Welcome

29 Nisan 2011 Cuma

Witchie Of Stars | Blog

Kafam şenlikli oldukça blog tanıtmayı düşünüyorum. Haydi bakalım..


Blog, yazarı ile aynı adı taşıyor: Witchie Of Stars 
Witchie Of Stars, Armagh'ta yaşıyor, eğitim için orada. Bilim insanıdır kendisi. Eşi ile beraber minik, şirin bir evleri var. Witchie, 2008'den beri blog yazıyor, güzel de yazıyor. Hem gün içinde yaşadıklarına hem de gündemle ilgili konulara değiniyor. Özellikle gün içinde yaşadıklarını okumak çok keyif veriyor. Tabii bir sürü de zorluk yaşıyor, bunları da anlatıyor. Yurt dışı yaşamı ile ilgili bilgi sahibi olmak isteyenler için müthiş bir blog.
Witchie'nin bir de o kadar güzel bir kalbi var ki of ki off, ben gördüm oradan biliyorum. Çok sıcak bir insan, blog camiasında tanınması, arkadaş olunması gereken biri kesinlikle.
Atlamamam gereken bir şey var ki, Witchie, evli bir blog yazarı. Eşi de bir blog yazarı hatta: Onurcuk.. Şirin mi şirin bir düzen kurmuşlar kendilerine, okudukça insanın evlenesi geliyor efendim. Gerçi ben okumasam da evlenesim var zaten ehuehu. 

Witchie, bir de bu aralar kilolarına falan takmış efendim, diyete girmiş, kurtulmuş birkaç kilodan. Bilmiyorum şu an ne oldu, devam ediyor mu ama birçok kişinin ilgi alanına gireceğini biliyorum bu konunun.
Cikcik hesabını da vereyim tam olsun: cikcik

Bilmiyorum Witchie kadar hareketli bir yaşamı kaldırabilir miydim ben, sanmıyorum. Sürekli çalışıyor, çabalıyor, emek veriyor. Ben daha çok evimde oturup oturan yerlerimi büyüteyim çabasındayım mesela. Witchie benim gibi değil, dur durak bilmiyor kadın. Şimdilerde de yine bir sunum hazırlığında. Kolay gelsin diyerek tamamlıyorum yazımı. 

Takip edilesi bir blogu daha tanıtmanın sevinciyle uçarak uzaklaşıyorum buradan. Öptüm bay.
Devamı >>

27 Nisan 2011 Çarşamba

Çılgın projeyi yapan "koca çılgın" bunları da yaptı!

Merhaba. Bugün büyük gün gençler. Neden derseniz, neden olacak sayın devlet büyüğümüz padişah I.Tayyip çılgın projesini açıkladı böyle şekil verdi falan projeye. Projeci bir padişah olması güzel aslında. Bu açıdan takdir ettim. Ama proje bana kalırsa çok sakat. Yani harcayacağımız o kadar milyar dolara falan kenara bıraksak bile, aslında bırakmak olmaz da o kadar insan açlık ve yoksulluk sınırında yaşadığını düşündüğümüzde, ama yine de gözardı edelim biz, proje ile İstanbul'un geleceği ipotek altına alınmış olacak bence. Zaten padişah tayyip daha şehzade iken istanbul'da bir kanal yapmıştı, foto'da görüyorsunuz. 1.fotoğraf çıraklık eseri kanal, 2.fotoğraf kalfalık eseri kanal, son olarak ustalık eserini yapacak. Vay vay vay :P


Proje ile birlikte 2 yeni şehir dile getiriyor sayın padişah tayyip ama bu iki yeni şehir demek daha çok nüfus demek. 17-18 milyon olan nüfus olacak 30 milyon. Oy oyyy şimdiki keşmekeş insanları çıldırtırken o zamanı düşüenmiyorum bile. İşte o zaman proje tam çılgın ismine yakışır hale gelir. İnsanlar cinnet için sıraya girer :)

Proje ile harcanacak paraların bir şekilde kanal yapıldıktan sonra amorti edeceğini kendisini düşünüyorum. Sonuçta o kadar büyük bir yatırım sonucunda gelir elde etme yollarına bakacaktır elbet devlet büyüklerimiz. O konu hakkında bilgiye sahip değilim. Eğer o da yoksa, küllüm zarar bir proje olarak nitelendirmek mümkün rahatlıkla.

