Şile'de bayramın ilk günü bahçede oynarken kaybolan Berat isimli bir çocuk var. Efendim bu kardeşimiz daha 3 yaşında ve 2 gün yürütülen yoğun arama çalışmaları sonucunda sağ salim bulundu. Buraya kadar her şey normal. Tek anormal olan çocuğun evinde konuşlanmış olan reyting canavarlarının reyting uğruna neler yapabileceği.
Özay Erad isimli kadın sunucu evde konuşlanmış kadının yanında onun acısını!!! bizlere Türkiye'ye aktarıyor. Ne kadar gözyaşı o kadar reyting bu ülkede biliyorusunuz ki. Ne kadar mağdur edebiyatı o kadar köfte. Burası Türkiye. Bu ÖZAY ERAD isimli kadının kulağına sesleniyorlar çocuk sesi geldi mi bulundu tarzında bir şeyler. Ama bizim sunucu ÖZAY ERAD ise çocuğun cesedi bulundu anlıyor. Ne kadar odaklanmış reytinge demek ki, kafa başka yerde. Bilinçaltı devreye girmiş sanırsam.
Olay zaten yanlış anlaması değil sunucunun, diyelim ki öldü gerçekten çocuk bunu hemen o acılı kadına aktarmak mı gerek. Ne biçim bir insanlıktır bu anlamak mümkün değil. Düşünün ki 3 yaşındaki çocğunuz ölmüş, söylemesi bile kötü, bir anneye bunu böyle lök diye söylemek hangi vicdana hangi televizyonculuk ilkesine sığar. Televizyonların bir ilkesi yok zaten de, insan olan yapmaz bunu. Yozlaşan toplumun, yozlaşan ve sürekli izlenerek prim yapan televizyonlarından beklenen hareketler aslında bunlar!
Buna ders veren üniversite hocalarına, televizyonculuğu öğrenmesini sağlayan akıl hocalarına falan hepsine buradan selamlarımı iletiyorum. Sizin hocalığınıza tüküreyim lan. Bunları mı öğretiyorsunuz televizyoncu yetiştirirken.
- Nasıl reyting alınır?
+ Bir anneyi en acılı ve endişeli bir anında çocuğunun ölüm haberini vererek. Herkes sizden bahseder. Reklamın iyisi kötüsü olmaz!
Bu televizyoncu ve gazeteci tayfasından zaten zerre haz almam. Tamam bu iyi derim hep bir yamukluk çıkar sonra. Özel yetiştiriliyor gerçekten elemanlar. Bakalım ilkeli!!! bir yayın kuruluşu olan Kanal D ne yapacak, merak ediyorum. Bunları izlemeyin arkadaşım, prim vermeyin, Yeter artık lan, gidip bir gün tek tek boğazlayacağım hepsini, elimi kana bulandırmayın benim. Daha çok gencim :))
Bunu da unuturuz korkmayın, izlemeye devam bu ilkeli yayın kuruluşlarını huhe :) Selam. Şu, bize löp löp et olarak geri dönmesini beklediğimiz etleri mideye indirdiğimiz, gezip tozup arkadaşlarla bolca vakit geçirdiğimiz güzel bayram günlerinden birini daha yaşayıp eve geldim biraz ne var ne yok diye bakınıp yatacaktım ki Kanal D Ana Haber'in sponsorluğunda başrolünü Özay Erad isimili bir kadının oynadığı bir reyting oyunu ile karşılaştım. Bu kadarını bir Müge Anlı bir Seda Sayan programlarında bile görmemiştim vallahi ben. Oha, yuh gibi şeyler söylemek az bile kalıyor. Küfrün caiz olduğu dakikalar sayın seyirciler. Öncelikle ilgili video'yu buradan izleyebilirsin....
Şile'de bayramın ilk günü bahçede oynarken kaybolan Berat isimli bir çocuk var. Efendim bu kardeşimiz daha 3 yaşında ve 2 gün yürütülen yoğun arama çalışmaları sonucunda sağ salim bulundu. Buraya kadar her şey normal. Tek anormal olan çocuğun evinde konuşlanmış olan reyting canavarlarının reyting uğruna neler yapabileceği.
Özay Erad isimli kadın sunucu evde konuşlanmış kadının yanında onun acısını!!! bizlere Türkiye'ye aktarıyor. Ne kadar gözyaşı o kadar reyting bu ülkede biliyorusunuz ki. Ne kadar mağdur edebiyatı o kadar köfte. Burası Türkiye. Bu ÖZAY ERAD isimli kadının kulağına sesleniyorlar çocuk sesi geldi mi bulundu tarzında bir şeyler. Ama bizim sunucu ÖZAY ERAD ise çocuğun cesedi bulundu anlıyor. Ne kadar odaklanmış reytinge demek ki, kafa başka yerde. Bilinçaltı devreye girmiş sanırsam.
Olay zaten yanlış anlaması değil sunucunun, diyelim ki öldü gerçekten çocuk bunu hemen o acılı kadına aktarmak mı gerek. Ne biçim bir insanlıktır bu anlamak mümkün değil. Düşünün ki 3 yaşındaki çocğunuz ölmüş, söylemesi bile kötü, bir anneye bunu böyle lök diye söylemek hangi vicdana hangi televizyonculuk ilkesine sığar. Televizyonların bir ilkesi yok zaten de, insan olan yapmaz bunu. Yozlaşan toplumun, yozlaşan ve sürekli izlenerek prim yapan televizyonlarından beklenen hareketler aslında bunlar!
Buna ders veren üniversite hocalarına, televizyonculuğu öğrenmesini sağlayan akıl hocalarına falan hepsine buradan selamlarımı iletiyorum. Sizin hocalığınıza tüküreyim lan. Bunları mı öğretiyorsunuz televizyoncu yetiştirirken.
- Nasıl reyting alınır?
+ Bir anneyi en acılı ve endişeli bir anında çocuğunun ölüm haberini vererek. Herkes sizden bahseder. Reklamın iyisi kötüsü olmaz!
Bu televizyoncu ve gazeteci tayfasından zaten zerre haz almam. Tamam bu iyi derim hep bir yamukluk çıkar sonra. Özel yetiştiriliyor gerçekten elemanlar. Bakalım ilkeli!!! bir yayın kuruluşu olan Kanal D ne yapacak, merak ediyorum. Bunları izlemeyin arkadaşım, prim vermeyin, Yeter artık lan, gidip bir gün tek tek boğazlayacağım hepsini, elimi kana bulandırmayın benim. Daha çok gencim :))
Bunu da unuturuz korkmayın, izlemeye devam bu ilkeli yayın kuruluşlarını huhe :)
0 comments:
Yorum Gönder