Welcome

29 Haziran 2009 Pazartesi

1 2 3 Tıp - Kısa film

Merhaba:P Bugün ayağımdaki sorundan dolayı işe gitmedim. Perşembe gününe kadarda izinliyim. Çok yavaş yürüsemde yanımda biri olduu zaman rahat dışarı çıkıp gezebiliyorum bana acımayın yani:P Bu anlamsız girişten sonra bugün elde ettiğim bir kısa filmi sizinle paylaşacağım yavru kuşlar:P

1-2 sen önce çekilmiş bir kısa film. Harika ötesi. Konusu ise tıp öğrencilerinin çektikleri yaşadıkları ve nelerle karşılaştıkları hakkında. Çok başaralı gerçekten:P İki bölümden oluşuyor ama ben size ikinci bölümünü vereceğim. O daha güzel haha çok komik:P İlk bölüm ie ikinci bölüm bağlantısız ilk bölüm girii manasında sayılabilir. İlk bölüm için buraya bakabilirsiniz.

Ve komik ikinci bölüm işte. Gerçekten doğru bunlar benim 2-4 tabip arkadşaım var aynen bunları yaşamamışlar hep anlatırlardı bazı şeyler:P:p İzleyin kaçmaz bu komedi. Daha önceden izlediyseniz yine izleyin. Kırmayın beni haha:P

Devamı >>

28 Haziran 2009 Pazar

Fw: Fare Kapanı

Ces'in forward mail serisini bilirsiniz:P Aynı zamanda kendisini Kpss fatihi Ces diye de bilirsiniz:P Ben de ondan özendim bana öyle çok sık gelmez bunlardan bugün bir tane gelmiş mail. Ayağım şiş olduğundan evde pineklerken sizle paylaşayım dedim:P Her fw mailde olduğu gibi sonu gönder ile bitiyor ben orayı sildim:P ama en azından hikaye güzelmiş ben sevdim:P Forward mailinde bir adabı var di mi:P


Duvardaki catlaktan bakan

fare, çiftlik sahibi ile karisinin

bir paket actiklarini gordu

.

"Icinde yiyecek mi var?'"

derken - - -

Bir baktı ki

fare kapanı!!.



Hemen bahceye kosup,

alarmi verdi :


Evde kapan var!
Evde kapan var!'


Tavuk gidaklayip ,

kafayi kaldirdi ve,

'Bay fare", bu sizin icin ciddi

bir sorun olsa da sahsen, beni ilgilendiren

bir tarafi yok ne yazik ki! .

Fare donup bu sefer domuzcuga,

"Evde kapan var,

evde kapan var"!

dedi.


Domuzcuk konuyla ilgilendi ama,

kendi hesabina

'Uzgunum bay fare, vah, vah

emin ol senin icin dua edecegim"

dedi.



Fare bu kez öküze yoneldi:

"Evde kapan var!"

"Evde kapan var!"

diye bagirdi nefes nefese.



Öküz: 'Wow, Bay Fare,

Senin icin uzuldum,

ama burnumu sokacagim bir sey degil.'

dedi.

E farenin de basini egip,

gitmekten baska caresi kalmamisti...

yalnizlik ve terkedilmislik hisleri icinde,

fare kapani ile artik....tek basina basa

cikmaya calisacakti!.

***

O aksam evde, alisilmamis bir ses duyuldu.

Sanki bir kapan,

avinin uzerine kapanmisti.


Sese kosan cifcinin karisi, karanlikta kapana,

zehirli bir yilanın kuyrugu kaptirdigini gormemis.

Yilan da onu isirmisti..



Ciftci karisini hastaneye kosturdu,

Karisi eve atesli dondu.



E atesli insana ne verilir??

sicacik bir tavuk corbasi!!!.

Tavuk acilen pisirilmis!



Ama kadin hala iyilesmiyormus,

E es dost ahbap, gelince hasta ziyaretine,

ciftci de sofraya domuzcugu cikarmak

zorunda kalmis!!!.




Ama ciftcinin karisi iyilesmemis;

ölmüs!!!!!.



Aman ne kalabalik gelmis cenazeye,

ne kalabalik!!!


Bu sefer de konuklari,

doyurmak icin kesilen öküz olmus....

Fareye de olan biteni

deliginin ardindan izlemek kalmis!....

***

Onun icin bir daha,

seni ilgilendirmeyen bir sorun

karsina cikarsa... bir dusun!!! ----

Birimiz tehdit altindaysak,

hepimiz risk altindayiz.



Bu hayat denen yolculukta

Birlikte yol almaktayiz..

Birbirimizi kollayip,

guc ve guven paylasmaliyiz.



UNUTMA. . . . . .


HEPIMIZ, BIRBIRIMIZIN HALI TEZGAHINDA

HAYATI ONEMI OLAN IPLIKLERİZ!!!!

VE SOYLE YA DA BOYLE,

HAYATLARIMIZ BIRLIKTE DOKUNUYOR.

***

Devamı >>

27 Haziran 2009 Cumartesi

Türk Blog Yazarlarının genel özellikleri

Selam (el sallama ve masum gülümseme hareketi). Hepimiz blog yazan insanlarız. Bu blog yazan insan topluluğun bazı karekteristik özellikleri var tabi. Bunları dile getirmek gerekiyor. Neden mi. İlerde 3000 li yıllarda araştırmacılar desinler 2000 li yıllarda Türk blogcuların özellikleri falan diye.:P:p Tamamen tarihe bir not düşme amacı güdüyorum:P Eyy ilerdeki araştırmacı kişilik selam ederim sana:P haha (haha, kahkaha anlamına gelir :D)


1. Sorgulayıcı - Asi

Türk blogcuları çok sorgulayıcı bir kişilik yapısına sahip. Hiçbir şeyi öyle bodoslama kabul etmiyorlar. Neden böyle neden şöyle. Yok niye gözünün üstünde kaşın var gibisinden serzenişlerde bulunabiliyorlar. Onlara bir şey kabul ettirmek hiçte kolay değil. Hepsi kendi düdüğünü öttürüyor. Asi bir ruha sahipler. Ama buna rağmen kardeşçe blog yazmaya devam ediyorlar. Çok ilginçler çok.

2. Televizyon izlemezler – İnternet bağımlısıdırlar


Geneli televizyon izlemeyi sevmez. Bazıları hiç izlemez, bazları favori dizileri vardır sadece onları izler. Bazıları ise televizyondaki her şeyi izlese de ortama ayak uydurmak için ayy televizyonda ne amele işi. Ben How I met your mother, South Park izlerim der.:P:p Ama bunların sayısının pek çok olduğunu sanmıyorum. Geneli televizyondan uzak bir yaşam seyreder. Eğer evdelerse internetin başından bir an için kalkmazlar dışarıda olduğu zamanlarda ise telefona sarılırlar:P Bu zaman diliminde kızların favori dizileri Aşk-ı Memnu, erkeklerin ise Kurtlar Vadisi olarak şekillenmektedir:P

3. Egoları çok yüksek insanlardır.

Türk internet dünyasında egoları en yüksek insanlar olarak nitelendirilebilir. Genelde kendilerine çok güvenirler. Güven tek başına başarıyı getirmeyecek olsa bile tespitlerim ölçüsünde şu zaman diliminde hepsinin ilerde iyi yerlere geleceğini umuyorum:P Ara ara egoların çarpışması yaşanabilir. Ben kendimden örnek verecek olursam var 1-2 tane çarpıştığım:P Bu egoların yarışması bazen sessiz ve derinden, bazen de direkt bloglar üzerinden yazılar yazarak gerçekleşebilir. Ama arada çarpışsalar da birbirini seven bir kitledir genelde.

4. Milliyetçidir, solcudur, dincidir, ılımlıdır, şucudur bucudur....

Sadece bir zümre blog tutmaz. Her topluluktan blog yazan insanlardır bunlar ve görüşlerini blogları üzerinden çekinmeden sert bir şekilde dile getirirler. Genelde karşısındakinin görüşüne saygı duysa da fazlada dinlemezler. Bazen yazılarında mesajda verirler görüşleri hakkında. Mesela yazılarının sonunda “Tanrı Türk’ü korusun ve yüceltsin “ gibisinden mesajlara verebilirler:P Bildiği doğrulardan onları vazgeçirmek imkansıza yakındır. Yani her türlü dünya görüşüne sahip insan blog yazar. Türk blogları bir mozaik gibidir.:P

5. Genelde esmer veya kumraldırlar, sarışın sayısı çok çok azdır

Araştırmavı ilginç geldi di mi.:P Evet sarışın blogcu sayısı pek azdır bildiğim kadarıyla. Bir babegazelle var sarışın olarak bildiğim. Gerisi genelde esmer veya kumral. Öyle sarı blogger yok gibi. Keşke olsa tabi ama yok:P Yani 2000 li yıllarda Türk blogcuları genelde esmerler diyebilirsin:P Bir oran verirsek tahmini %90 nı esmer veya kumraldır. Ama saçlarını sarıya boyayıp sarışın olabilirler. Çakma sarışın demem söz:P

6. Komiktirler

Türk bloglarını okurken genelde yüzünüzde aptalca bir gülümseme oluşur. Güzel yazarlar. Özellikle bazı bloglar vardır ki Cem Yılmaz’ın blog şubesi olarak çalışırlar. Az veya çok her blogger biraz komiktir. Ancak melankolik, aşk böcüğü blogları pek bunu yansıtmaz.Yani %70 i komiktir, güldürür. Yaşamı daha anlamlı kılar:P

7. Kız blogları ya moda ya da kişisel bloglardır.

Kız bloglarının büyük bir çoğunluğu kişisel blogtur. Geri kalanı da moda blogu olarak yazar. Başka türde blog bulmak pek zordur yok gibi bir şeydir. Bu alanda uzmanlaşmışlardır. En başarılı kşisel bloglar genelde kızlar arasından çıkmaktadır. Büyük hayran kitleleri vardır. En revaçta olanları Siminya ve Pucca’dır. Kızların erkeklerden daha iyi yazdığı da iddia edilmektedir aynı zamanda:P

