Welcome

29 Eylül 2009 Salı

Bazı Julietler Romeoları Siklemezler | Blog

Merhaba. Son zamanlarda komik mi komik, neşe dolu, kıpır kıpır bloglarımız hakkında karaladık hep. Bugün ise daha değişik bir konsept olan bir blogtan bahsedeceğim:P Blog kişisel bir günlük yeni tanıştım ben de zaten bu blogla. Blogun ismi değişik ve bloggerımızın hissiyatı hakkında da bilgi veriyor bize. Bir isimden kişilik analizi de yaptım ya aştım artık ben:P

Blogun Adı: Bazı Julietler Romeoları Siklemezler

Tamamen kişisel bir blog. Bir Julietin blogundaki ismiyle Jana'nın hayatının küçük bir kesiti diyebiliriz. Jana gerçek ismimi bilmiyorum ama değildir galiba. Sıradan bir kişisel günlük gibi değil tabiki bugün yattım kalktım, eve gittim şöyle yaptım tarzı yok. Bence bir hikaye gibi Jana'nın yazdıkları. Sıkılmadan okunabilecek düzeyde kanımca:P Şahsen ben okudum hiç sıkılmadım :P Dedim ya olayları anlatış tarzı hoşuma gitti aslında. Hiç sert değil yumuşakta değil dozunda veriyor ayarı:P


Örnek verelim mesela süper yazmış Jana. Yazının başlığı "Bulanık, boktan bir sudur aşk insanın kendisini görmek için eğildiği".

"Sevimli sevimli bana bakıyordu. Suratını pek inceleyemesem de çantama koyup gezdirmek istiyeceğim cinsten bişeydi. Bi ara bana göz kırptı gibi geldi, "oyununa bak artık, bütün bunlar benim sana oynadıgım bi oyun, sanal okeydeki fotograf mı göz kırpacak sana?" dedi kafam. İnanamadım. Oysa aşık olmuştum. Onun fotograftaki kafasını tüm fotograflarıma montedip hayallerimi oluşturmuştum."

Bazen de şarkı sözlerinden anlatmak istediğini anlatıyor Jana son yayınladığı Tortu kio Sagopa'nın şakısıymış yeni öğrendim bu sayede. Google sağolsun:P Çokta güzel sözleri varmış onunda.Bknz:P

"Kırılsın. Odanda varsa aynalar kırılsın. Kıtlık ortasında kan çanaklarında sallanan bir parça etle gel ve valse kalkalım beraber. Bende kalmayan tek satır hüner kimlerin bileklerinde şimdi? Kan çeker. Bana haberler gönder, isterim ki olsun ilkel bir yolla lütfen. Çünkü telefonun sesinden + ahizesinden tek bir fayda göremedim.Abese iştigal ederse dahi dinlemicem, oksijen tüpüyle ciğere güç verip bir gün elbet oraya gelicem. Eskiden çekilmiş iki adet kasetle posta kutuna benden hediyeler, pazar sabahlarında dinle dinle dellen, o zaman evde kalmaz ayna cam."

Blogun headerı karşılıyor sizi bloga girince hemen ben beğendim güzel olmuş. Ayrıca gelenek haline getirdim bunu ben blogger profiline baktım ne yazıyor diye Jana'nın. "Bilirsin kaplumbagaların kacma sansı yok evden" yazıyor. Devamını da ben getireyim ben vitrindeki manken,büyü bozulurdu canlanırdım sen beni farketsen:P Kolera'nın bir şarkısında geçiyor bu sözler aynı zamanda:P

Yani çok sevdim ben bu blogu. Harbi bir kıza benziyor Jana yazdıklarından. Ben de severim böylesini. Sizinde beğeneceğinize eminim. Farklı bir tarzı var çünkü. Bu aralar farklı bir blog bulmak, altılı ganyan tutturmak kadar zor:P:p

Unutmadan, "Gidene yol verin, bu gece Wolverine"
Devamı >>

28 Eylül 2009 Pazartesi

okunası notlar by ali kaya | blog evet.

her zaman demişimdir, ben blogcunun matematikçi ve komik olanını severim. duymadıysanız sorun bende değil.

işte okunası notlar'ın yazarı ali kaya da böyle bir insan. insan hem matematikçi hem de komik olabilir mi hacı, sorarım size! neyse lan şimdi arkadaşım diye övdüm sanılır kesiyorum.

kesmiyorum blogu tanıtmam lazım.

ali kaya'dan başlayalım, friendfeed dediğimiz mekanın güllerinden kendisi zaten. çok sayıda seveni izleyeni mevcut. süresini bilmediğim bir uzun süredir ise eskibirsaat.com'da blog tutuyormuş. ama artık aramıza gelmiş, blogger'daymış. benim tanıtacağım blogu, blogger'daki zaten.