Projenini maliyeti belli değil, belli bir maliyet analizi yapılmadığı ortada 10 milyar dolar diyorlar ama çok daha fazla miktara olur bence, 10 olursa iyi bence böyle bir proje için. Ama yazık vallahi yazık. İhtiyacımız var mı böyle bir şeye bence yok ama seçim öncesi bir şeyler yapıyorum havası vermeyi taşıyor bence bu hareket! Çok daha güzel şeyler için kullanılabilir bu kadar para. İstihdam yaratmak varken neden kanal çok mu zenginiz arkadaş :)

Ayrıca bu projenin çevreye olan zararını söylememe gerek yok sanırım. Daha çok nüfus, daha çok yapılaşma, daha çok atık, daha çok zararlı gaz ve daha az orman. Kısaca daha az yaşam alanı! Çevre açısından AKP hükümeti zaten bu konuda rüştünü ispatlamış bir parti. Bakınız Trabzon Uzungöl, akpden önce akpden sonra ! Gerçekten yazık. İstanbul zaten beton yığını bir şehir, daha da kötü olacak. Böyle şehircilik olmaz olsun!!


Güzelim Uzungöl'ün son hali böyle. Doğa ve çevre düşmanı, eskinin mücahitleri şimdinin müteahhitleri!

Sen koca bir çılgınsın Tayyip!! - http://fizy.com/#s/127vva

Fotoğraf Kaynak: Zoban
Devamı >>

26 Nisan 2011 Salı

Blogların prensesini buldum, çok güzel!

Merhaba. Yeni bir blog buldum sizlerle tanıştırmak istedim. Aslında sadece kendime saklayacak kimselere duyurmayacaktım ama gönlüm el vermedi, aklım blogcu yoldaşlarda kaldı. Nasıl sizi göz ardı edebilirdim. O yüzden bu güzel blogu sizlerle paylaşmak benim için bir kıvanç efendim. Daha önce böyle bir blog neden yoktu diye dertlenebilirsiniz ama artık var neşelenin ve okuyun :P


Blogun Adı: Üfürükten Prenses

Bu blog öyle güzel öyle şahane öyle harikulade bir blog ki anlatmak için kelimelerin kifayetsiz kaldığı anlardan birini yaşıyoruz şu anda. Ne desem bir tarafı boş kalacak, tam ifade edemeyecek. Onun için sizlere neden bu Üfürükten Prenses blogunu sevmeliyizin nedenlerini sıralayacağım. Beden "her zaman" beklediğiniz gibi mantıklı sebepler bunlar, sudan değil, lütfen :P Maddeler halinde yazacağım lütfen atlama yapmayalım.

- Öncelikle bir prenses. Nasıl sevmeyelim. Prensesler de sevilmezse kim sevilecek bu blog dünyasında. 40 yılda bir gelir bloglara böyle bir prenses. Bakmayın siz üfürükten dediğine harbi prenses, vallahi bana güvenin öhömm :)

- Delikanlı, dürüst, ne dediyse o, öyle fır fır yok hayatında. Bu prensiplerini bloguna da yansıtıyor kendisi. Takdir ediyorum o yüzden. Yeri geldiğinde odunu da verir yani. Bizim sevdiğimiz blogcu tipi yani. Harbi bir prenses!! Halktan biri!!

- Onunla bunula gönül eğlendireyim havalarına girmemiş aslında istese girer, prenses lan boru mu sonuçta elini sallasa ellisi. Ama o ne yaptı zat-ı muhteremini buldu hemen evlendi, ne güzel de yaptı. Benim gibi "gençlere" örnek oluyor. Aynı zamanda ailemizden biri, bizim gelin yahu!

- Çok iyi tavla oynadığı söyleniyor. Ayrıca okey konusunda üstüne yokmuş. Görenler anlatıyor; "abi bir okey attı öyle kaldık nasıl oldu bizde anlamadık, bunca yıldır okey oynuyorum ben böyle üstad görmedim. Duydum ki prensesmiş bir de. Saygılar abla, hürmetler" ... Öhömm evet abla demiş genç işte :)

