Welcome

31 Temmuz 2010 Cumartesi

Chp'nin Referandum Şarkısı | Recep Bey'i tanırlar yolsuzlukta şanı var

Merhabalar, son zamanlarda böyle yüksek sesle eşlik ettiğim bir güzide şarkımızdan bahsetmek istiyorum sizlere. Eminim sizlerde çok seviyorsunuz bu güzel şarkıyı :)Chp referandum hayır kampanyası doğrultusuda "Gemilerde Talim Var" türküsüne cover yapmış Recep Bey Edition haha:) Bayıldım ama ya harika olmuş :) Cd'ye de kaydettim arabada, dağda, bağda dinliyorum :P Ben mp3 player kullanmıyorum ama kullanlara tavsye ediyorum, bu şarkıyı. Çok rahatlatıcı :)


Dinlerken insan öyle motive oluyor ki böyle kuş gibi oluyorsun. Ders çalışanlar varsa bir dinleyin stres tasa dert kalmaz hepsini bir anda boşaltırsınız garanti veriyorum:P Bir de şu bölümü yok mu atmaa "Recep Bey atma, gemi dolu pırlantaaaa", aşka geliyor insan :P Sevgilinizden mi ayrıdınız veya kız size kapris mi yapıyor, kolayı var Recep Bey var türküsü var, haha süper ama :P Tebrik diyorum düşünenleri :)

Sizin için şarkının tamamını da buldum taa nerelerden getirdim. Kimsede yok ona göre :) Bu yazın hiti ne Demet Akalın ne de Tarkan'dan. Recep Bey listelerde başları zorluyor. :P Bu yaza damgasını vuran hani benim recebimin (Recep Bey Edition) kendisi ve sözleri ise şöyle;



İndirmek için ise tıklayın :)

"Siyasette Recep Bey. Uzanmış da yatar
Oğlan gemicik almış. AKP suya batar
Hani benim Recebim Recebim. Hayır oyu vereceğim ( Sana hayır diyeceğim )
Yasanı sandığa gömeceğim

Gemi dolu pırlanta. Atma Recep Bey atma
Ali Dibolar devri. Kesme naylon fatura ( Naylon fatura çakma )
Sandık gelir yanaşır. Recep boşa uğraşır
Vatandaş hayır diyor. Recep niye ağlaşır

Recep Beyi tanırlar.Yolsuzlukta şanı var
Kılıçdaroğlu der ki, Hayır demekte yarar var
Hani benim Recebim Recebim
Hayır oyu vereceğim. Yasanı sandığa gömeceğim"
Devamı >>

30 Temmuz 2010 Cuma

Evlenmemek için çok mantıklı bahaneler üretmece

Merhaba kendi genç, ruhu genç çekirgeler ve bizleri ekranları başlarında izleyen blog severler:P Bir dersimizle daha beraberiz. Bugün geleceğinizi çok fazla ilgilendiren bir konuya parmak basacağız. Hepinizin etrafında vardır ne zaman evleneceksin evlilik ne zaman diyen birileri, bir de özellikle bir sevgiliniz falan varsa uzun süreli böyle bir beklenti haliyle oluşacaktır çoğu kişide. Tabii ki kızda da. Ama siz istemiyorsunuz daha hazır değilsiniz bu evliliğe veya bir baheneniz yok istemiyorsunuz sadece ama bahane üretemiyorsunuz. Zor durumdasınız. Evlenmek istemediğinizi açıkladıktan sonra kız çok üzüleceği için vicdanınızı rahatlatmanız lazım. Onun için de kendinize sağlam bahaneler uydurmak gerek. Kendine yalanlar söyle. Bir müddet iyi hissedeceksin kendini zaten belli bir zaman sonra kızı unutacağından vicdan azabı da gider :) Kendinize söyleyeceğiniz yalanlar, bahaneler işte şimdi geliyor;

1. Kesin evlenince şişmanlar, kendine bakmaz: Buna kesinlikle inanın. Siz evlendiğinizde ince belli manken gibi olan veya hafif balık etli bakımlı güzel kız evlendikten sonra nasıl olsa bastım nikahı artık benim diye kendini salar, şişmanlayabilir. Kendini artık beğendirmesine gerek yok kimseye diye düşünebilir. Bir de çocukta yaptı mı gör sen o zaman. Sibel Can'dan kötü olurlar:P Yok yok olmaz deme isiyorsan denemesi bedava ama geri dönüş büyük psikolojik yaralara yol açar kesin, seçim senin çekirge :) O yüzden vicdanın rahat olsun sen geleceğini düşünüyorsun sonuçta, o da seni anlayacaktır zaten:P

2. Papaz her gün pilav mı yiyecek? Bir diğer önemli konuda bu sevgili çekirgeler. Düşünün şimdi evlendiniz diğer kızlarla olan ilişkileriniz bir anda kesilecek sizi bir aday olarak gören tüm kızların listesinden şak diye düşecek kadro dışı kalacaksınız. Belki de düşmanınıza yar olacaklar. Buna hazır mısınız? Hem siz çapkın bir insansınız daha emekli olmak için çok gençsiniz heba edeceksiniz kendinizi bu genç yaşta. Bunu hak etmiyorsunuz hem sizi bekleyen diğer kızlara da yazık onları da düşünün, duyarlı olun, hep bana hep bana demeyin:)

3. Evlenmek pahalıdır: Evlenelim dediniz ama öyle hemen olmuyor bu işler. Bir süre şey. İki gönül bir oldu samanlık seyran oldu sözü sadece filmlerde oluyor çok film izlemeyin :) Kızların istekleri biter mi sence:P Kız tarafının bitmek bilmeyen istekleri, ev masrafları, düğün masrafları derken balayı da ister ayrıca bir sürü masraf. Eğer aileden destekte almazsanız kaç yıl belinizi doğrultamasınız. Hem o kadar paranızda yok zaten yoksa bunlardan kaçtığınızdan değil biraz daha kazanın, para biriktirin değil mi ama o zaman evlenirsiniz artık ne zaman olursa, kısmet :) Gönlün rahat olsun çekirge, kriz var ne yapabilirsin ki sen :)