Daha da yazacaktım da sıkıldım az uzun zaman sonra yazınca randıman düşüklüğü yaşadım galiba:P Neyse bizim blogcuların özellikleri böyle. Daha birçok özellik belirlemiştim unuttum şimdi:P Bir de bu özellikle benim tanıdığım bildiğim bloglara göre şekillenmiştir. Şöyle 3000-4000 blogtan çıktı bunlar:P:p
Devamı >>

26 Haziran 2009 Cuma

Muhallebicinin Oğlu

Dün gece atv’de bir film izledim. Çok güzeldi arkadaş. Çok eski bir film galiba bir 8-9 senesi var filmin. Ben daha önce izlememiştim ama duymuştum ismini. Muhallebi çocuğu filmi galiba diye bir izlenim oluşturmuştu bende:)) Ama öyle değilmiş arkadaş geçen yıllarıma yandım izlemediğim için:):)

Soner Arıca’nın Adın Bahardı diye bir şarkısı var ya onda bir çocuk var mahallenin güzel ablasına aşık oluyor. Sonra o abla evlenip gidiyor falan filan o tarz bir film. Fimde de aynen böyle oluyor babasını baskısında büyümüş olan çocuk büyüyor bir muhallebi çocuğu olarak. Kocaman adam olmasına rağmen içine kapanık bir adam.Acıdım adama harbiden. Halime şükrettim lan:D

İşte sonra bu abla mahalleye geri dönüyor. Oğlan o ablayı gözetlerken polis yakalıyor o arada zengin biriyle evlenme arifesindeyken oluyor tabi bu olay.Bunların hepsi bir anda oluyor :D Oğlanı evlendirmeye çalıştıkları kızda salak mı salak .Neyse sonra bizim oğlan çiçek alıp kapısına gidiyor bir nevi gönlünü açıyor ablaya :D Tam Türk filmi lan.:) Ablada işveli nazlı falan yani:)

Sonra bizim oğlan ablayı sinemaya falan götürüyor işi büyütüyor yani ama filme bakacağına kadına bakıyor sadece:D Kadın o kadar işveli ki bakmasında ne yapsın.:D Babası o salak kızla evlensin falan tartışıyorlar. Baba bir tokat sallıyor oğlan soluğu bizim işveli ablanın evinde alıyor:D Hopp sonra evleniyorlar.Sonra babası oğlanı kabul etmiyor gelme lan bir daha diyor. Hemen ardına bizim oğlanın babası ölüyor.Olay olay üstüne :D

Muhallebici dükkanı oğlana kalıyor. Oğlanda hemen satıyor kaynana rahat durmuyor oğlanda saf. Vur eline al ekmeğini. Bizim oğlan kadınla kavga ediyor falan sonra sokaklarda yaşamaya başlıyor. Böyle saç sakal karışıyor.Bir süre sonra evin önüne geliyor kadın parayı alıp gitmiş evi boşaltmış. Yıkılıyor garibim tabi.Sonra kadın bunu unutmamış karşılaşıyorlar mahallede. Ağlaşıyor, sarılıyorlar falan bitiyor orda Çok güzeldi lan.

Öyle böyle derken tüm filmi anlattım. Var mı ki şimdi böyle güzel ablalar mahallerde. Benim hiç olmadı lan. İstanbul’da bizim mahalle ortamı bile yoktu zaten nerde güzel abla lan:D buradan bir sonuç çıkaralım. Ana fikri nedir filmin diye sorsalar cevağ çok basit. Muhallebi çocuğu da olsan mahallenin en güzel ablasını da götürebilirsin:D huhee:)) huehhehe.D
Devamı >>

25 Haziran 2009 Perşembe

ey hafıza! kanıyor ne varsa süzdüğün...


Hani ünlü birileriyle aynı ortamda bulunursunuz, ama böle dip dibe filansınızdır. Çok coolsunuzdur nedense, ne bilim sanki yanınızda oturan karşı komşunuz züleyha gibi davranırsınız ya. Ağır ve mağrur kişiğinizle salınırsınız etrafında, hiç pas vermezsiniz. Ama içinizden çığlık atmak boynuna sarılmak filan geçer. Hah işte, ben öle davranamıcaam hiç bu tanıtacağım blog için.

Ayyyyyy bennn onu daha şukadarcıktan tanıyorum. Böleee nasıı anlatiim şimdi bu yazıyı böle yazdığım için kafama bişiy fırlatma ihtimali var ama kıyamaz bana.(taa izmir’den zor tabii bide) Çok seviyorummmm çook. Blog dünyasına ilk adım attım, adım bile sayılmaz emekleyerek girdim onu buldum nasıl bulduysam. İyi ki de buldum, tüüm yazılarını okudum ama tüüm. Sizde okuyum, ne demiştim hatırlayınız “ben birşeyi sevdim mi herkes sevsin isterim”. Aha bu en sevdiğim, hiç alınmaca darılmaca yok. Torpil değil vallaa bana ne. Maksat sizlere bi faydam olsun, dikkatinizden kaçmıştır , es geçmişsinizdir, olmadı hayatınızın hatasını yapmışsınızdır ama farkında değilsinizdir. Zararın neresinden dönerseniz kardır diyorum başka da birşey demiyorum.

Blogun bi kere URL adresine aşık oldum ben. Blogunaqsanabisiyolmasın. Var mı böyle birşey yaa.Bu nasıııı kendine çeken bi isim, nasıl sıcacık, nasıl böcekler, kelebekler, kuşlar çiçekler . Yani blogda hiç yazı olmasın ben bu adres için her gün tıklarım.Sanki beni çağrıyordu, bi korumacı , bi sahiplenici, bi “ne olursan ol gel”ci. Dedim ya emekleme zamanımda kucak açtı bana bu çağrısıyla. Bakın ne diyor “ sana bişiy olmasın”.(daha ne olacaktı bilmiyorum ama!!!)

Blogun adı “ey hafıza! kanıyor ne varsa süzdüğün...” yoruma bile gerek görmüyorum...

Ve bloggerımızın ismi “yesari’nin winstonu”... : )))))

Efendim namı diğer “winston wolf”

Blogda neler bulabilirsiniz zaten göreceksiniz, peki neler bulamayacaksınız ; bir kere klişe hiçbirşey olmayacak.Alışılagelmiş konular olmayacak, ne bilim blog kritikleri olmayacak. “Bu blogerlar da bilmem neye taktı, şuna taktı , buna taktı” gibi şeyler olmayacak. Öle taş gibi hatun resimleri, süslü püslü fotoğraflar, çok renkli resimler olmayacak. Bunları vaadetmiyorum size.
“Bu hafta vizyonda şu film vardı , şöleydii film böleydi”olmayacak. Hepsi olmasada okuduğunuz kitap yorumları ve film yorumları hiç okumadıklarınızdan,belkide varlığını bile bilmediklerinizden olacak. Şimdi şöle birşey var, yorumu yapılan filmlerin çoğunu benim gibi popüler kültür mağdurları ilk defa görüyor olacaktır ama izlemiş ve babalar gibi yorumlar yapmış olanlar var altına. Onlarla ilgili tespitim şu oldu vakti zamanında “ siz bana fazlasınız , ıı ıhhh”. Filmler ve kitaplar keşfinizi bekliyor anlayacağınız.

Sonraacımaaaaaa, bi laf ebesi bi kelime cambazı, bi anlatım ustası, bi kendine bağlayan, bi vazgeçilmeeezz, bi tatlıııı bi tatlııııı: ) ( kesin öldürecek beni kesinnnn) Yani siz yine de blogda temkinli hareket edin, benden uyarması . İnsan en çok sevdiğinden korkarmış ya o hesap yani.
Yesari...
Devamı >>

23 Haziran 2009 Salı

Nerede o eski pokemonlar ah vah..

Pokemon. Ben utanmıyorum izledim bu çizgi filmi. En güzel yerinde de bitirdiler:P:p Sebepte bir tane ruh hastası çocuğun kendini pikaçu sanarak pikaçuu nidalarıyla balkondan aşağıya uçuşa geçmesiydi. Halbuki daha portakal adasına gidecekti. Ondan sonra yayınladılar mı bilmiyorum ama ben orda kaldım. Ben ne izlesem zaten ya yayından kalkar ya da başrol oyuncusu falan ölür. O kadar uğursuzum:P


Ama pokemon ile aramda bir gönülsel bağ oluşmuştu. O Ash pikaçuyu her seçişinde içim içime sığmıyor taşıyordu. Her elektrik salışı hala gözlerimin önünden gitmiyor:P:p haha:D Özellikle bu ağzından ateş çıkaran "Charmender" pek muhterem pokemon'un evrim geçirdikçe asileşmesinde kendimi buluyordum. Ama ben biliyordum adam olacaktı bu pokemon oldu da hah:P

Şunu da hatırlatayım bu çizgi film hangi tarhlerde izledim hatırlamıyorum ama kocamandım yine (84 lüyüm sen hesapla:P) ama Tsubasa üstaddan beri sürekli izlediğim bir çizgi filmdi. Ah ah:P Hatta esprilerimize de kaynaklık ediyor bizi daha bir komik kılıyordu şimdilerde pek işe yaramasa da baydı artık:P ilk zamanlarda seni seçtim Ahmet, Ayşe, Mehmet:P hadi bir koku saldırısı yap gibisinden seviyesiz espriler ne güzeldi:P:p Şimdi düşündüm de hemen şimdi, iğrenççç:P:p

En sevdiğim pokemon da Balbazar dı. Kahramanım benim:P Bir de şarkı söyleyeyip herkesi uyutan sonra yüzüne gözüne kaş göz çizen bir pembe pokemon vardı. Adını unuttum onuda seviyorum:P:p