- Lise çağlarında aldığımız habere göre kickbox denen sporu yapmış ve bir çok erkeğin ağzını burnunu yamultmuş. Bu özelliğinden dolayı kendisine lisedeki kız arkadaşları "demir yumruk prenses" demişler. Bu açıdan bakıldığında kızlarımız için bir sığınak gibi düşünebiliriz blogunu, açtı mı o yüce prenses kanatlarını tüm kızlara yer var blogda. Yerinizi ayırtın bence :) Ben de açarım kanatlarımı ama benim ki farklı bence denemeyin:P

- Blogların içinde kavrulmuş bir hayat. Kendisini blogların özgürlüğüne adamış cefakar bir yürek. Prenses şefkatini hiç kimseden esirgemeyen yüce bir insan. O, gerçek zamanlı tek prenses "Üfürükten Prenses"

Vur de vuralım, öl de ölelim prenses!!
Devamı >>

25 Nisan 2011 Pazartesi

Seviyorum sevmiyorum listesi | Bloglar

Merhabalar efendim. Öldüm mü sandın ey blogcu. Korkmayın ben herkesi toprağa gömerim sonra ben giderim. Daha giderim var yani :) Bloglar da açılmış ben yokken oo ne güzel. O zaman ne zamandır aklımda olan ama fırsat bulamadığım "blogların kara kutusu" isimli yazımı yazabilirim. Nedir bu kara kutu. Bu kutu başka kutu. BlogMania'dan yolu geçmiş veya geçmemiş sevdiğim sevmediğim her türlü blogcu hakkındaki görüşlerimi sıralayacağım. Daha önce de buna benzer şeyler karalamıştım. İyi oluyor arada. Senede 1 falan :) Genelde sevdiklerim, haz duymadığım az zaten. Gayet dürüst olacağımdan emin olabilirsiniz. Şimdiden vereceğim rahatsızlıktan dolayı özür dilerim :P



Bi Dost:
Blogunu kapadı. BlogMania'da yaşıyor ruhu şu anlarda. Çok seviyorum kendisini bir blogcu olarak. Blogların içine o günde bilmem kaç tane yaptığı yorumlarla girdi. Hemen de kabul ettirdi kendini sevecenliğiyle. Kendisinin görüşü benimle pek uyuşmasa da sevdim kendisini samimiyetinden ötürü. Keşke o da doğru yolu bulup bizim time katılsa:P Ama onu hep bir kız kardeş olarak gördüm. Seviyorum, seviyoruz. Sevin :)

Siminya:
İlk göz ağrım. Yani uzun zamandır takip ettiğim bloglardan kendisi. Kendisi de beni seviyordu eminim. Ama sonradan sevmez oldu. Belki de kendini bir şey mi sandı bilemiyorum, bizi beğenmedi yani. Belki de yine görüşümüz çoook farklı olduğundan ayy senle mi uğraşacağım diyerekten şöyle bir çekil bakayım sen dedi. Düşündüm de beni sevmeyeni ben de sevmem niye seveyim arkadaş. Artık çok yazmıyor da zaten. Eski tat da yok, baydı desek çok mu ağır olur ama yine simi simidir, her ne kadar eski tadı kalmasa da. Al mektuplarını ver mektuplarımı. Bıyıklı babası ile mutluluklar diliyorum kendisine.

Efsa: Bebek. Bu kızı da çok seviyorum. Her yerde de dile getirmekten sıkılmadın mı eyy ukturk derseniz yok arkadaş neden sıkılayım. Seviyorum ulan işte. Böyle güzel cümleler bir daha nerede bulabilirim ben. Hem de bedava yazıyor okuyoruz : ) Elması vişnesi kirazı, şuramda var bir sızı, öpünce geçti, adı efsa olan bir akrep kızı :P Bu manide ustalık eserlerimdendir efenim, başka da güzel yazamadım zaten. Ne demişler yazana değil yazdırana bakacaksın :P

Rectoa: Saygı duyuyorum. Adam sadace işini yapıyor. Öyle polemiklerle işi falan yok. O yüzden herkes seviyor kendisini. Çok çakal yaaa :P Ayrıca yazılarının falan bu blog dünyasına başka bir eşi benzeri yok. Severek okuyoruz da ne demek. Yani parayala verseler yazılarını alırım. O derece seviyorum. Bu adamı da kaybetmeyelim bari, kaç tane komik adam kaldı arkadaş şunun şurasında bloglarda.