4. Evllik aşkı öldürür: Şimdi, utangaç gülümsemeler, ufaktan öpücükler bile size heyecan verir, mutlu olursunuz. Çok mutlusunuzdur onunla aşığım abicim ona bile diyorsunuzdur hatta kim demiyor ki :) Zamanla birlikteliğiniz bir alışkanlığa dönüşecektir büyük ihtimal. Halbuki evlenmezseniz hep aşkitonuz veya nasıl diyorsanuz aşkısınız falan olarak kalacaktır, size yine nazlar, cileveer yapacaktır :) Hem daha gençsiniz biraz aşk yaşamaya sizin de hakkınız var aceleye gerek yok :P

5. Yeni akrabalar: Evet yeni akrabalar. Kız tarafının akrabaları merhaba deyin onlara. Eniştesiniz artık :) Mesela bayram oldu ailenize düşkünsünüz el öpmeye gideceksiniz diyelim ,kız da öyle sizin gibi. Kesin hangisine önce gideceğiniz konusunda sorun oluşacaktır. Bir de ikinizde inatçıysanız o zaman kriz kapıda :) Diyelim hallettiniz bunu o zamanda kız eve geldiğinizde diyecek ki Tayyip'in Davos'da dediği gibi sizde 2 saat 20 dakika oturduk ama annemlerde 1 saat 54 dakika kaldık sadece. Bunu bana açıklayabilir misin Kaan? Benimki yapmaz çok iyidir o tatlıdır demeyin çekirgeler. Evlilik aşkı öldürür unuttun mu :) Dedeler, teyzeler, amcalar, cıvık kuzenlerden bahsetmedim bile ona göre :P

İkna oldunuz sanırım çekirgeler. Daha hazır değilsiniz bunlara. Daha pişmeniz lazım. Vicdanınız, gönlünüz rahat olsun. O zaman şarkımızı çalalım. Bundan sonra bizim şarkımız bu çekirge şarkısı. Çok beğeneceksiniz ben de yeni buldum. Tıkla bakalım. Elleri göremiyorum :P Hadi bakalım, hayırlı işler, 9.dersimizin de sonuna geldik. 10. da görüşürüz :P
Devamı >>

27 Temmuz 2010 Salı

Just A Paper Doll | Blog

Merhaba gençler ve kendini genç hisseden ama kendini kandıran yaşlılar, güzel bir blogumuzdan bahsedeceğim bugün. Geleceğimiz onlar bizim. Blogların geleceği. Arkası yarın biri dizi edasında ama film gibi. Hollywood'un dahi çocuğu ukturk yönetmenliğinde çıkmaz ayın son çarşambası tüm sinemalarda. Kaçırmayın üzülürsünüz:) Bi' saniye uyarı geldi rejiden evet dolmuş galiba saçmalama kotam konuya geç be adam daha yemek yapacağım çoluk çocuk aç evde baba baba yemeek! diye ağlıyorlar diye söyleniyor, (hem evlenmiş hem çocuk yapmış karısı da yok ortada hımm) o zaman gevezelik kotamı doldurduğuma göre bu sıcak ama güzel günün cici bloguna geçebiliz :)


Blogun Adı: Just A Paper Doll

Paper Doll, kağıt bebek yani. 22 yaşında mimar adayı güzel bir kızımız (öyle sanıyorum) (ama tüm blogcular güzeldir) (Tribünlere oynayan parantez) yazıyor bu blogu. Epey bir süredir haberdarım aslında blogundan ama bugüne kısmet oldu burada yer vermek, ilk görüşte vurulmuştum aslında nasıl bu kadar ihmal ettim ben de anlamadım. Aklım başımdan gitti heralde bu kadar güzel bir blog görünce. Ancak toparlandım:P Hak vereceksiniz bana zate görünce siz de. Kalbi olanlar dikkat etsin aman :P:p

Kendisi "suyla ıslanır, yırtsan yırtılır.. saçma salak bi kağıt bebek.." dese de pek itibar etmeyin derim, nazar değmesin diye böyle demiş sanıyorum ben. Teyzem var benim çok garip değil mi teyzem var :) işte o güzel bir kız gördüğünde der hemen kağıt bebek gibi maşallah, alayım mı oğlum sana der haha :) Güzel bir şey kağıt bebek. Herkes kağıt bebek olsa keşke :P Artık bu gerçekte açığa çıktığına göre blogun bir köşesine nazar boncuğu falan koyar artık kem gözlere karşı :)

Blog Nisan 2009'dan beri bizlere blogger üzerinden sesleniyor. Koskoca 1 yılı devirmiş bir blog yani. İlk blogu açtığında biraz endişeli acaba her işi yaptığım gibi bu blog işini de bırakıp, sıkılıp ortada bırakıp gider miyim diye ama sonra sanıyorum zevk almış olacak ki bırakıp gitmemiş. Hala bizlerle :) Çok mesuduz :P

Blogda dikkatimi bir şey çekti. Çok ilginç. Uğur Dündar bu işe el atsın aydınlatsın bizi :P Mayıs ayı ile ilgili. Siz de baktığınızda göreceksiniz Mayıs aylarında daha fazla yazı yazılmış diğer aylara göre kat kat. Mayıs 2009 42 yazı var. Mayıs 2010 24 yazı. Rekorları alt üst etmiş bu zamanlarda:) Buradan da anlıyoruz Mayıs ayının özel bir anlamı var bence blogcumuz için. Kesin var eminim bundan :) Bu bir tesadüf olamaz :P Hayır hayır olamaz..!

Ne mi yazıyor blogta kendini yazıyor, seni yazıyor, beni yazıyor, hayatı yazıyor. Hayatın içinden biri o. O bir paper doll. Kağıt ama capcanlı, içten, sizden biri. ehe :P Kişisel bir blog yani, ama çok güzel anlatıyor derdini sakin sakin, hiç gaza gelmeden. Bu yönden bana hiç benzemiyor, keşke ben de böyle sakin yazabilsem. Ah ah o kadar hocalara gittim, okunmuş su içtim, pirinç yedim ama yok hala agresifim, hala heyecanlıyım, hala gevezeyim :P Paper Doll okuyarak bu konuda kendimi geliştireceğimi düşünüyorum açıkçası. Amin!