Tamam tamam seni de seviyorum:P Eski günlerin hatırına Blog pokemonu diye bir blog mu açsak ki:P haha:D
Devamı >>

22 Haziran 2009 Pazartesi

Kuyruk Acısı - Blog Tanıtımı



Yazıyı gönderene bakınca amanın bu deli de kim diyerek şaşırmayınız..Şimdiye kadar hiç yazmamış olabilirim ama yaklaşık bir aydır bu blogun yazarlarından biriyim..Havamı da atarım böyle.. :Pp Ukturk yazar olmamı teklif ettiğinde kendini tanıtan kısa bir yazı yazarsın istersen demişti ama ben kendimi tanıtmaya gerek görmedim, çünkü tüm blog alemi beni tanıyor zaten.. :Pp Yani tanımayanlar ve tanımak isteyenler bloguma göz atabilir..Ben BlogMania'nın amacına da uygun olarak direk blog tanıtma kısmına dalmak istedim..İlk tanıtımım olduğu için acemice olacak biraz..İdare ediniz.. :))

Blogumuzun adı: Kuyruk Acısı

Kendisini -haftasonunu iple çeken, cumartesileri oltasını alıp rastgele iskele iskele gezen, aslen egeli, içgüdüsel olarak kendini karadenizli hisseden bir beyaz adam- olarak tanımlayan İbrahim Ortaç benim -bir tuhaf- olarak tanımladığım bloggerlardan..Kötü anlamda değil ama bu tanımlama.."Bir tuhaf" neyle ilgili yazdığını, hayat görüşünü, toplumsal olaylara ve gündeme bakışını tam olarak kavrayamadığım ama aslında satır aralarında bunun ipucularını veren bloggerlar için kullandığım tanımlamadır..Satır aralarında ipucular veren yazıları çok sevdiğimden bu blog da ilgimi çekti tabi hemen..Sanırım bir yorum bırakmıştı bloguma orda görmüştüm ilk olarak kendisini..İbrahim Ortaç diye kullanıcı adı mı olurmuş insan doğru dürüst bir nick seçer demiştim kendi kendime..Bloguna girerken de -büyük ihtimalle kronun tekidir, arabasının modelini, haftasonu götürdüğü kızları falan yazıyordur bloguna- demiştim ama ters köşeye yatırdı beni İbrahim.. (Ben suçsuzum valla İbrahim Ortaç adı beni bunu düşünmeye itti.. :Pp) Gerçi bir yazısında adının ibrahim olmadığını itiraf etti ama.. :P O yazıdan sonra ipraam demeye başladım ben zaten..

Blogda ne tür yazılar olduğuna gelince, blogun adına uygun bir şekilde bol bol eleştirel yazılar var..Sert bir üslubu yok aslında ama yine satır aralarında sağlam giydiriyor..Anlayana denilecek türden yani..Yazıları genellikle kısa, okunması kolay yazılar..Çok beğendiğim bir yazısına yorum olarak söylemiştim, anlatmak istediğini kısa ve açık cümlelerle ve çok iyi bir şekilde anlatabiliyor..Yazılarında dikkat çekmek istediği kelimeleri kalın yazıyor, bu yöntemini de beğeniyorum..Erkek blogger kadın blogger ayrımı yapmak istemiyorum ama ilgiyle takip ettiğim bir kaç erkek bloggerdan biri İbrahim..Ya da ipraam mı demeliyim? :Pp Bu arada duygusal şiirler, şarkı sözleri falan yazmasa da bloguna yine satır aralarında -ben düşünceli, romantik sevgiliyim- mesajları vermekten de kaçınmıyor..Böyle keşfettiğim özellikleri var elbet ama blogunda anlatmadığı, paylaşmak istemediği daha derin bir kişiliği olduğunu düşünüyorum..Belki o derinlikten kendisi de kaçıyor..Kimbilir? Bir de bazı yazılarına seçtiği başlıklarla da insanların dikkatini çekmeyi iyi biliyor..

Başka bloglarla oldukça ilgili bu arada, takip ettiği çok sayıda blog var diye tahmin ediyorum..Çünkü pek çok yazısında bloglara yazılan konuları kendi üslubuyla ele alıyor, kimi zaman eleştiriyor, kimi zaman hak veriyor..Bloglarda yazılanlarla ilgili yazabilme potansiyelini kendisi de keşfetmiş olacak ki kuyruk acısıyla yetinmeyip yakın zamanda bir blog daha açtı..Gossip ibram olarak mizahi bir üslupla biraz blog tanıtımı tadında -bloglarda ne haltlar döndüğüne dair- yazılar yazıyor..Bu bloga izleyici olarak katıldığınız takdirde başınıza geleceklerden sizin sorumlu olduğunuzu söylüyor ayrıca.. :D

Uzun lafın kısası, İbrahim Ortaç takibe almaya değer, boş konuşmayan bloggerlardan..Keyifli yazıları var..Henüz takibe almadıysanız, almanızı, okumanızı ve yorumlamanızı şiddetle tavsiye ederim ve bir blog tanıtmanın verdiği mutlulukla yazımı noktalandırırım..
Devamı >>

Burhan Altıntop en komik 10 sahne

Burhan Altıntop. Son zamanlarda televizyonlarımızın kralı. Ben şahsen adamı görünce yüzümde bir gülümse hasıl oluyor:)) Harika bir karakter. Bütün oynadığı sahneler çok güzel ama ben kendimce bir Top 10 listesi yaptım Buran Altıntop için. Özelikle Pavyon ve aslında ben yoğum lan bomba arkadaş çok güzel:))) Huhehe çok komik lan:)) Buran Altıntop Top 10 listesini sunmanın gururunu yaşıyrum. Ama ben videoları göremiyorum diyorsan yine şurdaki youtube'a girme yoluna uygula yasakları del:)))

Burhan Altıntop Pavyon



Aslında Ben yoğum - Balkonda Mangal



İkiside Aynı mı



Desti izdivaç



Facebook tan kız bulur



Futbol Yorumları



Burhan Aslı ve Cem'in Boşanma Davasında



Burhan Altıntop Titriyorum



Ruh Çağırma



Kuduz

Devamı >>

21 Haziran 2009 Pazar

Olacak O Kadar Adios reklamı :))

Yarın sabah sınavım var ondan dolayı uğrayamıyorum blog alemine. Hadi benim sınavım var diğerleri nerede:)) Kaan da kaybolmuş ortadan:)) Niysee dündü galiba Fox'ta genel istek üzerine diye bu aşağıdaki skeçi yayınladılar. Manyak olmuş harbiden:))



Şu geçenlerde giydirip giydirip çıkardığımız Adios reklamının mutasyona uğramış hali. Çok komik lan huhehe:)) Olacak o kadarı pek sevmem ama bu skeç pek bir güzel olmuş. İzlemeye değer :)) Ben kötü paylaşımda bulunmam hem:)) huhe:)) Emeğe saygı:)) Bana dua edin sınavım iyi geçsin:)) 3 kitap ve 50 şer sayfalık 7 makaleden 2 sınav olacağım :)) Adiosss:))



Devamı >>

18 Haziran 2009 Perşembe

Behlül Bihter ile sonunda mercimeği fırına verdi :P

Sonunda ya sonunda işte bu ya. Televizyonlarımızda beklenen sevişme gerçekleşti. İzleme imkanım yok olsa bile dışardaydım hadi evde olayım izleme imkanım olsa bile izlemezdim ama bu sahnenin daha olmamasına çok şaşırdım:P Daha önce götürmemiş miydi Behlül alalla:P:p Ne kadar ayıp:P

Az önce eve geldim hemen Twitter'da mesajlara bakayım dedim. Çünkü genelde burda sevgili bloggerlarmız dizinin gidişatı hakkında bilgiler veriyorlar. Babagazelle ve Pucca özellikle:P Diziyi ordan takip ediyorum... Şu mesajı gördüm ve hemen googladım. Twitter mesajı şyleydi. "hepimize hayırlı uğurlu olsun behlül sonunda tokmağı vudu bihtere darısı nihalin başına bi sezonda nihallen yiyişmelerini izleriz artık" :P:p

Heyecanlandım tabi haliyle ahah:P Habertürk'te soluğu aldım birden. Hemen alt manşette gördüm. Başlık aynen şöyle "Aşk-ı Memnu 'da beklenen sevişme" Haha tüm Türkiye ne zaman ne zaman diye bekliyormuş demek ki. Ahaha:P:P

Bu diziyi anlamak çok güç değil aslında. Daha önce burda Damat bir şema paylaşmıştı Aşkı-ı Memnu şeması diye. Orda herkes Bihter'e veriyordu şöför bile demek istiyorum ama yok malesef hehe:P:p Beklenen sevişmenin videosunu aradım aradım youtube'da hemen upload etmişler:P Buraya koysam mı ki belki hit yaparız falan haha:P:p Talep gelirse koyarım :P

Hadi bir beklenen sevişme daha gerçekleşti. Darısı diğer dizilerini başına. Amin. Bu arada Cumhurbaşkanı mayın yasasını onaylamış bir de belge çıkmış ortaya:P Bir de Ayşe Arman soyunmuş onun için Prensesin yazısını okuyun.:P

İyi geceler:P
Devamı >>

16 Haziran 2009 Salı

imdaaatttt!!! erkeklerr...

Bu yazım erkeklere gelsin, bir uyarı niteliğinde değil, kendimi ve sevdiğim erkekleri de düşündüğüm için yardım çağrısı niteliğinde. Gelecek nesiller adına faydalı olabilmek adına. Kendimi feda ediyor olabilirim ama bunu yapmak zorundayım.

Size anlatmak zorundayım ve siz kendinizi toparlamak mecburiyetindesiniz, anlıyor musunuz beniii.Ben karışmam, ne yapın edin bu gidişatı değiştirin.