Delinin Biri: Eskiden çok okurdum. Zaten o zaman yazardı. Şimdi yazmıyor zaten. Severdim de o zamanlar hani yazarken. Sonra nedendir bilmem kendisine karşı bir soğukluk oluştu bende. Belki de takındığı görüşten dolayı da olabilir. Pek haz duymuyorum artık, yazmadığına göre de bir blogcu olarak sayamayız kendisini. (Evet istedim vermedi :// şimdi çamur atıyorum ) Ama yine de söylemiyordum "ayy senden nefret ediyorum diye". Şimdi söyledim kendisinin de benden haz duyduğunu sanmıyorum zaten. Karşılıklı, kalp kalbe karşıdır derler :P:p

Ella: Geçen aylarda evlenme teklif etmiştim kendisine. Ama kabul etmemişti. Ama umudumu hala koruyorum. Umarm gönlünü İsveç ellerinde bir isveç delikanlısına kaptırmaz. Allah'tan esmer seviyor :P Öhöömm şey bloglarda bahsediyorduk di mi pardon, blogu çok güzeldir yani öyle böyle değil, seviyoruz ama en çok ben seviyorum.

Pippi Haşmet: Canan. Bu kızı da çok seviyorum. Hani dobra böyle adam gibi adam derler ya onun kız versiyonu. Harbi kızlardan. Eski bir mazisi var bloglarda zaten kendisinin, bilen bilir. Düğününe gidip göbek atma planlarım var ee tabii çağırırsa. Çağırmazsa kendi kaybeder efenim, bir pist boş kalır benden mahrum kalır, iki, altının fiyatı ne kadar biliyor sanırım ondan da mahrum kalır :P:p

Yejades: Hala öğrenci, hala blogcu, hala sarışın, hala karadenizli, hala ukala. 3 senedir böyle bu kız. Ne zaman değişecek merak ediyorum :P Nedenini bilmiyorum ama bunu da seviyorum ben. Nedensiz bir şey. Bazen diyorum neyini seviyorsun nan bu ukala şeyin. Cevabı yok. Ukturk harçlığım bitti dese para bile gönderirim öyle yani. Bu son söylediğim çok tehlikeli aslında ama bir kere söyledik dönmek yok bizde : )

French Oje: Eski adıyla..... yok yok söylemem, gerçek adıyla yok yoook.... :) Yazın kitabı çıkacak sanırım bu kızımızın da. Allah daha çok versin. French Oje ile de seviyeli bir muhabbetimiz vardı. Önce bozuldu sonra düzeldi gibi oldu sonra tepetaklak malum göbek üstü yazılarından sonra :) İyi bir kız aslında, ama fazla agresif sanki. Ama iyi bir blogcu olduğunu söylemem gerek. Zevkle okunabilir, kızlara yönelik. "Özellikle aşktan yana şansım yok ağlıyorum derdim çok" diyenler için. Gideri de var hani o yüzden bir açık kapı bırakmak istedim. Ukturk hayvansın hatta ayısın diyenler olabilir, evet ne olmuş. Hayat çok zor gençler :P

Finduilas: Bu kız bloglardaki kardeşlerimden biri. Kendisi bilmiyor belki ama öyle görüyorum ben. Yejades sarı saçlı sister. Findu da kızıl saçlı sister :P My blog family. Ama annemiz yok arıyoruz inşallah bulacağız :P Neyse efendim finduilas kendi has yazılarıyla, aykırı ile olağan arasında giden tavırlarıyla gönlümüzde taht kurmuş bir kardeşimizdir. Kendisine bu kutlu yoldaki ilerleyişinde başarılar diliyorum :P

HBBA: Ne yalan söyleyeyim, daha önce de demiştim ön yargılı bir insan olabiliyorum bazen. Bu arkadaşımızı sevmemiştim başlarda. Hani mesafeliydim. Arkasından ileri geri konuşuyordum blog camiasında. Off ama neler neler. Sevgili HBBA ama herkes konuşuyordu, o zaman yüzüne gülenler yaaa. Hepsini açıklayacağım merak etme blogleaks ile. Neyse işte sonra HBBA'nın ne kadar kadirşinas (her ne kadar F5'li olsa da) bir şahsiyet olduğunu anladım, artık seviyorum. Hayat sevince güzel, blog yazınca güzel :P Al işte sana slogan, çalmak serbest :)

Dereotundan Nefret Ederim: Ben bunu çoçuk sanıyordum. Bldiğin çoçuk. O yüzden ciddiye almıyordum. Heaa yavrum heaa diyordum falan. Sonra öğrendim ki kocaman adam. Böyle yaşını başını almış 40'lı yaşlarda. Haha artık piyasadan düştün yaşını söyledim üzgünüm :P Komik çocuk yanii işte biraz aynı zamanda alçak gönüllü. Hani 40'lı yaşlarda olmasa kızlara tavsiyem kaçırmayın derdim ama artık bunun bir ayağı çukurda. Malesef!! Ama okumak gerek, zararsız : )

Yesari: Sevmeyen ölsün!!