Ee hala bakıyorsun kalk bir su iç kendine gel etkilendin şimdiden galiba canım benim ya. Zor tabi ama heyecan yok önce derin bir nefes alıyoruz, başlarımız dik, göbek içeri. Sonra yavaşca tıklıyoruz bloga bak ne kadar kolaymış di mi :P Hadi bakalım :)
Devamı >>

25 Temmuz 2010 Pazar

Bu zamanda internette erkek olmak çok zor

İnternet güzel bir şey. Chat falan yapıyorsun, sonra facebook var hemen kız isimlerini aratıp güzelleri bulabilir hemen tavlayabilirsin, seni bekliyorlar orada zaten, yollu hepsi, hımm sonra gizli bir kimlikle sevmediklerine rahat rahat döşeyebilir küfür edebilirsin, çok rahatlatıcı dene derim. Efendime söyleyeyim youtube var (girebilirsen) ehe orada siyasi videolarda birbirinize küfür edebilir, küfür dağarcığını geliştirme fırsatı bulabilirsin, çok yaratıcı arkadaşlar var orada bu konuda. Eski sevgilin şimdi hangi kızla çıkıyor neler yapıyor takip edebilirsin gizlice. Bu kadar yararlı! bir kullanım olduğu zaman güzel bir şey değil mi internet:P Gerisi ayrıntı zaten canım, özü bu :)

İşte bir de bu yararlı alem! internette kızlar ve erkekler var her ortamda olduğu gibi ama erkek olmak daha zor bence bu karışık alemde. Vallahi çektiğimi bir ben bilirim yıllardır. Ne mi çektim bakalım hemen, yıllardır sömürülen erkek kardeşlerimin haklarını savunma zamanı geldi artık. Ayrımcılığa hayır:)


Artık malumunuz internet üzerinden tanışıp çıkmaya başlayan, hatta ileriye götürüp evlenen bir çok insan evladı var. Normal bir durum haline dönüştü artık bu. Sektör bildiğin :) Hımm işte burada biz erkeklere haksızlık yapılıyor. Diyelim ki bir kız gördün hoşlandın, böyle nazikçe tavlamaya çalışıyorsun ayısal bir hareket yapmıyorsun falan ama hemen "aayyy tecavüz ediyorlar bana imdaaat polisss" veya "ayy şekerim burası abazan kaynıyor her gün her gün ya ayıp ya" tarzında tepkilerle karşılaşıyorlar. Halbuki biz erkekler öyle mi yapıyoruz ayıp ne bu hiddet bu celal, lütfen:P Böylelerine prim vermemek gerek artık imdaaat polismiş :P

Ayrıca kendisine gelen mesajları da afişe etmekte kızların üstüne yoktur internette bence. Hiç bir erkekten görmedim bana şu mesaj gönderdi bakın hadi gülelim dediğini. :) Eee tabi bu dediğimi kişisel gelişimini tam tamamlamamış eziksel bir yaklaşım sergileyen kızlarımızda görüyoruz genelde, hepsi böyle değil tabiki. Dikkatli olun beyler :) Taktiklerimden şaşmayın:P

Sosyal platformlar. Ne gibi mesela Twitter, Friendfeed gibi yerler. Paylaşım odaklı siteler yani. Burada kızlar her zaman erkeklerden 10 hatta 200 adım falan daha öndedir. Bir profi bir fotoğraf bile yeterli hemen akmaya başlar takipçiler. Suç bizde tabi. Hiç seçici değiliz. Sonra da bu kızımız kendini fasulye gibi nimetten saymaya başlar. Ama gerçek yaşamsa suratına suratına vurulur sonra da bakar bir burada ilgi görüyor alın size bir internet bağımlısı kız:P:p Yaptığı da bir şey yoktur tek özelliği kız olmasıdır, tıpkı Burcu Esmersoy gibi onun da tek sermayesi güzelliği gerisi pof, yazık:) Bir de fotoğraf falan paylaştımı az da güzelse o zaman önlenemeyen yükseliş başlar işte. Erkek adam ise 50 milyon takla atsa hiç bir şey olmaz. Kız mayolu pozunu koysa "harikasın" tarzı nazik yorumlar gelirken erkekler mayolu fotoğrafını koysa "ayy kaç kaç adam donunu çıkarıyor hanımm" İstisnalar olabilir ama genelde böyle :) Formspring gibi yerlerde neden kızlara daha çok soru gelir kızlar neden bu kadar soğuk bunlarda diğer sorular ayrıca:P

Bu durum birazda biz erkeklerden dolayı kaynaklanıyor. Çok fazla aç erkek var malumunuz. Kıtlık var:P:p Eskiden sokak aralarında gezen laf atan bu gençler artık internette geziniyor. Sokaklar daha tekin artık aslında:P Eğitilmesi lazım bu gençlerin elde ettikleri bir şeyde yok sadece kızların egosunu tatmin ediyorlar, neyseki benim gibiler varda bir iki taktik öğrenip öyle çıkıyor artık gençlerimiz piyasaya:P Ama daha çok alınacak yolumuz var :P

Hımm nerede kalmıştık, bloglarda da var bu durum. Çok fazla örnek verebilirim. Hepsi şeker iyi kızlar ama yazılarından ne otoban, ne çift şeritli ne de şose yol olur, toprak yol bile olmaz:P Ama gel gör ki takipçi sayısını anlat işte sen :) Ama çok yok bunlardan herkes biliyor zaten kimin ne olduğunu :P:p Bu arada eskiden nefret ettiğim blogcular vardı Esther diye bir cadı vardı mesela neyseki köyüne geri dönmüş yerini dolduramadı kimse iyi ki rahatız :)

Erkek olmak zor bu alemde vallahi zor, çok doluyum bu konuda bir çeken bilir bu durumu :(( Üzerimizde büyük baskı var, mahalle baskısı gibi :( Acaba internette dolaşan erkek sayısı kızlardan daha mı çok sanmıyorum bu kadar fark olamaz:P

Ayrıca hayat sokaklarda genç, günde 2 saatten fazla internet pişik yapar, sonra da çocuğun olmaz benden söylemesi :P
Devamı >>

24 Temmuz 2010 Cumartesi

Eski manitalara | sen gittiğinden beri mektupları 2

Merhaba sevgili eski manitalarım. Normalde bahsetmem sizlerden ama canım sıkıldı sıcakta evde otururken, akşam olmasını beklerken yazayım dedim. Bu mektup sizin için. Az veya çok bir hukukumuz var sonuçta. Kadir kıymet bilen bir insanım ben biliyorsunuz. Unutmadım yani sizleri. Aslında unuttum ama sağolsun telefon defterim hatırlatıyor isimlerinizi. Silmedim evet, belli olmaz kıtlık var, açlık var, savaş var, tedbirli olmak gerek. Bir nevi koleksiyon olarak düşün. Hem her birinizin ismi bana yaptığım farklı farklı hataları hatırlatıyor, daha da olgunlaşıyorum.