Bu kadınların iç yüzünü az çok tahmin ediyorsunuz ama sizin bildiğiniz iceberg’in görünen kısmı, yok yok ne görünen kısmı, siz bir iceberg olduğunun bile farkında değilsiniz henüzz.
Bunlar var ya, siz erkeler hakkında bir manifesto yayınlamış ve hasır altından tüm eşrafa dağıtmış , ne görebiliyorsunuz ne ele geçirebiliyorsunuz. Kutsal kadeh, pandoranın kutusu gibi bir şey bu. Var olduğunu tüm kızlar biliyor ama herkes sorulduğunda inkar ediyor.
Kadınlardan biri zor duruma düştüğünde veya bir erkeğe kancayı taktığında, atıyorum evlenmeye ikna etmeyi kafaya koyduğunda hooop haber uçuruyor topluluğun diğer üyelerine, “bana şöle şölee davranıyor naapmalıyım, onu nasıl ikna edebilirim, onu nasıl bi androide dönüştürebilirim, nasılll nasıılll nasılll….” diyor mesela.Başlıyorlar çatır çatır anlatmaya, şu şudur, şu şöledir böledir, bik bik bikkk bikkk, veriyorlar aklı, veriyorlar yol haritasını, salıveriyorlar sizin üzerinize. Haaa sanıyor musunuz ki söylediklerimde abartı var, olağandışçılık var, Yesari’nin hayal dünyasının engin denizlerindesiniz. Değil yaaa, valla da değil billa da değil. İlluminati halt yemiş bunların yanında, illuminatiye kurban olun siizz, kedi kesin bağışlanmak için. Sonuçlarını görüyorsunuz kendinizde, en yakınınızda, en sevdiğinizi arkadaşınızda, eşinizde dostunuzda.” Gitti dağ gibi adam gitti” demiyor musunuz. Haaaa, siz şimdi o kararları özgür iradenizle aldığınızı düşünüyorsunuzdur birdeeee . Hadi ordannnn. Kadınlar sizin altınızda ki slip donlarınızı alıp boxer giydirmiş haberinizz yokk. Alın adam yazmış şurda.Ama bu gidişata bir dur demezseniz daha nelerinizi alacaklar haberiniz yok, aklınızı alacaklar demiyorum çünkü güzel olanlar onu zaten ilk 3 sn içinde yapıyor..( bu sizi mecbur bıraktıkları alışkanlık ve şekil değişiklikleri ile ilgili başka bir post yazarım, yoksa bu yazı çok uzayacaakk çook, valla bakkk)

Bunlar o kadar hinn, o kadar zekii, o kadar fettan şeyler ki, birbirlerinden öğrenemeyecekleri bilgileri alabilmek adına aranıza “kanka” adı verdikleri casusları sızdırıyorlar aranıza. “ayy canımmm canımmm , kelebekim , bebekim, sen benim en iyi arkadaşımsıın, aramıza sevgilim bilee giremezzzs, biz seninle karşı cinsinde arkadaş olabileceğinin bir kanıtıyırz”. “ne kadar saçma birşey dimi kadın ve erkekten dost olmazmış, ama biz çok iyiyiz cikcikim”. Buna kanan safları (Allah onları nasıı biliyorsa öle yapsın, erkekten dost mu olurmuşşşşşşş, taş olursun vallaaa taşşşş)ve salıyorlar aranıza. Tüm kromozomlarınıza kadar öğrenip onları size karşı örgütlüyorlar. Bir süre sonra bakıyorsunuz mutfakta bulaşık yıkıyor, sevgilinizle alış verile gidip “buu pembeeee ne kadarrr şeker bi pembe diimiiii, bana yakışır mı aşkitooom” sorusuna hipnotize olmuş şekilde “evet, bence şu lila olanıda almalısın sevgilim”diye cevap veriyorsunuz.

Ayyy daha fazlasını yazmaya ne gücüm ne mecalim yokk.Bir offf çeksem karşı ki dağlar yıkılırrr.

Sakınnnn bana 'bizde kadınları tanıyoruz, hepiniz aynısınız zaten' geyikleri yapmayın. Çünkü siz “bir musluk havuzu tek başına 3 saatte doldururken 3 musluk kaç saatte boşaltır , ama aynı zamanda bir musluk hala akıyor, bideee bideee havuzla yüzen çocuklar var, onların yaşları toplamı ne ki , bak senn ne halt yicez” diye debelenirken kadınlar arkanızdan kız kıs gülüyor ve ortada bir havuz olmadığını ne zaman fark edeceğinizi merak ediyorlardı. Uzun bi cümle olduğunun farkındayım ama çok sinirlendimmm çokkkkk.

Derin devlet halt yemiş bunların yanında. Küçük oyunlar sonucu onları bir anda çözdüğünüzü zannederken aslında oyun yeniden başlıyor. Benim bile kafam karıştııı ama onların karışmıyoooo yaa, inanın karışmıyorr. Ve bu beni çok korkutmaya başladı. Hemenn kendinize geliyorsunuzzz ve artık hiçbirşeyin onların sandığı kadar kolay olmadığını gösteriyorsunuz onlara. Valla benim kalbim dayanmayacakk. Yarın birgün oğlum olur, hali hazırda 2 yakışıklı yeğenim var. Hani bu bahsettiğimmm cevval portakallara değilse bile onların yetiştirdiği kızlara aşık olurlar, onların elinde maymun olurlarrr ve ben hiçbirşey yapamam. O yüzden şimdiden kelebek etkisi şart, bu yazı çoğaltılsın dağıtılsın, elden ele dolaşsın bananeeee. Tüm sevdiğim erkekler adına istiyorum bunuuu. Lütfeenn duyun beniiiiii.
Devamı >>

14 Haziran 2009 Pazar

Kırmızı butona basma:P haha süper:P

İnternette salak salak dolaşırken böyle elim çenemde:P buldum bu zamazingoyu:P Süper birşey. Her ne kadar üstünde do not press yani sakın basma nan bu butona desede sizi o kırmızı butona basın. Akıllara zarar adamlar yapmış süper yahu:P Gece gece iyi eğlendim:P Siz de eğlenin diye paylaşıyorum. Ayrımız gayrımız mı var canım:P



Basmaktan usanmayın bitmiyor hiç:P Yok yok bitiyor ama bitirebilirsen:P Soldaki resim ona tıklamayın:P Altta asıl olan:P



Devamı >>

Bana kullanıcı adını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim

13 Haziran Cumartesi saat 07.01 olduğunda benim gibi bir kullanıcı adı alma hevesindeki insanlar ki bunlar genelde blogger veya internet işiyle uğraşan kişiler. Ya da ya da Google da öne çıkayım beni kimse geçmesin havasında olan insanlar:))

O geri sayım yaparken ne kadar heyecanlandım bilemezsin eğer sen de o arada geri saymıyorsan. Böule kalbim güp güp etti ya alamazsam diye.:D Facebook’u hiç bu kadar ciddiye alacağım aklıma gelmemişti. Bilgisayarın saatini falan düzenlemiştim galiba ilk kullanıcı adlarını ben aldım Türkiye’de)) 5 tane kullanıcı adı aldım. 2 tanesi kendi adım ve soyadımla ilgili biri nick tarzında bir iki tane de elimde bulunsun diye güzel isimler aldım:)) Talep bile geldi abi bana versene diye huhehe:))) Elime ne geçti hiçbir şey geçmedi mutlu oldum sadece anlıkta olsa. Böyle kasım kasım kasıldım sonra tekrar kasıldım heheytt ilk önce ben aldım lan diye :))) Marka isimler alan orangutanlarda varmış baktım da bir yerlerinde patlayacak bence o adlar onların:)))


Kullanıcı adını aldım diye biraz Facebook’ta takıldım sonra yine öyle kaldı daha da açmadım. İlgimi çekmiyor artık arkadaş. Sürekli bir video paylaşımı ayrıca meşhur testler .Bir de hadi Türkiye facebook’ta en fazla biz olmalıyız. Heheyoo Galatasaray Fenerbahçe fan sayfaları yarışı falan:D Yeter lan. Adam olun::)

İşte bu kullanıcı adı aktivitesiyle biraz dikkatimizi çekti sevgili Facebook hazretleri. Arkadaşlarıma anlatıyorum blog twitter falan daha birçok şey. Ki bu insanlar internet başından kalkmıyorlar ne kadar gelin sizi ortamlara sokayım desem de ayrılamıyorlar ortamlarından.

Girdikleri ortamlarda sınırlı .Neler mi var. Tabi ki Msn ayrıca facebook, netlog, yonja, hürriyet milliyet haber siteleri böyle gidiyor.. En nefret ettiğim siteler bunlar bir de. Benim arkadaşım olamaz bunlar:))) Ama internet bunda ibaret Türkiye’de biraz chat yapayım kızı düşüreyim sonra eve çağırırız fanfini fin fon :)) Ama işin kötü yanı başarıya ulaşıyorlar genelde. Epey bir kitle bu siteler aracılığıyla tanışıp kaynaşıyor bizzat şahidim valla:D

Bu kadar anlattım bu yazıdan bir sonuç çıkarmak lazım. Siz kendinizi yormayın ben sizin yerinize çıkardım.:) Bana kullanıcı adını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. Artık sosyal hayat bu şekilde kendini gerçekleştiriyor huuu:D Eskide kaldı ucu yanık mektuplar mendil atmalar falan amca:D Çeşme başında beklemeyin artık kızlar bizim delikanlılar sizi facebook'ta, netlogta hazır ve nazır bekliyor:))
Devamı >>

13 Haziran 2009 Cumartesi

Blogger Yeterlilik Testi (BYT) Sonuçları

Blogger yetelilik testi (BYT)'nin sonuna geldik. Üşenmeyip cevap veren değerli bloggerlarımızın sonuçlarını açıklıyorum. Heyecanlı mısınız? :P Çok başarılı bir test olmuş hepiniz için sadece bir kişi hariç.:P Kılpayı testi geçemedi:P Kişi kişi açıklıyorum.

