İşte yoğun geçen bir günün ardından yine kendimi vurdum İstiklal'e. Daha önce yazdığım bir yazıda söylediğim gibi İstiklal benim için vazgeçilmezdir. Haliyle yıllardır her hafta bir şekilde mutlaka geçtiğim bu cadde üzerinde bazı vazgeçilmez mekanlarım oldu. Şimdi size bunları uzun uzadıya anlatmak isterim ama bugün benim için yeri ayrı olan bir mekandan bahsetmek istiyorum. Mano Bistro.
Size tam olarak arkadaşlarımı buraya çağırırken verdiğim yol tarifini vereceğim ki olurda sözümü dinlemek isterseniz kolay bulasınız (: Şimdi efendim Galatasaray Lisesi' nden Tünel'e doğru inerken sol tarafta kalıyor. Baya böyle Tünel'e yakın. Hatta Tünel Starbucks yok mu ona gelmeden Hidivyal Palas vardır. İşte tam onun 2. katında. Önce 2. kat deyince tabi bir hikaye yok gibi geliyor ama öyle değil. Koridorla birlikte mumlar karşılıyor sizi. Sonra koridorda ilerliyorsunuz ve mekana girmenizle birlikte büyük camlarından Marmara' yı size gülümser buluyorsunuz.
Mekanın açık ve kapalı iki alanı var. Açık alanda yer bulmak için mutlaka rezervasyon yaptırmalısınız ya da benim gibi yüksek yerlerde tanıdığınız olmalı ki her geldiğinizde o cam
kenarlarından bir yer bulasınız :D. Mekanın müziklerini biricik Ozzy'im yapıyor diye söylemiyorum ama buranın müziklerine bayılacaksınız. Bir de mohitosu var tabi. Şimdiye kadar içtiğim en güzel mohito diyebilirim. Kel kafalı sevimli Yücel o kadar muhabbete rağmen mümkünatı yok formülünü paylaşmıyor benimle ): Bu nefis mohitoya rağmen benim buradaki en sevdiğim şey; bir kadeh şarapla birlikte arkadaşlarımla kahkahalarımızın ardı arkası kesilmeyen koyu sohbetlerimiz oluyor. Etrafa bakınca sadece benim için değil buraya gelen herkes için bunun böyle olduğunu gözlemleyebiliyorum.
Şimdilerde tek sıkıntım özellikle cuma ve cumartesilerin feci kalabalık olması. Ancak bu kalabalığa rağmen şaşırtıcı bir şekilde servis hiç aksamıyor. 2007'den beri Mano'nun
müdavimiyim, personelin suratını da hiçbir zaman asık görmedim. Benim için bir mekandaki en önemli şey personelinin tavırlarıdır belki de. Eh malum o kadar hizmet pazarlaması dersi gördük bunun bir mekan için ne kadar önemli olduğunu da biliyoruz. Gözlemlediğim şu ki burada çalışanlar çok iyi arkadaşlar kendi aralarında, o kadar sıcak bir muhabbet var ki içlerinde hizmetlerini sunarken bunu bize yansıtıyorlar. Ee ne demiş şair:
Muhabbet eyledim sadık yar ile
Ne hoş yerde ırast geldik yan yana
Müşerref olmuşam dost cemaline
Ne hoş yerde ırast geldik yan yana
Ne hoş yerde ırast geldik yan yana
Müşerref olmuşam dost cemaline
Ne hoş yerde ırast geldik yan yana
Sizin de bir gün bu hoş mekana ayağınız düşerse benden bir selam bırakın Ozzy'e. Pardon Ozzy kim mi? Mano'nun tekicik DJ' i.
Bugünlük benden bu kadar. Hepinize mutluluk dolu bir hafta sonu diliyorum. Tüm Fenerbahçelilere de galibiyet dolu bir haftasonu (:
Öpüldünüz gençler!
Betül KARA
21:50
30 Nisan 10, Cuma