Eee şimdi siz biraz deneme tahtası oldunuz gibi ama gelişimimde çok emeğiniz var hakkınızı yiyemem şimdi. Güldük, eğlendik bitti. Ayrıca evdeki tabaklar, bardakların ve çatal bıçaklarında selamları var. Öpüyorlar sizleri.:P Bıçak Süleyman'ın özel selamı var bir mesajı ile birlikte özel birisine. Kim diye sordum o kendini biliyor dedi:P "Hiç kimse dokunmadı tenime senden sonra o kadar yumuşak. Özlemlerdeyim :)" Bıçağı bile yoldan çıkarmışsınız :P


Şimdi kimlerin hayatlarını zindan ediyorsunuz, kimlerin paralarını yiyorsunuz, kimlere yaranmaya çalışıyorsunuz bilemem ama ben sizlersiz daha mutlu olduğumu farkettim. Böyle manitasız zamanlarımın daha mutlu oldunu öğrendim artık. Arkadaşlarımla, kuzenimle birlikteyken falan daha mutlu olduğumu anladım. Eee geyik candır değil mi :) Bizmkisi başka bir şeydi zaten duygusal değildi kesinlikle.

Hem sizlere söylemediğim bir şey vardı benim. Açıklayayım size. Bu kararı çok önce almıştım. Daha işin başında. Hepinize stres topu muamelesi yaptım aslında. Benim için hepiniz birer stres topuydunuz. Stres topu ne derseniz. The Big Bang Theory izlemenizi ve Leslie Winkle adlı karaktere bakmanızı diliyorum sizlerden :P Böyle çok daha iyi, aldığım en iyi kararlardan galiba:) Öncelerde okuldaki yorgunluğumu sonra da çalışmaya başlayınca iş yorgunluğumu unutmamda çok büyük katkılarınızdan dolayı teşekkürler :P

Ama artık stres topundan vazgeçtim bir yere kadar değil mi. Üzülmeyin kısmet, en azından bir stres topu oldunuz hayatımda. Benim yerimi dolduramazsınız biliyorum ikamem yok :) Artık evlenecek kadını arıyorum. En geç 1-2 seneye kadar sonuca ulaştırmayı diliyorum. Amin. Bakalım okumuş, iyi bir aileden 2 kız çocuğa hayır demeyecek "ye ekişiyi doğur Ayşe'yi" sözünü doğru çıkartacak kız arayışlarım devam ediyor :) Sizleri hep sevgiyle hatırlayacağım sevgili eski manitalarım. Bir ileri seviyeye geçemediniz hepiniz acaba neden diye sormanızı istiyorum sizden. Belki anlarsınız o zaman neden hep manita kalıyorsunuz sevgili olmuyorsunuz yol geçen hanı gibisiniz. :P

Artık han han gezen yolcu olmaktan emekli oluyorum yavaş yavaş yani. Yaş olmuş 26 ve yoğun iş ee kaldırmıyor bu kadar yolculuğu bünye:P Bu arada manita eşit değil sevgili. Alt kümesi bile değil. Farklı şeyler, nimetten saymayın kendinizi :P Hadi bakalım öptüm bye :)

Sincerely,
Ukturk
Devamı >>

21 Temmuz 2010 Çarşamba

Referanduma neden "HAYIR" diyeceğiz

Ne zamandır referandum hakkında bir yazı yazmayı düşünüyordum. Biliyorsunuz 12 Eylül'de Akp Anayasasını oylayacağız. Evet mi Hayır mı diye? Akp'nin gerçeği yansıtmayan propagandalarına sinirlenmemek elde değil. Bilenler anlar. Olmayan bir şeyi var gösterme çabasındalar her zamanki gibi. Halkı salak yerine koyuyorlar resmen. Evet sana salak diyorlar dolaylı da olsa. Nasıl olsa anlamaz ben de kandırırım hevesi içindeler. Ama avuçlarını yalayacak, bu dini sömüren, terörü cesaretlendiren yalancı zihniyet. Neden mi HAYIR dememiz gerekiyor bu kirli zihniyetin sunduğu anayasaya, işe şu nedenlerden dolayı;


Akp'nin anayasa taslağının amacının aslında Cumhuriyet düzenine karşı olduğunu ve kendi diktasını daha rahat oluşturmas için zemin hazırlama yönünde olduunu taslağı inceleyen biri kolaylıkla anlar. Bu amaçlarını örtmek için ise araya bazı kesimleri memnun edecek maddeler de sunmuş ve tek tek oylansın önerilerine karşı amaçlarının kötü olduğunu bir kez daha göstererek tek paket halinde oylamaya sunmuşlardır.

Yandaş ve taşeron medyaları aracılığıyla da öncelikle hedeflerini ülkücülere yönlendirdi ve 12 Eylül için evet diyecekler diye saçma sapan bir yalan söylem geliştirdiler. Galiba ülkücü camiayı salak sandılar bilemiyorum, kendileri gibi sanmış olabilirler. Aynı söylemi o dönemi yaşamış solcular içinde kullanıyorlar. 12 Eylül için evet deyin diyerek. Ama söyledikleri gibi değil hiç bir şey!! Demokratik anayasa söylemleri safsatadan ibarettir sadece. Nedeni ise çok basit:

12 Eylül darbecilerine yargılama yolunun açılması sadece semboliktir. Çünkü 12 Eylül 1980’nin üzerinden 30 yıl geçmiştir ve dava zamanaşımına uğramıştır. Üstelik hukukta, çıkan yasa aleyhte ise geçmişe yürümemektedir. yani bu anayasa teklifine koyulan madde saçmalıktan öte değil göz boyamam içindir. Kanmayın bu oyunlara!!!

AKP 12 Eylül darbecilerinin yargılanamayacağını ve devleti ele geçirme planı ile bu anayasa değişikliğini yaptığını halkın bilmediğini sanmaktadır. Bilmiyorsanız da öğrendiniz. 12 Eylül darbecilerini yargılanması diye bir şey yoktur! Aklınızdan çıkarmayın bunu! Her şey semboliktir.