Önce en doğru cevapları veriyorum ve sonuçları açıklıyorum. Cevap anahtarı gibi kağıdıdan dolayı Selin'in cevapları doğru cevaplar:P O zaman başlıyoruz.

1. soruda en doğru cevabı yani Blog bir hobidir. Aynı zamanda yeni arkadaşlıklar edinebileceğin sosyal bir aktivitedir. Gold üyeliğe ihtiyacın yokturu verip tam 4 puan kazanmayı bildi.:P 2. soruda da yine en doğru cevabı verip 4 point aldı. 3. soruda da yine pijama cevabıyla en doğru cevabı vermiş. Maşallah:P 4. soruda da yine tam puan. 5. ve 6. sorulardan da yine ve yine tam puan almayı başardı. Son soruda da arkadaş kurbanı olanlar daha iyi oluyor diyerekten en doğru cevabı verdi.:p

Sonuç olarak %100 başarıyla 28 puanla tamamlıyor testimizi Selin ve ideal blogger ödülünü birincilikle almayı hak kazanıyor:P Tebrikler :D şak şak:P

Yağmur Cadısı ise ilk 6 soruya en doğru cevapları verip son soruda ikinci doğru cevabı verip tam 27 puanla %95 başarıyla tamamlıyor testimizi. İdeal blogger ödülünü veriyorum cadıyada:P

Sıra geldi sevgili blog yazarımız Babegazelle'ye:P O da sadece 4 cü soruya en iyi ikinci cevabı verip diğer tüm sorulara en doğru cevapları vererek 27 puanla cadıyla birlikte ikinciliği paylaşmayı bildi:P

Testimize katılan bir değerli blogger daha sevgili Findulias. Findu ise 1,2 ve 5 ci sorulara en iyi 2. cevabı verip, 25 puanla testimizi %85 başarıyla tamamlamayı bildi. İlerde daha yüksek puanlar alacağını umuyorum:P Daha çok test çözmek lazım haha:P

Yesari, Yejades ve testimizin sonuncusu Damat Ferit'e(Damat'ta kanaat notu kullandım 0 verdim:P) geldi sıra. Yesari ve Yejades sanırım dalgınlıklarına geldi kılpayı testi vasat olarak geçtiler.:P Dikkatli okumadılar soruları galiba:P Damat ise ruhunda olduğu için bu testten geçmesi çok zor. Taktım ona:P haha:P

Yazıyı yazdıktan sonra bir cevap daha geldi sevgili Kardankelebek'ten. Acaba dedim birinciliğe aday mı diye ama o da vasat değil ama &70 lik bit bşarıyla tamamladı tesitimizi. 22 puan:P Daha iyi olacak daha iyi haha:P Tebrikler:P

Eveeet. Listemize sevgili uçandepikte katıldı. Biraz geciktim sonucu yazmaya ama bana uçan tekmeatma lütfen:P:p Cevaplarına baktım ama istediğim sonucu alamadım sevgili depik:P:p Lütfen lütfen biraz daha dikkat. Para kazanmak için girmişim demişin olmaz ki biz bu işi karşılıksız sevmedik mi:P:p haha:D Ama yok arada kazanırsan beni de göre sana firekt testin cevap anahtarını veririm. Hatta girmene görek yok senin canımm:P:p

Evet bitti. Sorularımıza cevap veren bloggerlara teşekkürler. Sıkılıyordum biraz dün sıkkınlığımı almıştı bu test uğraş olmuştu:P Cevap verenlere en ideal blogger ödülünü yolluyorum. Kabul edin:P Öylesine eğlence amacıyla yapılmış bir testtir.:P Daha cevap veren olursa sonuçlarını buraya yazmaya devam edeceğim. Cevaplara bakmayın.:P:p

İyi haftasonları :P
Devamı >>

12 Haziran 2009 Cuma

Blogger Yeterlilik Testi (BYT) by Ukturk

Saatler, günler haftalar gelip geçiyor. Bebekler doğuyor dedeler hakkı rahmetine kavuşuyor. Kimisi cennete hurilerin yanına kimisi de zebanilere kanka olmaya gidiyor.:P:p Eee bu arada hayat devam ediyor yeni yeni cici mi cici bloglar doğal olarak bloggerlar ortaya çıkıyor. Bunların kimisi hemen bu işte eski sayılan bloggerlar arasında benimsenip kalıcı olmayı başarıyor. Kimisi de ya kendini gösteremeyip ya da geçici bir hevesiten ya da blog kavramını tam anlayamadığından (Gold üyelik falan yok burada:P) silinip gidiyor maalesef.


Ben de düşündüm o kadar işimin arasında buna birinin dur demesi gerekir diye. Hemen taşın altına elimi soktum Ukturk olarak bir anket hazırladım. Bu msn de çıkan anketler gibi kofti değil:P Bu ankete göre ideal bir blogger mısınız test edebilirsiniz.Bu test hem hali hazırda blogger olanlar için hem de yeni bu işe girecekler için bu konuda uzman Ukturk tarafından tasarlanmıştır:P:p İstediğiniz sorudan başlayabilirsiniz:P

Blogger Yeterlilik Testi (BYT) veya İdeal Blogger Testi (İBT)

1- Blog sizce nedir?

a) Blog, istediğin zaman istediğin kişiye giydirebileceğin bir ortamdır. Alayına isyan ölümüne özgürlüktür.
b) Blog, arkadaşların arasında hava atmana yarayan bir araçtır. Yeni bir model converse’i okulda ilk senin alman gibi bir şeydir.
c) Blog insanın kendine yakışanı giymesidir.
d) Blog bir hobidir. Aynı zamanda yeni arkadaşlıklar edinebileceğin sosyal bir aktivitedir. Gold üyeliğe ihtiyacın yoktur.

2- Blog ne değildir?

a) Her an, her zaman istediğini yapabileceğin bir yerdir.
b) Eski bir şarkıya rock coverı yapmak gibidir.
c) Ferhat Güzel’in metal söylemesi kadar absürd bir ortamdır.
d) Genç kız rüyası tadındadır.

3- Bloga yazarken genellikle üstünde hangi kıyafetlerin oluyor?

a) Don atlet
b) Hiçbir şey olmuyor
c) Simokin, takım elbise, döpiyes vb.
d) Pijama gecelik vb.

4- Bir blogger ile evlenmek/çıkmak doğru bir karar mıdır?

a) Evet
b) Hayır
c) Çekimser (aslında evet ama çaktırmıyorum)

5- Blog çok ciddiye alınması gereken bir ortam mıdır?


a) Evet kesinlikle takım elbisenin düğmesi iliklenerek okunmalıdır.
b) Hayır ne münasebet pabucumun blogları hah
c) Joker hakkımı kullanmak istiyorum. Kararsızım. Hem öyle hem böyle.

6- Blogunu biri almak istese çok para verseler verir misin?


a) Satarım, para her kapıyı açar.
b) Hayır satmam. Her şey para değildir.
c) O zaman gelsin düşünürüz hadi gel pişti oynayalım.

7- Blog yazmaya seni kim itti. Nerden girdin blog çetesine?


a) Kendim karar verdim. Blog benle başladı aslında.
b) Arkadaşımdan gördüm özendim. Benim de canım var ben de insanım.
c) Boş vaatlerle kandırıp bu yola ittiler beni. Arkadaş kurbanıyım.
d) Tamamen duygusal. Belki para kazanırım diye girdim bu çeteye.

Her soru kendinden bağımsız olarak puanlandırılmıştır:P Cevaplarınızı veriniz lütfen o kadar yazdım bak:P:p Türkiye'de hazırlanan ilk test örneğidir. Katılın. Sonuçları açıklayacağım.:P
Devamı >>

10 Haziran 2009 Çarşamba

Bi Dost | Blog

Son 7-8 gündür işlerin yoğunluğundan ve yeni arkadaşlıklardan dolayı bloga yazı yazamıyordum.Son iki gündür evdeyim ama bu kez de yazamıyorum çünkü ilham gelmiyor:P Galiba birisi bana büyü yaptı yazmak istiyorum ama kelimeleri toparlayamıyorum:P:p Başlıyorum ya Allah:P

Asli görevimiz olan blog olayını fazla unutmamak gerekiyor. Yesari son yazısıyla bunu hatırlattı tekrar bana. Bir nevi güzel blogların arşivini yaptığımızdan güzel ve başarılı her blogu burada yer vermeye çalışıyoruz. Onlardan biri daha işte. Göz ardı edilmesi imkansız çünkü. Onun adı “bi dost”. Her girdiğiniz blogta bi dost imzalı bir yorumla karşılaşabilirsiniz. Her yerde Türk var bloglar için Her yerde bi dost var olarak uyarlanabilir.:P:p

Bu bi dost ile her yerde karşılaşabiliriz. Telefonda bir ses;

- Kocanız siz aldatıyor hanımefendi.
- Hayır nolamaz. Ee kuzum siz kimsiniz?
- Ben bi dost :P


Bunun blog versiyonu bizim bi dost. Anarşist bir blogger bence. Delikanlı bloggerlardan. Tespitlerime göre bu Türkiye’nin yarısı AKP’ye oy verdi ya bunlardan biri de bi dost galiba. Öyle seziyorum:P Pardon AKP’mi dedim ne kadar edepsizim Ak Parti olacaktı. Çok sorry:P haha:P:p

Bi dost bir kız blogu. Öyle cicili bicili bir blog. Barbieler falan sağdan soldan fışkırıyor. Bir yandan da Hello Kityler var. Haha:P Yok yok hiç öyle değil. Çok radikal bir blog bence. Okunası güzel yazılar var. Genelde eleştirel bir üslup var bi dost’un blogunda. Ayrıyeten ( bu kelime de aklıma fındık getiriyor nedense:P) çok yazı yazıyor bu kız. Çok yazıyor çok. Yazacak çok şeyi var galiba. Her gün bir post giriyor.Hatta 2 tane. Çok hamarat. 10 parmağında 10 marifet:P:p Hem bu kadar yazı yazıyor hem de güzel yazıyor. Takdir edilesi bir durum:P Maşallah nazar değmesin:P