Okunası Notlar isimli blogda Ali, ordan, burdan ve şurdan, aklına esen her şeyden bahsediyor. yaşadıklarından, gördüklerimden, gözlemlediklerinden, arkadaşlarından, aşklarından falan her şeyden. her an her şey olabilir :P

ayrıca, kasıntı erkek bloglarına son! HIH :)) hem erkek blogu hem de eğlenceli. içi geçmiş bayık blogcu abilere de son ahaha :D

örnek verecek olursak ali'nin blogundan, ki veririz sorun değil yani biz güveniyoruz ürünümüze. (ürün? ali? kızma arkadaşım :S) mesela şu anki son yazısı... yani nedir? şudur. aşık olur gibi olmuş ama ne tatlı anlatmış dimi? evet öyle.

onun haricinde, şurda fatih terim üzerinden bir hayal kurmuş çok da iyi etmiş bence. zira ben pek bi güldüm.

ayrıca, şu yazıda bir pazarcı abinin matematiksel zekasına imrenmiş, bunu da bizimle paylaşmış..

bir de şurda kısa boylularla dalga geçenlere laflar hazırlamış.. ki son madde acayip zekicedir dikkat kesilelim lütfen :P

oğlum hepsi bi yana, adam "elinin körü"nün ne demek olduğunu çözmüş lan!

her şeye rağmen, tüm bu gördüklerine rağmen "ben ali kaya'yı okumıycam" diyorsan, sana söyliycek lafım yok. hadi selametle.
Devamı >>

27 Eylül 2009 Pazar

İçi geçmiş bayık blogcu ablalar | kim bunlar ?

Son gidi kuzgun güdük fare ile ilgili yazdığım yazıda demiştim ki içi geçmiş bayık blogcu ablalar.! Bu lafım büyük olay yarattı. Gazeteler şok şok flaş flaş diye manşetler atmış ben görmedim ama menejerim söyledi:P Aslında zaten olay yaratsın diye yazmıştım onu hehe:P yok yok içimden gelendi o söz masum ve safça:D Mail yağmuruna tutuldum kim o bayık, içi geçmiş, son kullanma tarihi bitmiş, pörsümüş blogcu ablalar diye. Merak ediyorsunuz değil mi kim onlar diye:P Ben de çok merak ediyorum:D


Şimdi isim verirsek olmaz değil mi:P Onlarda ne kadar içi geçse de, milatlarını doldursalarda insan sonuçta haha:P Nasılda ezdim ama çok kötüyüm:D Şimdi içi geçmiş dediysem yaş algılanmasın, gençlik ruhunda olacak insanın:P Şimdi isim vermeyelim ama tahmin edersiniz vardır etrafınızda gördüğünüz içi geçiş blogcu ablalar:P AAA evet evet ukturk aynı o ya diyebilirsiniz bence yazıdan sonra:P

Nasıl anlarız içi geçmiş, bayık, sonra pörsümüş blogcu ablayı. Şöyle bir kendi etrafında dönse olur mu? Yok olmaz öyle. Ama bir ipucu yakalayabiliriz. Genelde güzel değillerdir zaten ama kendini güzel sanırlar:P Bulunmaz hint kumaşıdırlar tadından yenmezler falan ama yersen tabi haha. Yani hiç bayık blogcu ablayı görmedim ama öyle bayık yazıları yazan bir insan güzel olabilemez bence nayır nolamaz asla.! heh:D

Peki nasıl blog yazar bunlar. Şöyle yazarlar genelde yazılarının büyük bir çoğunluğu kadın erkek ilişkilerine yöneliktir. Ayy siz erkekler yok musunuz boyunuz devrilmeye emi sizin gibi:P Hep böyledir erkek kadın aşk meşk bayık işte ayyy, aşk böcüğü kıvamında gezerler bunlar, ama sorsan çok cool takılırlar vvu yeah:D yaş baş falanda dediğim gibi önemli değil burda ruhu bayık ablanın, ne yapsan nafile, bunlar genelde ev hanımı da olmaz birşeyden anlamazlar bence, dış kapını dış mandalı, yemekte yapsalar bir nane olmaz o yemekten.:P Sevgili desen yine olmaz, sürekli bir tripler falan eminim öyledirler:D Hiçkimseye bu kadar hakaret etmemiştim hayatımda lütfen 17 inç monitörünüzün önünden çocuklarınızı uzaklaştırınız. (Şiddet ve korku:P) hehe:D