Bu yalancı zihniyete 2010 yılı nisan ayında, 12 Eylül darbecilerinin zamanaşımı olmaksızın yargılanması için TBMM’ye bir öneri sunulmuştur ama bu öneriyi AKP uygun bulmayarak reddetmiş ve darbecilere yargılama yolu AKP eli ile engellenmiştir.Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu değil mi? Yalancı bunlar. Sana düşen görev ülkenin daha aydınlık geleceği için bunu bilmeyenlere de aktarmak, anlatmaktır.



Bunun aksini iddaa eden yalan söylüyordur ya da gözleri kapanmış görmüyordur gerçekleri. Anayasa paketinin amacı çok bellidir. Yargıyı ele geçirip, Cumhuriyet rejimine son darbeyi indirebilmektir. Geri planda bu yatmaktadır. Ülkesini milletini seven haysiyeli, şerefli insanların bu referadum da anasını kardeşin, sakat komşusunu da yanına alıp oy kullandırmasıdır. Bu yalancı zihniyete verilecek güzel bir cevap olacaktır bu. Bu oyuna gelmeyin, akıllı olun, iyi düşünün! Geçen seçimlerde başka sebeplerle kandırılmış Akp'ye oy vermiş olan kardeşlerimin de doğru yolu bulacağını umuyorum, sürekli çatışma içinde olan huzursuz bir ülke istemezler sanırım çocuklarına onlarda!

O yüzden, kurumların birbiriyle çatıştırıldığı, Cumhuriyetin kuruluş felsefesinin eleştirldiği değiştirilmeye çalışıldığı, bölücü terör örgütü üyelerinin masumlaştırıldığı, kürt diyenin ‘aydın’, Türk’üm diyenin ’ırkçı’ diye nitelendirildiği, adaletsizliğin, rüşvetin ve yolsuzlukların had safhaya ulaştığı, milletin gururunun hiçe sayıldığı, anasına küfr edildiği, terörün meşrulaştırıldığı bir ortamı yaratan Akp'nin yine yalanlarla ortaya attığı ihanet anayasasına HAYIR!

Hala kafasına yatmayan kararsız olan arkaşlar lütfen bu PDF dosyasını incelesinler. Neden HAYIR demeleri için. http://www.referandumoyunu.com/brosur/files/publication.pdf
Devamı >>

20 Temmuz 2010 Salı

Uzak durulması gereken "kız tipleri" | Top 10

Her yazıda önemli bir konuya değinme huyumdan bir türlü vazgeçemiyorum. Evet yine ülke gündemini yakından ilgilendiren bir konu ile karşınızdayım. Eminim bir çok kişi var, emin olamıyor karşısındaki kişi doğru kişi mi diye. İşte tüm bu sorulara cevap vereceğim bugün çekirgeler. Uzak durulması gereken kız tipleri ve bunlara karşı nasıl davranılması gerektiği falan filan her şey. Başlıyoruz...


1. Dırdırcı Kızlar: Evlerden ırak düşmana yakın olmasını dilediğimiz kız tipi. Bunlar İsviçreli bilim adamlarının yaptıkları araştırmaya göre erkeklerin ömründen en az 4'te 1!ni çalıp gidiyorlarmış. Her şeyi bir sorun bulmakta üstlerine yoktur. Bu ne böyle şu ne böyle, neden böyle yaptın bla bla bla, bir sürü sinek vızıltısı. Koşarak uzaklaşın! Çernobil kadar tehlike arz ediyor ona göre:)

2. Yiyici Kızlar: Bunların ise tek sevdiği şey senin cüzdanındır. Ne kadar kalınsa o kadar fazla yanında kalır. Bir Ankara havasında da dediği gibi "para bitti kızlar gitti" durumudur bu durum. Güzel olanları da vardır. Hovardalık için birebirdir ama abartmayın. Sonra sermayeyi kediye yüklerisiniz:P Kandırın acımayın, parayı gösterin ama elletmeyin haha:P Onun dışında evlenmeye falan kalkan salağın önde gidenidir. Saf mısın canım benim:P

3. Soğuk Nevaleler: Koş koş koş... Kaç hemen oradan. Sevimsiz, suratsız ayyy çekilmez bir ömür onunla. Espri yaparsın gülmez, belki de anlamaz. Salak olduklarını düşünüyorum. Bu şekilde davranarak neyi elde edebileceklerini veya neyi ispatlamaya çalıştıklarını anlamak çok güç çünkü :P Kısa zaman içinde yok olmalarını diliyorum soğuk nevalelerin. Amin. Yürekten dediğinizi biliyorum hepinizin:P

4. Fazlasıyla Hoppa Kızlar: Hoppalığın da bir sınırı vardır değil mi canım benim. Bir gün Ahmet'in kucağında yarın Rıza'nın göbeğinde oturmak nasıl oluyor. Ne bu genişlik. Nerede yetiştin yavrun sen. Baban kim anan kim değil mi? Uzak durun bu salaklardan, kız mı yok size acelen mi var. Her türlü kaşara karşıyım. Gördüğüm yerde tokatlarım:P Anti Kaşar:P

5. Güreşçi Tipli Kızlar: Şişman kızlarımızın bazıları sempatik oluyor o doğru. Ama genelde olmuyor işte. Hastalığı olanları ayırıyorum. Ama sen ye o kadar dana gibi sonra da ayyy ne yiyorum ki olmuşum yine fil gibi diyorsun. Daha ye sen:P Kantara koysan kantar isyan eder, abi yeter köpeğin olayım diye, bu nasıl işkence diye:P Zayıfla da gel güzelim. Şişman ama belki zayıflar diye geleceğe yatırım yapmak ölü yatırımdır gençler, ya zayıflamazsa evlenince daha da salarsa yakaladım adamı diye :P:p Koş koş kaç kaç:)

6. Ağzıyla içmeyen sarhoş manyaklar: İçin kardeşim ama ağzınızla için değil mi? Ne gerek var o kadar içmeye zil zurna olmaya. Ne biçim kadınsın sen? Hanımefendi çizgisinden kayan kadından hiç bir şey olmaz gençler, bunlarda onlardan işte, bu tipler orada burada heba olur giderler zaten. Bunlar erkek arkadaşında ayrılır deli gibi içer, işten kovulur içer, kedisi yavrular içer, telefonunu kaybeder içer, dün tanıştığı çocuk aramadı diye içer... Kaybedenler kulübüne hoşgeldiniz. Ne arzu edersiniz.:P Kaç kaç, hayır gelmez:P

7. Ukala kızlar: Haddinden fazla ukaladırlar. Genelde güzeldirler. Ukalalılıkları da tamamen biz öküz erkekler yüzündendir. Çok poh pohlanmıştır bunlar haliyle bir kalkıklık vardır. Kriko gerekir indirmek için:P O kriko da biz oluyoruz gençler, böylelerini görünce tavlamak yerine indiriyoruz itina ile:P Ciddiye almayın uzaklaşın.