Mia Wallace: Blogunu çok seviyorum. Hem aktif, hem uzun, hem güzel yazılar. En güzel günlüklerden diyebilirim sanırım blogu için. Sevmemek için hiç bir sebep yok. Ayy bu blog da ne böyle diyen varsa Mia'nın blogu için, kendisine çok ağır şeyler söylebilirim, rencide ederim :P

Mrs. Baros: Güzel kız. Sadece o kadar. Zaten hakkında bir şey de bilmiyorum. Bana kendisini tanıma fırsatı verirse yazabilirim buralara bir şeyler:P Ama biraz soğuk olduğunu düşünüyorum. Soğuk derken yanlış anlamayın bildiğin buzzzZ : ) Ama iyi biridir tabii eminim (kurtarma çabaları).

Mrs. Lovett: Vazgeçmem! Hem de öğretmen hehe :) Güzel blogunu yıllardır takip ederim. Daha hiç bir kötü lafını falan duymadım. Hanımefendi tanımının tam karşılığı kendisi. Belki de en sevdiğim fenerli de olabilir :)

Aslısın: Bu blogu da çok seviyorum sanki. Sanırım. Çünkü her yazı girdiğinde okumadan edemiyorum. Hani güzel de yazmıyor değil. Aslında sevmiyorum vallahi, sadece bayılıyorum :P Kaliteli ve düzeyli bloglarımızdan biri olduğu kesin.

Bunlar gitmeden önceki son sözler gibi oldu bakalım, hadi hayırlısı. Soğudum biraz ısınmam gerek bloglara : )
Devamı >>

16 Nisan 2011 Cumartesi

Diego Lugano | kısaca O.Ç

Lugano deyince....!!



Aşağıdaki pozisyonu izleyince ne desek boş bence. İnsanlıktan nasibini almamış bir futbolcu kendisi. Büyük takımlarımızadan biri olan Fenerbahçe'de oynuyor biliyorsunuz. Bugün oynanan Fenerbahçe-Gaziantep spor meydan savaşında önce dirsek attı sonra da bunu yaptı ama kırmızı kart görmemeyi her zamanki gibi başardı. En büyük yeteneği de bu zaten. Çirkefliği iyi başarıyor!



Bu ülkenin gördüğü en kaliteli O.Ç'dir kendisi bence futbolcu olarak. Keşke fenerbahçe bir büyük takım olarak bu zihniyetlilere bünyesinde yer vermsese, keşke!!
Devamı >>

12 Nisan 2011 Salı

Nagehan Alçı | minik Nazlı Ilıcak

Merhabalar bugün de Sümeyye'nin sakızını sündürmeye devam edeceğiz. Ayrıca ben bakkal falan olsam hemen bir kampanya yapardım ve tıpkı bihter'in kolyesinde olduğu gibi "sümeyye'nin tiyatroda çiğnediği sakız geldi" diye. Bir yılda satmadığım sakızı satardım yeminle, "Hepimiz Sümeyyeyiz cakkıdı cakkıdı sakız çiğneriz" provakasyonunu da yanına kattık mı ohh tadından yenmez:P Neyse efenim Sümeyye'nin koruyucuları daha doğrusu Tayyip yalakaları ortaya çıkmaya başladı yine. Bunlardan birisi de Nagehan Alçı denilen şahsiyet. Kendisini severek izlemiyoruz ve okumuyoruz. Nefret eşliğinde okuyoruz, gülüyoruz falan. Eğlence kaynağımız.


Evet Nagehan Alçı'yı tanımlamak çok kolay. Üç şekilde tanımlayabiliriz kendisini tanımayanlar için. Gayet açıklayıcı olacak sizler için bence.