Bu bayık blogcu ablalar böyle şeker kız blogcular gibi komik eğlenceli yazılarda yazarlar bazen ama gel gör beni beni aşk neyledi ama yok kocaman bir balon içi boş. Olmayınca olmuyor işte ne yapacaksınız aslında onlarıda öyle kabullenmek gerek. Yaradılış meselesi sonuçta. Yazık haha:P Herkes Güdük fare gibi neşeli, bi dost gibi geveze ve şeker, sonra hımm Üfürükten Prenses gibi tatlı, Ayrodinamik yar gibi çok komik, Missipipi gibi yetenekli olamıyor ne yazık ki.:P Hayat bu çok adaletsiz:D haha::P

Buradan bayık ablalara sesleniyorum. Bayık ablalara sesleniş konuşması (iki nokta üstüste) Hey ! sen! kendine gel sen kendine gel:P Böyle bir şarkı vardı haddini bil sen haddini haddini bil diye devam ediyordu aklıma geldi birden söylemeden edemedim:P:p Hıı evet siz içi geçmiş ablalar oturun düşünün ben ne yapıyorum diye, intihar etme hakkınız var tabi ama lütfen fazla kan sıçratmayın sağa sola, küresel ısınma diye bir şey var belki etkisi olur ona, yeterince zararınız var bünyelere bari ölürken rahat bırakın insanoğlunu:P:p

Bitti. Şimdi takip ettiğimiz bloglara bakıyoruz onlar kimlermiş öğreniyoruz. Çok zor değil her köşe başında bir tane var bunlardan. Ama eğlenceli, neşe dolu, komik, yardımsever, tatlı bloglarımızı ihmal etmeyilim onları yaşatalım koruyalım.

Yaşasın eğlencelii içi geçmemiş bloglar.! Kahrolsun çürük elmalar haha:P:p Mani yazdığımı söylemiş miydim daha önce:D
Devamı >>

25 Eylül 2009 Cuma

Gidi Kuzgun Güdük Fare | şeker gibi blog

Merhaba. Çok güzel şirin mi şirim bir blogla birlikte olacağız bugün yine:P Yeni yepyeni taptaze bir blog. Bu aralar içi geçmiş, bayık bayık ablaların bloglarını gördükçe yeter artık nerede benim eğlenceli bloglarım diye söylenirken sonunda bir tane buldum böyle bir blog:P

Blogun Adı: Gidi Kuzgun Güdük Fare

Aslında pek yabancı da değil bloglara güdük fare nasıl mı PrimaRima'nın Kardeşi,Sinirlikebeleğin kuzeni, Egemenli Hayat ve Puck Robin'in yakın arkadaşı olarak aramıza katılmış mesela:P Daha ne olsun olayın mutfağından gelmiş. Puck Robin'i de zaten burada yer vermiştik beğendiğimiz için. Gidi kuzgun güdük fare de, arkadaşına çekmiş galiba pek şeker bir blog olmuş.



Blogun ismi de gayet değişik ve güzel. Böyle ilginç isimleri nereden buluyorlar diyor insan. Bu blog tutar bence buraya yazdım bak şimdi:P:p Sonra ukturk demişti dersiniz:P Ben söylemiştim demek istemem ama hep haklı çıkmışımdır bu konuda örnekler mevcut:P

Peki neden güdük diye sorar gibisiniz sanki ben de sordum bunu:P Güdük fare bunu bir yazısında açıklamış zaten okuyun gayet güzel açıklamış bu durumu:P Blog Eylül ayında daha yeni faaliyete geçti, taptaze sıfır km bir blog yani. Baştan itibaren bir blogu takip etmek iyidir her zaman sonra daha da yayılıp popüler olduğu zaman "oğlum veya kızım ben ilkinden beri takip ediyordum zaten hehe veya sen giderken ben geliyorsum çocukluğunu bilirim ben blogun" deme şansınız var. Yani bir blogu baştan beri takip etmenin değerine paha biçilemez bir de güzel mi güzel bir blogsa bu:P