8. Cahil Kızlar:
Kendi açımdan konuşayım hayatta yapamayacağım kızlardır. Tahsilden bahsetmiyorum. İlkokul mezunu da olabilir gayet ama gezmiştir, bakmıştır, dinlemiştir, öğrenmiştir. Kendini bir şekilde geliştirmiştir. Ama yok ot gibi sürdüydüyse koca aramaktan başka bir şey bilmiyorsa kusura bakmasın. Şöyle bir yol alsın derim ben, benden uzak apaçilere yakın olsun:P Konuşacak bir şey bulamadıkatan sonra manası nedir birlikte olmanın :P Kaç :)

9. Çocuk yapmam, yemek yapmam, ütü yapmam, temizlik yapmamsıcılar:
Sezi büzüşesiciler sizi :) Ne yapacaksın ya :) Sosyetik takılan ama bir nane olmayan özentilerdir bunlar. Bir kısmı da sonradan görme olanlardır. Bütün sadece süslenip süslenip gezmeyi bilirler. Ben yapamam şekerim çok hassasım ben, annem beni böyle büyüttü, bundan sonra değişemem senin için derler sana :) Ben gördüm biliyorum :) Hak ettiği bir şekilde ayrılığı gösterin onlara. Saygıyı hak etmiyorlar kesinlikle. Koy verin gitsin :)

10. Pis ağızlı, küfürbaz kızlar:
Her şeye küfür eder bunlar. Sözlüklerinin en büyük parçasıdır küfür. Böyle ağızlarını üstüne yumruğu yapıştırasınız gelir. Bir kadından çok her şey benzerler. Kadın diye nitelendirmek diğer kadınlara hakaret gibi bir şey bence. Ayık gezmeyen dangalozlarla birlikte cehenneme kadar yolları var. Küfür edersin de bu kadar da değil yerine göre, ne o öyle:P Buz gibi oğurum hemen, kaliteleri en düşük kadın profilidir bence sürekli küfür edern kızlar. Ölün !! :)

Bu yukardaki örneklerin dışında kalan kızlarımız ise candır, severim :) Saygıyı hak ederler, çiçektirler:P Bu yukardaki bazı tiplerin bir çoğu erkekler tarafında raabet görür ama gelip geçicidir bu, dönüp dolaşıp düzgün bir hayat kurmak isteyen her aklı başında genç, bir hanımefendi bulur kendine, mutlu mesud yaşarlar. Diğerleri ise gönül eğlendirdikleri bir ayrıntıdan ibaret kalır sadece. Yaaa:P Darısı başıma:)
Devamı >>

18 Temmuz 2010 Pazar

Çetin ceviz kızlar nasıl tavlanır? | Taktik 8

Merhaba , geçen gün bir mail geldi. Aynen şöyle, "Sevgili ukturk abi tüm taktiklerinizi uyguladım hepsinde bir nebze başarılı oldum ama çok holandığım bir kız var bir türlü olmuyor abi arkadaş olalım diyor. Ne yapmam gerekiyor. Bir yol göstersen. Teşekkürler. İstanbul'dan Ahmet Can." Bu mail üzerine Ahmet kardeşime yardım için taktiklerimizin 8.sini yazmaya karar verdim :P Bugünkü konumuz çetin ceviz kızlar yani. Başlayalım, Allah utandırmaz inşallah:P:p

Öncelikle, çetin ceviz kime denir? Zor kırılan cevize çetin ceviz denir. Ne yapsan ne etsen olmaz. Burada ceviz, kızları ifade ediyor. Kırmaktan kasıt ise tavlamak, (kızlar bu kelimeden hoşlanmıyor onlara söylemeyin:P) gönlünü çalmak oluyor sevgili çekirgeler. Anladınız sanırım. Zeki, okumuş çocuklarsınız sizler zaten:P

Bir kızın çetin ceviz mi değil mi anlamanız için önce diğer normal ve kolay tavlanabilen kızlarla bir geçmişiniz olmalı, onları tavlamış olmalısınız sevgili çekirgeler. Böyle bir tecrübe gerekiyor malesef. Çetin cevizler herkesin harcı değildir. Zordur çünkü :) Sabır gereklidir, yolları taşlıdır:P


Kızla bir şekilde tanıştık. Konuşuyoruz çeşitli koşullarda. Sizle konuşmaktani birlikte olmaktadan da çok mutlu bu kız. Ama ya bizim çapkın tarzımızdan, konuşmalarımızdan ya da isminiz çapkına çıktığından oysa ki öyle biri değilsiniz neyse işte bir sebepten kız sizle hoş sohbet falan yapıyor, çok tatlısın falan diyor ama arkadaş kalalım diyor. Gözüm yok sende diyor. Tabi o an yıkılıyorsun sen beklemiyorsun çünkü böyle bir cevap. Çünkü her şey lehimize ilerlerken herhangi bir soğuma yokken senden sevgili olmaz gibi bir şeyle karşılıyorsun. Arkadaş kalalım diyor sana:P

İşte burada panik yapmıyoruz ve fevri davranmıyoruz, asabileşmek kesinlikle yok. Hedeften şaşmak yok. Kız, arkadaş kalalım diyorsa tamam diyoruz biraz da duygu sömürüsü yapıyoruz. Ne yapalım kader, kısmet, ne kadar talihsizim gibi şeyler söleyebiliriz :P Çeşitli şirinlikle önceki dersleri hatırlayın:P Msn'de falan yazışırken de ":(" yapmayı unutmayın kesinlikle:P

İlk aşamada sinema, kahve, keşkül keşkül sevmiyorsa fırında sütlaç gibi şeyler bahanesiyle buluşun tabi çetin ceviz kızımızın istediği üzere arkadaş olarak. Bir arkadaş gibi davranın. Bu süreçte sevgili olma düşüncenizi rafa kaldırıyoruz. Başlarda hala ısrar etmeye devam ederseniz sıkabilirsiniz çünkü. Komik olmaya çalışın, eğlendirin onu. Sizle vakit geçirdiği zamanlar mutlu olsun. Ayyy falan demesin yani:P Sizden sıkılırsa olmaz :)

