlışsa düzeltin:))
Bu yazıda desteğini hiç esirgemeyen Lusiciğime bu güzel blogu sunucularında barındıran sevgili Blogger'a çok teşekkür eder hürmetlerimi sunarım:)) Konnichi wa:) Bugün hem fiziksel hem zihinsel olarak çok yoruldum ama bu yazmama engel teşkil etmiyor içimdeki blog aşkına hangi çılgın zincir vuracakmş şaşarım şaşar, bizim arkadaş var ismi Yaşar, çok sever taze kaşar, köşkte konakta herkes yaşar huhe:) Ne diyordum hatlar karıştı bir ara TRTÇocuk kanalına bağlandık evet blog diyordum, çok severim diyordum bir de güzel bloglar oldu mu tadından yenmez bundan iyisi Şam'da kayısı diyordum::)
Bloglar güzel bloglarla refaha erecektir demiş ünlü düşünür 12. Henry Damat Ferit. O yüzden sevgili Ella'nın blogu da bu refaha bizi götürecek olan elçilerden. Zaten popüleritisi fazla olan bir blogcu kendileri ama ileride çok daha ünlü olduğunda ben de hava atayım diye yaa oğlum ben yazmıştım bak o zamandan görmüştüm o blog ışığını onda diye yazmaya karar verdim:))
Ne kadar gevezelik ettim ya blogun ismini vermeyi unuttum Stockholm Sendromu ismi blogumuzun. Stockholm Sendromu ne olaki diye sorarsanız bakın işte tam burada:) Tiktak. Okuyun bekliyorum bu arada müzik dinleyeyim ben.....Kral Fm alemin en kralı..........dım tıs tıss......
Okudunuz galiba. Gelelim blogun içeriğine. Kişisel bir blog. Kategorimiz bu yani. Ama sanki hafif modaya kaçış var moda dediysek yani ayakkabısını elbisesini sunarken bak bu gün ne giydim tarzında ellanın ayakkabılar gibisinden yani anladın sen kadınsal bir blog fazlasıyla ama eğlenceli sıkıcı değil, monoton hiç değil, hayat dolu bir blog. Bolca fotoğrafsal mevzu var blogta. Geziyoe fotoğrafını çekiyor paylaşıyor yazıyor her şey var dolu dolu:) Okudukça hayata olan bağlılığınız artacak 3 yıl garantili:) Aynı zamanda The Turkish Girl in Sweeden:)
Son olarak Ella'nın bilinmeyen bir tarafını bulduk ekimizle birlikte. İşte o belgeler aslında Ella: Ömrü en kisa olanı, sapsari rengiyle içini ısıtan, koparmak istediginde ellerini kanatan, erişmeyecegin kadar derinde, kırmaktan korkacağın kadar narin, acmamış çiğdem, yağmurlari ertelenmis, şehirde acmaya mahkum bir çigdemdir aslında:) Belge inşallah doğrudur yanlışsa düzeltin:))
Bu yazıda desteğini hiç esirgemeyen Lusiciğime bu güzel blogu sunucularında barındıran sevgili Blogger'a çok teşekkür eder hürmetlerimi sunarım:))
0 comments:
Yorum Gönder