Welcome

1 Haziran 2009 Pazartesi

Bir gurbet türküsü tutturdum duman duman

Aklıma düştü yine.

Gurbette (bu kelimeyi de hiç sevmem) olunca böyle kederleniyor insan düşünüyor. Ne yapıyorum nerdeyim diye. Her ne kadar yeni ortamlar edinseniz de, rahat bir insan, girişken biri olsanızda her zaman alışık olduğunuz ortam olmuyor tabi. Yabancı insanlar yabancı bir kültür. Her sabah karşılaştığın komşun yok. Bir tane hipi genç var bir de yosmaları. Sabahları işe giderken 3-4 sokak altımızdaki pastanede aldığım zeytinli, patatesli poaça da yok buralarda.

Veya sabah kalktığınızda göreceğiniz bir yüz yok (aile olarak). Bir beyoğlundan bir Caddebostan sahilinden aldığım zevk yok. Dünya buraya akın ediyormuş gidip birkere gördükten vayy! dedikten sonra birşey ifade etmiyor. Bir gönül bağlılığı yok defalarca gittiğim Topkapı, Sultanahmet beni daha mutlu ediyor.

Babamla yaptığımız hafta sonu gezileri de yok burda. Ofisine gelen kızlarıda kesemiyorum burdan. Elinden, yanağından öpemiyorsun burda sadece yutkunuyorsun. Tinerci de yok burda sövüp sayabileceğin. En çok yaptığım sonra da ballandıra ballandıra anlattığım köprü kavgalarım da yok. Köprü yok köprü olsa burda arabam yok. Ofis eve çok yakın. Yolda bir macera yaşamıyorsun. Çok renksiz. Çokta yağmur yağıyor. Boyum uzadı galiba biraz çim misali.

Güleç yüzlü insanlar da yok. Çaycı Neriman ablada yok burda. İki şekerli demli olsun:P Herkes modamod çalışıyor. Türkçe konuşacak kimse yok. Teyzemin yaptığı zaytinyağlı dolmalarda yok burda. Damat'ın Konya'dan getirdiği kazık gibi bayat mevlana şekerleri de yok.

Gözlerim de bozuldu galiba. Gözlük takmakta istemiyorum. Yaşlanıyor muyum doktor Bey. Kaç ay ömrüm kaldı.?

Gurbet elde yalnızam
Nasıl tüter cigaram
Hasret nasıl çöker ciğerime
Bunu gönlüme sor Aklıma düştü yine.

Gurbette (bu kelimeyi de hiç sevmem) olunca böyle kederleniyor insan düşünüyor. Ne yapıyorum nerdeyim diye. Her ne kadar yeni ortamlar edinseniz de, rahat bir insan, girişken biri olsanızda her zaman alışık olduğunuz ortam olmuyor tabi. Yabancı insanlar yabancı bir kültür. Her sabah karşılaştığın komşun yok. Bir tane hipi genç var bir de yosmaları. Sabahları işe giderken 3-4 sokak altımızdaki pastanede aldığım zeytinli, patatesli poaça da yok buralarda.

Veya sabah kalktığınızda göreceğiniz bir yüz yok (aile olarak). Bir beyoğlundan bir Caddebostan sahilinden aldığım zevk yok. Dünya buraya akın ediyormuş gidip birkere gördükten vayy! dedikten sonra birşey ifade etmiyor. Bir gönül bağlılığı yok defalarca gittiğim Topkapı, Sultanahmet beni daha mutlu ediyor.

Babamla yaptığımız hafta sonu gezileri de yok burda. Ofisine gelen kızlarıda kesemiyorum burdan. Elinden, yanağından öpemiyorsun burda sadece yutkunuyorsun. Tinerci de yok burda sövüp sayabileceğin. En çok yaptığım sonra da ballandıra ballandıra anlattığım köprü kavgalarım da yok. Köprü yok köprü olsa burda arabam yok. Ofis eve çok yakın. Yolda bir macera yaşamıyorsun. Çok renksiz. Çokta yağmur yağıyor. Boyum uzadı galiba biraz çim misali.

Güleç yüzlü insanlar da yok. Çaycı Neriman ablada yok burda. İki şekerli demli olsun:P Herkes modamod çalışıyor. Türkçe konuşacak kimse yok. Teyzemin yaptığı zaytinyağlı dolmalarda yok burda. Damat'ın Konya'dan getirdiği kazık gibi bayat mevlana şekerleri de yok.

Gözlerim de bozuldu galiba. Gözlük takmakta istemiyorum. Yaşlanıyor muyum doktor Bey. Kaç ay ömrüm kaldı.?

Gurbet elde yalnızam
Nasıl tüter cigaram
Hasret nasıl çöker ciğerime
Bunu gönlüme sor

0 comments:

Yorum Gönder

 
Copyright Blog Manias All Rights Reserved
ProSense theme created by Dosh Dosh and The Wrong Advices.
Blogerized by Bonard Alfin Blogger Templates.