Gel zaman git zaman, bu şekilde devam ederek size aşık olmasını sağlabilirsiniz. Zaten en baştan daha yeni tanışıtığınız biri sizinle arkadaş olmayı isteyip ama sevgili olmayalım diyorsa ya naz yapıyordur (ki naz yapıyorsa kolay o, çabuk çözülür) :) ya da çeşitli şüpheleri vardır bir deneme süreci istemiştir, sizi tartıyordur bir süre. Bu zaman içinde belli olur zaten yavaş yavaş her şey. Bir iki deneme yapabilirsiniz mesela çaktırmadan. Eğer gönlü varsa tepkilerinden anlayabilmek hiç zor değil bunları. Zamanı gelince de açılın ne olacaksa olsun:P

Anlayacağınız üzere önemli olan sabır ve onu mutlu kılmak, sizle birlikteken kendini mutlu olmasını sağlamak. Bu sayede arkadaş olalım diye kız zamanla sizin dğru kişi olduğunuzu düşüneerek yelkenleri indirecektir:P:p

Bu sabırlı davranışmızdan sonra ödül olarak ise çetin ceviz sizlerin oluyor sevgili çekirgeler. Allah mutlu mesud etsin. Zor elde edildiği için değeri daha çok bilinir hem. Fazla üzmeyin:P Kızlara tavsiyem de var, çetin cevizlik iyidir, hiç bir şey olmasa bile eğlenirsiniz :P:p

Hadi bakalım çekirgeler göreyim sizi. :P
Devamı >>

16 Temmuz 2010 Cuma

Şahan Gökbakar | gol yollarında çok etkili göbekli forvet

Şahan Gökbakar, dikkat şahan çıkabilir programıyla tanıdık onu biliyorsunuz. Sonra Recep İvedik ile iyice yer edindi, cebini doldurdu az daha kilo aldı çürük raporu aldı üstüne koçum benim!. Şimdilerde ise, Dikkat Şahan Çıkabilir programının Dikkat Şahan Çakabilir versiyonunu çekiyor maşallah. Recep İvedik'i de hayatına uyarlamaya son hızla devam ediyor ayrıca. Ruhunda varmış demek ki o hanzo Recep İvedik. Berrak'ın yarısı yedi adam gözlerimizin önünde. Armudun iyisini iyiyor adam!


Önce Ayşe Özyılmazel (reklam için yapmadığı kalmadı bunun da, acıyorum bu kadıncığa nan) denilenle denizde öpüşürken sonra da Berrak Tüzünataç ile terasta sevişirken, Titanic sahnesi canladıdırırken yakalandı. Sıradaki ünlü kadın kim acaba. Sıraya almış abi o göbeğiyle. O göbek 5 ünlü kadın birden aynı anda taşır bence:P Adaleti bu mu dünya diyen nice genç, yakışıklı dalyan gibi delikanlılar var biliyorum. Bu işte adalet. Para adaleti. Paran varsa, ünlüysen açılmayacak kız yok sana. Ne yapıp edip zengin olun çok özendiysniz:P Ama parayla sadece motorları elde edebilirsiniz, çok var böyle tipler. Ayrıca motorizeler paralı sever, istersen 150 kilo ol, o göbek kaybolur birden, görmezler ayy ne şirin göbeciğin var senin derler:P:p Motor sevmiyorsan aşk adamıysan önemli değil kardeşim boşver, herkes hakettiğini yaşıyor sonuçta:P

Ama yiyene değil yedirene bakmak lazım. Adam nokta atışı yapıyor bence. Yollu olanlar bellidir sonuçta zaten hemen anlaşılır. Onların üzerine sürüyor atını ve gooool :P Bu konuda Şahan sonradan görme hani bu kızlar konusunda. Muhtemelen bu adam çocukluktan beri kilolu böyle tosun tosun geziyor. Eee o zaman ünlü de değil böyle cillop motorlar bakmıyor buna, cepte para da yok. O zamanlardan kalan bir uhde var adamda. Sanki yemin etmiş gibi "bir ünlü olayım param olsun hepinizi sıraya dizeceğim nan". Şimdi ise bunun acısını çıkartıyor. Ancak kapanır onca senelik abazanlık ama, o da haklı haha:P Şahan'da suç yok bence ona verenlerde kabahat. Biraz seçici olun nan ama ayıp ama ya:P

Ama adam göbekli falan ama belki çok iyi performans veriyordur kim bilir. Böyle bir ün yapmıştır ünlü,göbekli ve paralı seven ünlü kadınlar arasında:P Hakkını yemeyelim. Evet Berrak sana bağlanıyoruz?

En çokta gıcık olduuğum bu kızlarda ne mide varmış arkadaş. Yani para için, reklam için belki de ama yapılmaz kardeşim. Gidip biraz daha düzgün bir adam bulun nan:P Belki de Ayşecik, Berrakcık falan herkese karşı böyledir. Açık kapı politikası, serbest Bölge falan:P:p

Ama bana sorarsanız Bu Şahan sadece öpebiliyor. "Eveeet dakika ve skor alıyoruz Bursa'dan evet ve 2-2 Fenerbahçe Şampiyon... Ah pardon gol değilmiş..." Böyle bir durum Şahan'nınki göz boyuyorsun oğlum, biliyoruz biz seni. O göbekle o iş zor ben yavrum:P Rus ablalar paklar seni ancak haha:P

Bakalım üke olarak işi gücü bıraktık bundan sonra Şahan kimi öpecek diye bekliyoruz. Baktım şimdi de şişko Merve Sevi'yi de götürmüş bu Şahan. Yüzü çok çirkin değil aslında ama o göbek, o tampon :P Allahım nelerle uğraşıyorum.:p:P
Devamı >>

15 Temmuz 2010 Perşembe

Javier Bardem | Allah çirkin şansı versin

Hani bir söz var ya eskilerden, "allah çirkin şansı versin" diye ama bu daha çok kadınlar için kullanılır hani yakışıklı yakışıklı çocukların yanında çirkin paçozları görünce her kadının içinden geçirdiği "yuh ya bu şekerim nedir hiç olmuş mu halbuki benim gibi güzeller varken ne bulmuş ki bu çirkinde" gibi sözler var ya işte onun erkek versiyonu da Javier Bardem için söylenebilir bence :) Adam film ayağıyla önce tavladı kızı şimdi de evlendi:P


Biliyorsunuz ki ben yeni öğrendim daha bu Javier Bardem, Penelope Cruz ile evlenmiş. Penelope'ye sözümüz yok severim ben şahsen güzel kadın hoş falan :P Ama o kadar da güzel değil aslında işte ünlü ve yabancı hemen ağzımızın suyu akar bizim:P Neyse işte bu ikili dediğim gibi evlenmiş.