Kısacası şu yaz aylarına girdiğimiz blog dünyasının en kısır döneminde böyle güncel sürekli post giren bloglar zor bulunur. Onu küstürmeyin okuyun takip edin hatta reader’dan sıyrılıp bloga grip yorum yapın. Hatta onu kızdırın biraz. Size sert cevaplar versin. Ortam hareketlensin. Akp’ye laf vurun Yine AK parti olacaktı:P haha.D

Hadi gittim. Bu blog iyi bakın. Bizi de izlemeye devam edin. Yakında daha da büyüyeceğiz.:P
Devamı >>

En güzel "Britney Spears" şarkıları | Top 10

Bu aralar bir top listesi yapmak istiyordum hep.Ama üşengeçliğime geliyordu. Sonunda cesaretimi topladım:)). Gençliğimizin rüyalarını süsleyen güzellik, hatta bazen hala giriyor rüyalara huhe:)) Britney Spears top listesi yapmaya karar verdim. Şimdi ayykk Britney mi dinliyorsun Damat diye beni yadırgamayın arada dinliyorum yabancı pop çok hareketli böyle fingir fingir. Fingirdek şeyleri seviyorum ben:) Youtube engelini kaldırmak için Giremeyen bizden değildir.Başbakan bile giriyor sen mi eksik kalacaksın:))

1. Circus

Son albümünden bir şarkı bu Circus. Britney’nin yeniden doğuş albümü diyebiliriz. Yeniden eski havasına büründü bu albümle. O albümün en beğendiğim şarkısı. Klibi de güzel ee Britney’de güzel :)



2. I am Slave for You

Geldik top listemizin iki numarasına. Sizden gelen oylarla şekillenen listemizde bu hafta 2 numara da Slave for you var. Huhe kendimi yabancı radylardaki djler gibi hissettim.:) Bir de ağzımı yamultarak konuştum sen görmedin ama öyle hayal et :) Britney’nin çıtır zamanlarından bu şarkı da. Klibi de çok güzel. Daha sonraları birçok kez bizim kolpa popçular tarafından taklit edilmişti bu klip:D



3. I love Rock’n Roll

I love rock’n roll. Benim gibi arabesk kro bir insan evladı bile seviyor bu rock şeysini. Aslında rockçılarda davar biraz kroluk falan :) Ondan olsa gerek huhe:) Listemizin 3 numarasından kendine yer buluyor.




4. Overprotected


Bu şarkının ben de ayrı bir yeri var. Orta son veya Lise başında falan okul servisinin kaset çalarında dönüp dönüp çalıyordu bu şarkı. Bir de Shakira’nın bir şarkısı Whenever dı galiba o çalıyordu. O zamanın arabalardaki piyasa şarkısı olarak kullanılıyor muydu bilmem ama ben kullanırdım arkadaş:): ayyykk krocan huhe:D O zaman İsmail YK yoktu piyasa yapmakta zordu o zaman. Şimdi değişti her şey Çelik bile değişti:)



5. Toxic

Toxic listemizde 5 numaraya oturmayı başardı. Dinamik bir şarkı. Klibi de güzel yapmışlar. Uçka var bir hostes var işte erkekler var. Kız bunları iki gösteriyor sonra bir iksir içiriyor intikam alıyor. Melek yüzlü şeytan misali:) İnsanı canı uçağı binesi böyle bir tur atası geliyor bu klibi izleyince bir de o boyutu var. Çok sesli bir klip yani:D



6. Womanizer

Son albümden bir şarkı bu da. Womanizer. İlk klip çektiği şarkı buydu galiba bu albümde. Zaten yeniden bir sansasyon yaratması laızmdı seksi klibiyle yeniden gündem olmaya. Bizim kartel medyanın tabiriyle “ Britney seksi klibiyle Yotube’da en çok tıklanan izlenenlerde oldu veya Hürriyet internet sitesi Britney yeni klibiyle olay yarattı. Britney’nin birbirinde seksi fotoğrafları için tıklayınız huhehe:)) Velhasıl güzel şarkıdır hareketli falan iyidir severim :)



7. You Drive Me (Crazy)

Crazy kavramını belki de daha bir popülerleştirdi (çok zor söylemesi ) bu şarkı. Yeni bitme gençler arasında hemen bir İngilizce aşkı başlatmıştır Crazy cool falan :)) Onlar o zamanlar biz oluyoruz hemen kötüleme lan:D Dansın köküne vurulduğu bir klip. Hele arada bir Britney Stop diyor ya o beni benden alıyor :))




8. Hit Me Baby One More Time


Hit me baby one more time. Yeahh çok seksi:D Britney’nin ilk çıkış yaptı şarkıydı galiba bu. Dünyaca ün kazandı bu şarkıyla. Hit me baby dedi sonra yetinmedi one more time dedi. Allah dedik haha:):) Ayıyım ayı:)) Ok pass this song huhe:)



9. Do Somethin' ...

Bu şarkyı ben çok beğendim. Ama hatırladığım kadarıyla çok patlamadı. Galiba o albümde şu Madonna ile öpüştüğü klip vardı. Ondan dolayı arka planda kaldı. Çok hareketi bir şarkı kıpır kıpır. Favorilerimdendir:))



10. Boys

Bu şarkıyı pek sevmem ben açıkçası. Britney’nin yine ilk şarkılarından. Ama böyle teenage kızlar arasında popüler olmuş bir şarkıdır. Neden olmasın o aralar erkeklerden nefret ederler ya bunlar ondan galiba:D Bir bilseler erkekler olmasa olmaz falan huheh)) Sonda olsa Top10 a girmeyi başardı. :))

Devamı >>

8 Haziran 2009 Pazartesi

gülümse...

“Herşey bir toz bulutuyla başladı” diyor Meral blogda yayınladığı biyografisinde. Ve çok eğlenceli şekilde devam ediyor nereden gelip nereye gittiğini anlatmaya."Gülümse" koymuş olsada bogun adını kahkaha atmaktan kendinizi alamıyorsunuz her yazıda.

Bazı blog yazılarını okumaya başlarsınız. Sonra en üstteki yazı yetmez, bir alttakine geçersiniz, sonra bir alttakine, sonra bir bakmışsınız ki “önceki kayıtlar” yazısıyla karşı karşıya kalmışsınız. Bu böyle bir blog işte. Yazar kimliğini gizlemiyor, gayeett rahat. Header resmi internetten çalma değil, blogda sağda gördüğünüz (benimde yazıya eklediğim klip) sevdiği bir şarkıya ait değil, bizzat kendisi seslendirmiş. Sonracıımaa bi de yeni yetme blog yazarı değil. Bildiğiniz yazar. İclal Aydın’ın 2005 yılında çıkardığı “gülümse” dergisinde yazmış. Zaten blogda yayınladığı bir çok yazı o dergiye ait. Dergi yazılarının arasına bugünün yazılarını serpiştiriyor arada sırada ve sitenin müdavimi izleyicileri gülmekten kırıp geçiriyor.

Gönderilmemiş Mektuplar


Özellikle evlenmek üzere olanlara tavsiye edilmemektedir. Meşhur “evli ve çocuklu” dizisinde ki Al Bundy’nin dişi versiyonu Meral.. Başına gelmeyen kalmamış. Tavsiyem bir “botox” ve bir de “ilk sevgililer” günü yazısıdır. Ben koltuktan düşüyordum okuduğumda.Yani bir çok insanın hayatında trajedi sayılabilecek şeyleri bile o kadar akıcı ve eğlenceli şekilde kaleme almış ki “varsın böyle bir evliliğim olsun, bu kişilikle bu bile vız gelir” dedirtiyor insana. Aaaa bu arada yazılar eski dediğim gibi. Fakat dergi yayından kalktıktan sonra boşanmış ve bekar günlerinin maceralarını anlatmaya devam edecek gibi görünüyor.

Bu arada yaşıyla ilgili takıntısı var, olurda bloga yorum bırakırsanız bu konuda sizi uyarmalıyım. Pek bi cevval kendisi bu hassas meselede. Yok yaniii, zateeeen öle birinin neden yaşıyla filan ilgili sıkıntısı oluur hiç anlamıyorum yani. Ne alakaasıı varr neeee.

Birde müzik yönü var elbette. Sayfasına girdiğiniz de sağda bir video göreceksiniz. Bir zahmet tıklayın ve dinleyin. Muhteşem diyorum başka da birşey demiyorum.

Meral blogun adına hakkını vermiş gerçekten. Ne diyebilirim ki “gülümsemek hepimizin hakkı”
Devamı >>

Erkeğin kalbine giden yol nereden geçer ?