1. Küçük Nazlı Ilıcak. (Yetişiyor daha)
2. Yiğit Bulut kadın versiyonu ayrıca jölesiz olanından.
3. Rasim Ozan Kütahyalı ile evli (en açıklayıcısı bu)

Kendisini Padişah I. Tayyip'in en büyük yandaş medya mensubu ve yazılarını da zararlı neşriyat diye de nitelendirebiliriz. Son yazısında da zavallı! Sümeyye'ye sahip çıkmış, ona kol kanat germiştir. Yakında yol yordam da gösterebilir, bence göstersin. Nagehan kamuoyu senden bunu bekliyor, lütfen!

Ve olayı yazısında tamamen türban alerjisine bağlayarak aktarmış ve devam etmiş yazının sonunda, demiş ki; sen nasıl olur da koskoca padişah I.Tayyip'in kızını tanımazsın bre kafir!! Tanımak zorundaymış yani. Kim ki o. Tamam babası padişah olabilir ama kızının herhangi bir ünvanı mı var. Hıı var tabii aslında, ABD'de kimlerin bursuyla okuduğunu bilmesi lazımdı tiyatrocu arkadaşın. Çok büyük ayıp!! Ayrıca olayı türbana kaydırmak hem de seçim öncesi. Nasıl bir dini sömürü ile siyaet yapıldığını göstergesi. Ama bir türbanlı adaya gösterecek kadar yürekleri yok bunların. Sadece sömürürler. Madem arkasındasın haklarını savunuyorsun icraat görelim efendiler. Anca laf! Sadece kullanıyorlar türbanlıları sadece kullanmak, seçimlik malzemeden öteye gidemiyorlar!

Buradan kendisinin yazısının sonunda yaptığı gibi tavsiyeler verelim sevgili Nagehan'a. O yaladığın kunduralar bir gün gelir seni tırmalar yavrum. Ama sen de tıpkı ablan yok pardon teyzen veya ninen Nazlı Ilıcak gibi gün gelince kim güçlüyse onun tarafında geçersin. "Her dönemin kadını" Seni köşe yazarı yapan sahibinin sesi olmayı bırak da kendin ol birazcık. Hiç mi aynaya bakmıyorsunuz sizler arkadaş anlamıyorum ben. Gerçekten çok ilginç.

Aslında ikitarın değişmesini böyle gücün el değiştirmesini sadece bu Nagehan gibi tiplerin nasıl dönüşeceklerini takip etmek için çok istiyorum. Dönüşecekleri kesin de bunu nasıl yapacaklar onu merak ediyorum. Çok ilginç insanlar gerçekten :)

Nagehan acıyorum sana, üzülüyorum her gece ağlıyorum. Düşünsene Rasim ile evli arkadaş :P Kör ile yatan şaşı kalkar diye bir söz var. İyice benzemeye başladı kocasına. Sınır tanımıyorlar karı koca. SIĞ bir yazar olmaktan öteye gidemeyecek malesef kendisi, zorlama gülüm zorlama!
Devamı >>

10 Nisan 2011 Pazar

Sümeyye Erdoğan | padişahın küçük kızı

Merhaba efendim. Biraz uzak kaldım yine blog ortamlarından. Kafamı kaşıyacak vaktim yok desem yeridir heralde. Ama hafta sonlarını bunun için seviyorum. Boş vakit bulunabiliyor her şeye. :) O yüzden bulduğumuz bu değerli vakti değerli bir yazıyla taçlandırmak güzel olacak gibi sanki. Konu başlığımız hürmetli padişahımız I.Tayyip'in alıngan kızı olan Sümeyye olacak. Evet, Sümeyye Erdoğan yani.


Sümeyye ülkemizde fazlasıyla bulunan imam hatip mezunlarından biri. Biliyorsunuz imamhatip mezunu arkadaşlar öss denen sınavda puanları kırıldığından belki de istedikleri yerlere yerleşemiyorlar. Sistem bu. Ama hepsi padişah kızı olmadığından dolayı mağdurlar. Ama ya Sümeyye! Sümeyye'nin bursu var. Ramsey'in sahibinden aldığı bursla ABD'de Sosyoloji okudu kendisi. Ne hayır severler var değil mi gençler. Ver Sümeyye'ye bursu al pastadan büyük payı. Ohyes! Güzel ülkem Türkiye... Sonra da Londra'da yüksek yaptı kendisi, bitirdi mi bilmiyorum, bitmiştir heralde. Koskoca padişah kızı.