Javier Bardem, benim tabirimle "Havyar Badem" kızlar tarafında çok beğenilen ağzının sularının aktığı bir aktör. Karizmaktik, yakışıklı falan diyorlar onun için kadınlar. Ah şöyle bir erkek yok diyorlar falan. Nasıl yok gözünüzün önünde her gün kasaplar, manavlar aynı bu şekilde ülkemizde. İkiz kardeşi gibiler bu Havyar'ın:) Onlara gelince burun kıvırıyorsunuz ayy bir sen kalsan yine olmaz, ispanyol ve ünlü olunca işler değişiyor:P Hep demişidir bu dünyada ünlü olacaksın. Topçu, popçu bir de oyuncu :) Bu üç melsek grubundaki erkekler haksız kazanç elde ediyorlar, biz o kadar uğraşırken onlar bir şey yapmadan götürüyorlar, adil değil :P:p

Çirkin, burnu yamuk, mahale kasabı havası olan koca kafalı bir adamın neresini beğeniyor bu kadınlar. Düşündüm düşündüm hani ne var diye filmlerde ki sahnelerinden mi etkilendiler acaba diye ama çirkin olduğu yine kesin. Karizma dediğin şey de bu değil ayrıca. Kısacası çirkin şansı var bu adamda, başka bir açıklaması yok :P Bir çekememezlik falan sezebilirsiniz ama öyle değil gerçekleri söyülüyorum banane yoksa Javier'den. Gözünüz açılsın önemli olan o:P

Hem kızlar 1969 doğumlu bu adam babanız yaşınıza gelmiş neredeyse biraz da gençlerin önünü açmak lazım yoksa küserler sonra:P Geleceğe yatırım en iyi yatırımdır. Size içerden bir tüyo 26 yaş jenerasyonu tam sizlere göre, ben de içinde olduğumdan demiyorum ama yanlış anlaşılmasın lütfen:P

Kısacası Javier Bardem bu çirkin şansıyla iyi kaptı yine Penelope'yi. Hadi ünlü falan olmasaydı kör topal bile zor bulurdu valahi bu haliyle, şükr etsin:P Recep İvedik'e de mi benziyor ne bak şimdi aklıma geldi. Yok ya o kadar da deil. Bu kadar da midesiz olmaz kadınlar yok yok olamaz:P

Kadınların beğeni anlayışı çok değişik aslnda, böyle yamuk yumuk kamyon şöförü bir kılıklı bir adama bile ağzılarının suyu akabiliyor:P Javier pabucumuz olamazsın demiş mesela genç yakışıklılar derneği, çok haklılar bence sadece iyi bir oyuncu sayılabilir belki, gerisi ise sadece saçmalık:P
Devamı >>

10 Temmuz 2010 Cumartesi

Bloglarda rehavet mevsimi: Yaz mevsimi

Merhabalar muhterem blogcular ve okuyucular :) Tam 2 haftadır tatil sürecideydim. 1 yıl boyunca yoğu tempoda çalışarak hak etmiştim bunu aslında :) Birçok yere gittim, gezdim, gördüm. Haliyle çok yoruldum. Ama güzeldi. Bu arada tabi bloga sadece bir yazı yazabildim. Yaklaşık 2 günde bir, bir yazı yazdığımızdan dolayı çok ara vermiş gibi geldi bana:P Neyseki dönüp dolaşıp kürkçü dükkanı İstanbul'a gelebildim. Pazartesi yeniden çoook sevdiğim işime geri döneceğim :P Yeniden düzene binecek hayat ile yazılara devam edebilirm galiba ama sıcaklar engel olmazsa:P


Yokluğumda ne değişmiş, kimler neler yapmış diye bir bakayım dedim de herkesin zaten yaz rehavetine girmiş durumda olduğunu farkettim. Kimisi tatile gitmiş, kimisi sıcaklardan erimiş, kimisi yazacak bir şey bulamamış monoton yaşamında. Kimisi de yaz geldi bloga yaz geldi diyerek okulla birlikte blogu da tatile çıkarmış. Kısacası bir rehavet var bloglarda her sene olduğu gibi bir yaz rehaveti. Blogtan uzun süre ayrılıp az önce geri döndüğünü farkettiğim NilayLand güzel yazılarıyla yine bizlerle :).Eskilerden kendisi :P Çok sevdindim :)

Geçen sene de hatırlıyorum yine böyle sıcaktan bloglar kırılıyordu :) Ama çok sıcak bu kadar sıcakta insan sağlıklı düşnüpte yaazı yazması mümkün değil. Bir de beni düşünün işe gideceğim aman allahım::P İyiki kilimalar var, yoksa çekilmez hiç. Bloglarda yine anlayacağınız aynı rehavet var:) Ama sanki rehavet yavaş yavaş kayboluyor yoksa yeni mi başlıyor daha :)

Bir de Ağustos'un 11'nden başlıyor galiba Ramazan ayı, o geliyor:P Daha da kırılacak ortalık sanki o zaman:) Ya da belki aşka gelip yazanlar olabilir çok çok :) Böyle yazı yazarken terletmeyen klavye falan olsa harika olacak benim parmaklarım avucumun içi falan terliyor, çok kötü.

Ya aşık olurlar yaz aşkı, ya sıcağa bahane bulurlar, ay herkes tatilde ben niye yazı yazayın derler. Bahane çok blogcularda:P:p

Yazımızı bitirirken duamızı unutmuyoruz tabki de. Ukturk hocadan sizler için geliyor:P

Allahım, blogcu kardeşlerimi sıcaklardan koru, onlara bol para, bol kısmet, bol serinlik nasip eyle.(Serinliği üç kere söylüyoruz:P) Burada amin diyoruz ayrıca :) Sıcaklara rağmen çok yazı yazmalarını sağla, klimalarını hiç söndürme ama elektirk faturasını da gümletme ya rabbi :P Amin :)
Devamı >>
 
Copyright Blog Manias All Rights Reserved
ProSense theme created by Dosh Dosh and The Wrong Advices.
Blogerized by Bonard Alfin Blogger Templates.