Erkeğin kalbine giden yol nereden geçer. Boğazından? Midesinden? Çok saçma değil mi yemekle kanar mı insan. Bir cazibe bir işve daha iyi kandırır erkek kişisini. Ona ne istersen yaptırabileceğin bir silahtır bu işve. Mesela kendimden örnek vereyim bana ne kadar dolmalar börekler yapsanda mutlu olmayabilirim. O kadar manyağım yani. Haaa yemez miyim yerim tabi ki günah boşa gitmesin huhe:))

Aslında şu aralar çok maduruz ev olarak gelip yemek yapan yok hiç:)) Sadece geçen gün böyle dar akşam huhe:)) (yeni öğrendim bu tabiri de ) karşı komşumuz pek muhterem teyzemiz fıstıklı irmik helvası yapmış onu getirdi düdük makarnanın üstüne çok güzel gitti valla :)) Elleri dert görmesin. O da olmasa zaten bize bakan yok :)) Yarın da fiyonk makarna yapacağız çeşit olsun hep düdük makarna yenmez ki :))

Peki neden böyle bir inanış var halk arasında. erkeğin kalbine giden yol boğazından midesinden geçer diye. Çok basit bence şuna dayanıyor bu söylem. Şimdi erkeği ne kadar çok yedirirsen o kadar çok şişkinlik yapar insanda, bu şişkinlik uyku getirir ve erkeğin gece hayatını bitirir bir nevi bir uyuşukluk hali oluşur..Özellikle hamur işi falan tam isabet 12 den vurma :)) Dışarı çok çıkmamaya başlayan erkek kişisi haliyle yeni dişilerle karşılaşma olasılığı azalır. Daha sonraki aşamada o hamur işlerini, o güzelim mantıları, börekleri yemeye devam eden erkek kişisi haliyle göbeklenecek ve piyasa fiyatı düşecektir. İktisatta buna göbek eğrisi adı veriliyor. Ben ürettim bu teoriyi :))

Yani eskisi gibi karaborsada olan o delikanlı, göbeksiz, yakışıklı ellini sallasa elli değil böyle ancak 1-2 düşmeye başlayacak onlarda ya kör ya topal olacaktır. Bu durumda dışarıda umudu kapanan adamcağız bari elimizdekinden olmayalım hem bu yemekte yapıyor diye düşünerek önceden hiçte farkına varmadığı eşinin sevgilisinin ne kadar güzel, efendim ne kadar ince ruhlu olduğunu düşünmeye başlayacak ve kendini mecburiyetten de olsa aşkına verecektir. Olay bundan ibarettir işte.

Maharet siz de değil o göbek yapan bol karbonhidratlı yiyeceklerinizde. Ama adamı kendime bağlayayım dışarıda gözü olmasın diye o fidan gibi, üçgen vücutlu delikanlıyı ziyan edebilirsiniz. Ama tercih sizin tabi ki. Eski fit haliyle hatırlayıp onu sevebilirsiniz yine de :) Yeter ki gönüller bir olsun değil mi :)) (Bu da koca bir yalan huheh)
Devamı >>

7 Haziran 2009 Pazar

Rober Hatemo - Esmer yarim herkes hayran

Maruzatım var arkadaş. Beni blog yazmaya ikna ederken, beni kullanmadan önce, bu bog alemi şöyle hareketli şöyle ihtiraslı hatta kızlar kendi teklif ediyor diyorlardı. Arada havuz partileri oluyor demişlerdi. Duygularımla oynadılar lan. Hiçbiri yok bunların. Sırf onun için yazmaya başlamıştım ben. Bugün olmaz yarın olur hadi daha yaz gelmedi havuz partilerine daha çok var diye kendimi avuttum..Ama yok hiçbirşey:))

Ben de bu hayal kırıklılığını nasıl aşarım diye düşündüm önce rakı balık mı yapsam diye düşündüm ama artık onunda suyu çıktığından yeni bir şey bulmam lazımdı. Ben de kendimi eski şarkılara videolara verdim. Ne alakası var değil mi? Ben de anlamadım zaten boşver:)).

Onlardan biri Rober Hatemo esmer yarim şarkısı. Bazen eski şarkıları dinlemek gerekiyor. Yenilerde de hayır yok arkadaş nerde o eski şarkılar diyip klişeye bağlayıp bitiriyorum bu yazıyı:)) Youtube linki koydum artık aşın şu engeli arkadaş.:)



Güzel şarkı değil mi yaa :)) Şimdi yok böyle güzel şarkılar:):) İzleyemeyenler için Ktunnell linki. Yok ben kesin çözüm istiyorum diyenler şuuu yazıdaki yöntemi yapsınlar alayına girebilirler:)))
Devamı >>

6 Haziran 2009 Cumartesi

Kadın olmak zor iştir aslında | 11 neden

Kadın olmak zor iştir aslında. Yani bana öyle geliyor. Biz erkeklere göre daha çok zorlukla karşılaşabiliyorlar. Aklıma gelenleri yazayım neler çıkacak bir görelim.:))

- Kadın otobüse dolmuşa bindiğinde duracağı veya oturacağı yeri iyi seçmek zorundadır. Fordcu olarak nitelendirilen abazan ruhlu gençler,abiler hatta amcalar tarafından tacize uğrama ihtimalleri vardır çünkü. Öyle balık istifi şeklinde kalabalık olan dolmuşa binmeden önce 2 kere düşünmesi gerekir. Ama mecburdur yine binmeye işe, okula nasıl gidecek yoksa. Herkesin arabası yok. Varan 1.

- Eğer küçük bir yerde yaşıyorsa hatta büyük bir yer bile olsa eve geç saatte gelmesi durumunda komşu teyzelere ve emekli amcalar tarafından hemen o biçim kız muamelesine tabi tutulabilir. Neriman’ın kızı Ayşe’yi sokaktan çıkmıyor. Fingir fingir geziyor. Günahını almak istemem ama sonu kötü bu kızın tarzında dedikodulara maruz kalacaktır. Bu dedikodular bir süre sonra mahallenin haşin ruhlu delikanlılarına da gidecek ve aralarında lan acaba veriyor mudur ki gibi diyaloglar yaşanabilme ihtimali yüksektir. Ulusoy 2:))

- Kadın yine canı istediği zaman çok cesur kıyafetler giyemez. Yani her istediğini giyme özgürlüğü hem vardır hem yoktur. Öyle cesur dediysem derin dekolte falan değil böyle dar bir kot, body veya hiç yoktan bir dizdeki etek bile sorgulanmasına neden olabilir. Eğer sevgilisi var veya evliyse zaten “erkeki” ! tarafından baskıya maruz kalabilir. Onu giyme bunu giy onu alma bunu al gibisinden. Hatta bazıları evden hiç çıkmasın daha iyi anlayışına sahiptir. Yoksa namusuna bir şey gelebilir diye düşünür. Bunun nedeni de belki de her erkeği kendi gibi abazan sanmasındadır.! Kamil Koç 3

- Her ortamda kıyafeti falan öyle açık olmasına gerek yok kadın olması yeterlidir laf atmak, sarkıntılık yapmak bazıları için. Ama kendi annesine veya kardeşine böyle bir durum yapılamaz onlar onun namusudur. Diğerlerine potansiyel olarak bakar bu zihniyet. Ayrıca bu gençlerimizi aç kurtlar gibi bir façalı şahinin içinde görmek mümkündür. Bunların evrim geçirmiş halini ise zengin piçleri olarak nitelendirebiliriz. Kadınların en çok karşılaştığı durumlardan biridir galiba. Metro 4

- Kadının kışları değilde yaz yaklaştıkça kilo srunları meydana gelir. Deli gibi diyet yapmaya çalışır. Bunun için doktor doktor diyet diyet gezer:)) Yaza formda girmesi lazımdır çünkü yoksa bikiniye sığmama durumu oluşacak baklava gibi gezmek istemez. Haa bir de bununla ilişkili olarak portakal kabuğu görünümü yani selülit de büyük bir beladır. Erkeklerin böyle bir sorunun yoktur çünkü göbeksiz erkek balkonsuz eve benzer derler:)) Hemen göbek yapmam lazım biram nerde:))) Has 5.

- İş ortamında eskisi kadar olmasa da ayrımcılığa tabi tutulurlar. Aynı niteliklere sahip olmalarına rağmen bazen sırf kadın olduğu için geride kalırlar. Terfi alırken türlü sıkıntılar çekebilirler. Maaş adaletsizlikleri de yaşanan bir diğer durumdur. Ama bu yavaş yavaş aşılsa da sıklıkla yaşanan bir olay olarak devam etmekte hala. Özkaymak 7

- Kadın aynı zamanda doğurgandır. Yani çocuğu birlikte yaparsınız ama doğuracak 9 ay karnında taşıyacak yine odur. Doğum sancılarını çekecek kişi de yine kadındır. Zor bir durumdur. Evde yemek yapacak, bulaşık, çamaşır yıkayacak olan yine kadındır buna çalışan bir kadın olması bir engel değildir. Kadın olduğu için bunu yapmak zorundadır anlayışı hakimdir genel olarak. Genelde kocalarından bu konuda bir yardım veya destek bulamazlar. Onu getir bunu getir şeklinde bir nevi hizmetçi muamelesi görebilirler. Seç 8

- Kadın şiddete maruz kalır. Bazen bunun için herhangi bir şey yapmasına gerek yoktur. Adam içmiştir veya canı sıkılmıştır spor olsun diye karısını döver. Bunu da erkekliğin şanından sayar. Kadını döven erkeğin aslında ne kadar aciz ve zavallı olduğunun farkında değildir. Bu da genelde toplumda hak ediyorsa döveceksin arkadaş, kesin bir suçu vardır diye desteklenir. Varan 9

- Kadın kaynana dırdırı da çeker. Özellikle aynı çatı altında yaşıyorlarsa. Hele bir de kaynana oğlunu çok seviyorsa gelinin vay haline. Sevgili oğlucuğunu elin kızından kıskanır ve ona etmediğini bırakmaz. Bir nevi oğlunu kimseyle paylaşmak istemez. Hayatı zindan eder gelinine. Ona göre bu doğrudur çünkü kendisi de kaynanasından aynı şeyleri görmüştür. Burada oğlan eğer dengeyi oluşturmayıp ana kuzusu çıkarsa kadın için hayatın çekilmez bir hal alması kaçınılmazdır. Ulusoy 10.