Bu başarılarla! dolu kariyere sahip sevgili Sümeyye kızımız son zamanlarda pek çok görünmeye başladı babasının yanında. Her yerde o var neredeyse. Artık Padişah Tayyip yanında eşi Emine'yi değil kızı Sümeyye'yi götürüyor oraya buraya. Alakalı alaksız her yerde görmek mümkün kendisini. Milletvekili adayı olacağı konusunda ciddi şüphelerimiz var zaten. Bakalım ne olacak. Olursa şaşırmaz kimse zaten. Sümeyye bizi mecliste temsil edecek. HALKIN SESİ OLACAK!! Ayy sinilerim bozuldu :/

Sümeyye bu ara yine gündemde. Bu kez de Ankara'da gitmiş olduğu bir tiyatro'da yaptıklarıyla. Ne yapmış. Sümeyye kendisine oyuncunun kaş göz yaptığını düşünerekten yani hakaret ettiğini varsayarak salonu terketmiş. Alınmış yani ve salonu terk eylemiş bir hışımla ve o özlü sözü söylmiş. "Daha da tiyatroya gelmem. Benim için tiyatro bitmiştir." Babasının kızı işte :P

Kızımız Sümeyye ama tiyatroyu 150 kişilik bir polis ordusuyla birlikte terketmiş.!! Evet 150 kişilik polis akademisi öğrencisi de bak ne hikmetse sen!! Sümeyye ile birlikte terketmiş salonu. Oğlum hepiniz okulu bitirince ilçe emniyet müdürü olarak atanacaksınız. Bu yalakalığı görmezden gelemez hiç bir padişah. Aslan polisim benim!! Koruma ordusu gibi, tesadüf işte.

Terketme sebebi de müstehcenlik!! Evet müstehcenlik. İlgili haberi buradan okuyabilirsiniz. Oyunun orjinalinde bulunan ve senelerdir oynanan oyun ilk defa müstehcenlik damgası yemiş oldu böylece. Oyunun adı da Genç Osman. Şaka gibi gerçekten. Sümeyye sümeyye niye böyle alıngan oldun sen oysa Londra'da hiç böyle değildin, ukturk diye diye dolanırdın peşimden. Oldu mu şimdi, iyice babana benzemeye başladın sen.



Evet şımarıklık kötü bir alışkanlık. Ayrıca yukarıdaki videoyu sözlük'de gördüm. Aynı konu, müstehcenlik. Hababam Sınıfı'ndan bir sahne :) Sümeyye için gelsin. Bana her şey seni hatırlatıyor Sümeyye :P
Devamı >>

3 Nisan 2011 Pazar

Sürekli terk edilen kızların "pis" özellikleri

Merhaba blogların HALA VE HALA kapalı olduğu, şifreli cevap anahtarlarının fink attığı şu günlerde yine toplumsal bir yaraya tuz basacağız hep beraber. Daha da acıtacağız bu yarayı. Konumuz şöyle, mütemadiyen terk edilen kızların durumlarını ele alacağız. Özellikleri neler ve neden terk edilir bir insan hep, neden hep tekmeyi yer bunlar irdeleyeceğiz. Zor bir durum ama su testisi su yolunda kırılır hikayesi bu, müstehak durumları yani :)


- Genel vericidirler, elde etmek kolaydır.

Evet sürekli terkedilen ablalarımızın en büyük özelliği, birinci niteliği budur. Genel verici olmak. Malesef. Genel vericiden kastım, pek de seçici olmamalarıdır. İki güzel kaş, iki kaslı kol yeterlidir, kandırması kolaydır bu yüzden. Kolay kızlardandır. Gizli kaşardır büyük çoğunluğu. Dışardan pek anlaşılmaz, içine girince görürsün torbanın genişliğini. Erkekler sevmez biliyorsunuz ki böyle kolay olanları. Aslında sever ama köprüyü geçene kadar, alacağını alır bu kızlardan ve yoluna devam eder. Sonrası malum ayy yaa yine terk edildim, aşk acısı falan filan zırvalar! Eyy gerizekalı az naz yap di mi hemen herifin kolllarına atıyorsun kendini ilk günlerden itibaren. Sevdi mi sandın, nah sevdi, salak!

- Dırdır dır dır dırrr

Büyük bir çoğunluğu dır dır denen şeyin en büyük temsilcisidir. Adamın başını etini yer. Neredeydin, kimleydin, oradan bir ses mi geliyor, kim var orada. Elinin körü var kim olacak allah allah:P Sürekli bir sorgu sual, sürekli bir memnuniyetsizlik. Sanki sarayda büyümüş sultanımız, ne bu afra tafra. Sonrası hep aynı, yine aynı terkedilmeler. Bu çok dırdır yapan kızların içine bence şeytan kaçmış. Sürekli dürtüyor, "kızımm o orada sarışın hatunlarla işi pişiriyor sen burada pijamalarla oturuyorsun, salak" diye. Halbuki biraz hanım olsalar ne güzel olacak dünya, niye zindan ediyorsun adama dünyayı, zevk mi alıyorsun arkadaş :)

- Kıskanç bir kız arkadaş grubunun fitneleri

Sürekli terk edilen kızımızın böyle 4-5 kişiden oluşan böyle fırsat buldukça birlikte takılan bu kız grubu olabilir. Olsun tabi, ne güzel. Ama bu kız grupları genelde hep kıskanır birbirlerini. İçinden biri genelde fitne fesat olur. Kendisinin yoksa onun da olmasın ister güzel bir ilişkisi. Tabii bunu söylemez ama işler yavaş yavaş ilmek ilmek :) Kızı oğlandan soğutmak için çeşitli şeyler uydurur falan, her türlü şey. Zamanla saf kızımız bunları başta ciddiye almasa da içine bir kurt düşer ve dırdır etmeler, özel şeyleri karıştırmalar falan başlar. Bu sürecin sonu da yine terkedilmeyle sonuçlanır :) Bu kıskanç kız arkadaş ise "boş ver canımm yaa o seni hak etmiyordu zaten demek ki doğruymuş duyduklarımız" der. Allah belasını versin bence bu kıskanç kızların. Arkadaşları iyi seçelim :)

- Sadece benimle ilgilen, hayatın bene olsun!

Ayy bu özellik ne başa bela bir şeydir. İlk görüldüğü yerde daha fazla zaman kaybetmeden yanından uzaklaşılmalıdır bunların. Hemen! "Erkek arkadaşlarınla takılma, maça gitme, beraber kurtlar vadisi izleme ama benimle hürrem sultan izle, saatlerce alışveriş yap, benimle birlikte gez başkasıya gezme" Ne lan bu. Köle mi alıyorsun yanına hasbam derler adama. Hepsi olacak o zaman ben de derim. Oraya gitme, bunu giyme, şunu çıkar bunu giy, şunla görüşme, facebook hesabını kapat veya fotonu sil" Olur mu?? Olmaz tabi gerizekalılık bidliğin. O yüzden bu tip davranışlar terkedilmeyi hak eder. Adam ayrıldığında senin gibilerden bir ferahlar, kendini K2'ye çıkmış piknik yapıyor sanır. Öyle bir hava yani, uçuşa geçmiş. Yalnız öleceksiniz bence siz bu tipler :)

- Gereğinden fazla ilgi göstermek, şımartmak

Evet bu özelliğie sahip kızlarımız aslında bir melektirler. Pek iyi niyetlidirler. Hani sevdiği adamın hep iyiliğini isteyen hanım kızlarımız vardır ya hani ben çok severim, onlardandır bunlar. Ama bu aşırı ilgi, sevecenlik kıymet bilmeyen kazmalarda pek işlemez. Onlar zamanla bu ilgiye alışırlar başka yerlere yelken açabilirler, sıradanlaşır yani olay. Fırsatını bulunca atarlar kendini bir kaşara. Malesef böyle öküzler mevcut. Hangi hanım kız bir kaşara tercih edilir. O yüzden bu şımartan kızlar biraz kendilerinden ödün vermesinler az geri çeksinler kendilerini. Erkek milleti şımarmaya gelmez hemen cıvıtır. Fazla yüz vermemek gerek. Bu son kategori de malesef hep terkedilir, gerçek acıyı da çeken bunlardır. Bir suçları yoktur. Bunlar çok seviyorum, onlar da beni sevsinler :)

Terk edilmek ya da edilmemek işte bütün mesele bu. Var şimdi sen düşün!
Devamı >>
 
Copyright Blog Manias All Rights Reserved
ProSense theme created by Dosh Dosh and The Wrong Advices.
Blogerized by Bonard Alfin Blogger Templates.