- Son olarak kadın istemediği biri ile evlendirilebilir. Onunla evlenebilmek için başlık parası istenir kilosu kadarıyla veya güzelliği ölçüsünde. Başlık parasını getiren alır malı anlayışına göre. Bir mal edasıyla evlendirilir. Kızın isteyip istememesi önemli değildir parayı getiren düdüğü çalar. Yok karşı çıkarsa töreye aykırıdır diyerekten infaz edilir. O yüzden pekte bir seçim hakkı yoktur. Ya onunsun ya kara toprağın.! Varan 11

Benim aklıma bu kadar geldi ne kadarda çokmuş .Eminim daha birçok vardır. Zor iş valla. :)) Otururken, kalkarken bile adabıyla yapacaksın her şeyi. Zor valla iyi ki kadın olmamışım kesin töre cinayetine giderdim ben bu kuralsızlıkla:)) Tabi bu yıkardakilerin olmaması için erkeklerin akıllanması lazım biraz. Alayı bizim yüzümüzden lan :)) Ben öyle değilim valla mesela kız arkadaşımı okula giderken sabah alıyorum evden dolmuşa binmesin diye sonra Fordcularla akraba olmasın diye :)) Diğerlerini de yapmıyorum zaten evlide değilim :)) Sonuçta kadın olmak daha büyük sorumluluk gerektiriyor sanki erkek olunca daha bir rahatsın :))

Gideyim de iki laf atayım gelen geçene balkondan uykum açılsın huehhe:))
Devamı >>

4 Haziran 2009 Perşembe

İsmini vermek istemeyen blogcu ?

Uzun uzun kavaklar dökülüyor yapraklar... Aşıksan vur saza, blogcuysan yaz bloga huhe :)) Bu güzel özlü sözlerden sonra yazıya girebiliriz. Çok pis gireceğim bu kez. O beyefendi o kadirşinas o nazik o aklı başında o zeka küpü o daha neler Damat Ferit nerde diyeceksiniz:)) Huhe:)) yok ya yapmam yapamam ben öyle şeyler . Giriş olsun diye yazdım laf olsun torba dolsun:))

İsmini vermek istemeyen blogcu. Bir yerlerden gözünüz ısırdı galiba kolundaki künyeden tanıdınız sizi gidi çakallar huhe:)) Televizyonlarımızda görürüz böyle hararetli bir tartışmanın ortasında Esra Ceyhan ablamız araya girer ve şu çok önemli sözleri fütursuzca söyler. Evet sayın seyirciler ismini vermek istemeyen izleyicimiz var hatta. Konu ile alakalı çok önemli şeyler paylaşacağı söylüyor. :)) Gerçekten de paylaşır genelde. Bazen kolpada olur ama paylaşır yine de. İsminin yayınlanmamasının verdiği rahatlıkla bildiği her şeyi anlatır. Sayar söver:))


İşte tam burada durun bir kahve için gelin. Kendinize gelin. Bloglarda da ismini cismini paylaşmak istemeyen blogcular var. Yaa çok mu şaşırdın:)) Yazarak dilerek getiriyorlar tvdekilerden farklı olarak. Hem tvdeki gibi uçmuyor 1 saat sonra söylediklerin. Kayıtlı hepsi. Ben de o tarikata üyeyim. Ama ben daha yeni blogcuyum taze. Beni saymayın. Alışayım önce ondan sonra ısınma turlarındayım. Hem ismimi seviyorum Damat Ferit. Ayhh çok seksi huhe:))

Bazı blogcular neden isimlerini ve fotoğraflarını gizliyorlar. Neden neden haa diyebilirsiniz. Öyle demeyin lan. Daha bir rahat oluyorsun fütursuzca yazabiliyorsun kimse tanımıyor seni. Bundan güzeli var mı hiç. Gerekirse en yakın arkadaşına üniversitedeki hocana sövüyorsun. Takma bir adın var. Mesela benim Damat Ferit. Hem ulaşılmaz olmak galiba daha cazip kılıyor bu isimleri. Çünkü şöyle bir blogger alemine bakındım gezdim dolaştım. Nerde popüler blogger var hepsi bir takma adın arkasında yazıyor. Galiba kendi isminle yazarken o kadar cesur olamıyorsun her istediğini dile getiremiyorsun. Lan sonra anam babam kardeşim uzatmalı sevgilim, metresim vs.. okur diye endişeleniyorsun. Onünçün takma isimli bloggerlar daha harbi oluyor. Öyle yanar döner olmuyorlar. Daha samimi oluyor bir kere. Birkaç örnek vereceğim çok örnek ama seçtim içinden.

Pucca, bloglar arasında tanımayan bilmeyen yoktur kendisini galiba. Bir blogger celebritysi konumunda. Blogunda anlatıyor da anlatıyor. Takma isim taktığı sevgililerini mesela Sarma dolma, pekmez reçel gibi. Bir doluyor bir doluyor onlara. Acaba kendi ismiyle resmiyle açk seçik yazsa bu kadar yazabilir miydi. Tabiki hayır. Yani ben öyle düşünüyorum.

Siminya, popüler blog denilince akla gelen bloglardan biri daha. Bakın alllahın işine o da takma bir isimle ve pembe saçlı avatarıyla yazıyor. Beraber gülüyoruz beraber üzülüyoruz onunla. Blogun takipçi sayısı almış başını gitmiş. Acaba Siminya kendisinin de söylediği gibi blogu kendi ismiyle yazsaydı acaba abisi onu rahat bırakır mıydı veya palabıyık babası. Blogunda anlattklarına göre hiç sanmam. Çok çekeceği vardı kesin:))

Cesetizleri, tapınak şovelyesi blogculardan biri daha. Hani onlarda gizli oluyor ya :)) İsmini vermek istemeyen blogcu bir nevi tapınak şovelyesi :)) Cesetizleri de ismini ve cimini paylaşmayan bir blogcu. O da blogunda yazıyor çiziyor. Onuda bi tomar insan takip ediyor seviyor beğeniyor. Bloguna Antalya’dan veya Adana’dan googledan gelip cesetizleri yazıp yorum yapmadan giden biri varmış. buradan şunu anladım Ceset Antalyalı veya Adanalı. Hakkında bildiğim tek şey bu. :)) Ondan da emin değilim kulağıma çalındı biryerden :)) Çekinmeden yazabiliyor istediğini kimse ne der diye düşünmüyor lan niye düşünsün kimse tanımıyor nedir ne değildir :))

Örnekler bu kadar. Daha bir milyon örnek var arkadaş. Birsürü hem de. Hatta takip ettiğim bloglara baktım hepsi böyle genelde. Peki şu soru aklımıza geliyor bu durumda. Bunların kimlikleri gizli ise etrafındaki arkadaşları aileleri okumuyor bu blogları. Kime yazıyor o zaman diyebilirsiniz. Kendi açımdan cevaplayayım hemencecik. Öncelikle kendine yazıyor eğleniyor zaman geçiriyor. Başkaları ile iletişime geçiyor. Belki de hayatta hiçbir şekilde karşılaşmayacağı insanlarla blogu aracılığıyla iletişim kuruyor. Sen yazıyı yazıyorsun karşıda senin yazını okuyan kişi yorum yazarak cevap veriyor.Beğenisini veya kendi görüşünü belirtiyor. Hem neden bilsin amcam teyzem blog yazdığımı her şeyi bilmek zorundalar mı ki kardeşim.

Yani yani ismini vermek istemen blogcu bir şekilde kendine bir özgürlük alanı oluşturuyor ve yazarak çizerek mutlu olmasını biliyor. Bloguna gelen yorumlar, görüşlerini bildirenler onu daha bir mutlu kılıyor. Bazılarına saçma gelebilir ismini vermemek ne saklıyorsun kimden diye onlara buradan sol kroşe gönderiyorum bir tane. Beyfendilik / hanımefendilik çizgimizden kaydırmayın bizi:)). Biz daha fazlayız. Hepimiz ismini vermek istemeyen blogcuyuz: Böyle daha mutluyuz bulandırmayın suyu lan :)) Dağılın huehe:)))
Devamı >>

3 Haziran 2009 Çarşamba

Dilber hala DSmart reklamı | olele :)

Yesari ve Delinin Biri'nin gelmesiyle büyüyen BlogMania ve Ales'ten aldığım yüksek puanın gazıyla bu muhterem yazıyı yazıyorum.:) Bahanem var:) Konu ne dersen aynı lan işte:)) Reklam yine bir tane:)) Başka konu bulamıyorum malzeme yok yok:)) Böyle yazmamı istediğin konu varsa söyle çekinme bana ulaşabileceğin telefon numaram 0 900 909 99 999:))) Ara beni boya beni huhe:))



Galiba Avrupa Yakası dizisi tarihe karışacak yakında işte oranın sevdiğimiz karakterlerinden evimizin halası Dilber Hala'yı bizim D-Smart sen tut reklamda oynat. Yaa çok ilginç değil mi:)) Çok güzel bir reklam olmuş arkadaş. Pepsi'en daha iyi bir eçim yaptıkları ortada bir kere:))



Ayrıca reklamı çekenler süper bir senaryo hazırlamışlar. Her kanal için ayrı bir dekor eşliğinde Dilber Hala kah yüzüyor kah arkasında kanatları Victoria Secret's mankenler gibi salınıyor. Bir an Adriana Lima sandım:)) En sonunda reklamın bir direk var striptiz için galiba:)) Mesaj açık ve net huhe:))



Kısaca sadete gelirsek eğer bir işletmeci olarak beğendim reklamı. 10 üzerinden 8 points verdim. O iki puanı nerden kırdın dersen. Gıcık biri olduğumdan 10 puna vermedim. Öyle ottan boktan puan kırdım:)) Daha güzel olabilirdi huhehe:))



Bir dahaki reklama kadar esen kalın:)) Pepsi yaşatır seni pepsiii:))Ahh pardon karıştı huhe:)) Reklam videosunu upload etmedim bu kez siteniz.org diye bir siteden alıntıladım. Zaten videonun üzerinde yeterince reklamı bulunuyor:)) Hadi BlogMania'da bedava reklam oldu sitede huheh:)) Teşekkürler ediyoruz ona da paylaşım için. Emeğe saygı:) +rep :)