Ayrıca blogger profiline bakayım dedim güdük fare ne yazmış diye yazdığı şu sadece "Ne yazıcam ya?Buraya bişey yazmak zorunda mıyız?" bunu görünce çok sevindim biliyorsunuz benimkinde de "Yakında yazacağım buraya birşeyler.Unutturmayın:P" yazıyor.:P:p Yazmak mı zorundayız yani böyle bir akım başlayabilir artık:P

Yani kısaca, güzel, eğlenceli içi geçmemiş, son kullanma tarihi geçmemiş taptaze kişisel bir blog Gidi Kuzgun Güdük Fare. Derhal takip edile.! :P
Devamı >>

23 Eylül 2009 Çarşamba

Mutlu ve iyi bir yaşam için 15 öneri

Merhabalar:P Yine ben :P:p Bugün çok sosyal bir konu işleyeceğim. Ya da artık ne denirse buna. Sizlere daha iyi ve mutlu bir yaşam için öneriler vereceğim:P Bakalım bunların hangisini yapıyorsunuz, yapıyoruz.:P Önerisi olan varsa yazabilir ekleyelim sonuna.

Yaşam koçunuz Ukturk sizler için hazırladı. Daha iyi bir yaşam için 15 öneri.



1. Günde en az 15 ila 30 dakika yürüyüş yapınız. Yürüken pozirif olun bitse de eve gidip tıkınsak diye düşünmeyin gülümseyin sürekli, negatif düşünce dışarı:P
2. Gün içinde yalnız kaldığınız zamanlarda 10-15 dakika sessizce oturun kendinizi dinleyin biraz. Sakinleşmek, ve strenizi atmanıza yardımcı olabilir.
3. Sabah uyandığınızda öncelik olarak ilk işiniz "bugünkü amacım ....." şu demeniz kendinizi gün hazırlamanıza amacınıza daha iyi odaklanmanıza olanak sağlar.
4. Enerji , empati ve heyacanınızı kaybetmeyin hep sizinle olmasını sağlayın.
5. Hayyaller kurmaktan çekinmeyin, hayaller hayata daha sıkı tutunmanızı sağlayabilir.
6. Günde gördüğünüz en az 3 kişiye gülümseyin. Daha fazlası da olur. Bu sayede daha bir iyimser bir yapıya bürünebilirsiniz zamanla. Denemekte fayda var bence:P
7. İmkanınız varsa kendi yetiştirdiğiniz meyvelerden bolca yeyin. Birşeyi başarmanın verdiği his paha biçilemez. Size özgüven kazandırabilir bu. Saksıya domates ekmekle bile olabilir bu.:P
8. Enerjinizi dedikodulara cevap vermekle veya alakız sorunlarla zaman geçirmekle harcamayın. Bu sizi yoracaktır. Sonuçta it ürür kervan yürür. Keyfinize bakın.
9. Ailenizle ilişkilerinizi sıkı tutun. Onların mutluluğu sizi de mutlu edecektir.
10. Geçmişinle barışık ol. Eğer geçmişin sürekli sorun edersen geleceğini de kaybedersin. Geçmişi olmayanın geleceği de olmaz çünkü.
11. Her zaman için en iyisi daha olmadı gibi düşün. Daha iyi şeyler başarman için motive edeektir seni.
12. Yararsız, güzel olmayan ve zevksiz her şey hayatından çıkar.
13. Diğer insanların yaşamıyla kendi yaşamın karşılaştırma. Havanda su dövmek kadar gereksiz bir şeydir bu çünkü.
14. İşlerin yolunda gitmediğinde karamsarlığa düşme ailen ve sevdiklerinin ne olursa olsun yanında olduğunu aklından çıkarma, kendine ve çevrene güven.
15. Dünyanın bir disneyland olmadığını anla, sadece bir şansının olduğunu düşün ve bu şansını iyi değelendirmenin, güzel yaşamanın yollarını aramaktan çekinme.

Ustam Tibet rahibi Konfikakulyuns der ki İyi insan, güzel söz söyleyen değil, söylediğini yapan ve yapabileceklerini söyleyen adamdır. Yani yukardakileri ben de yapıyorum onu demek istedim :P:p Siz de yapın:D Melek gibi oldum ben bir kanatlrım eksik:P Pozitif düşünce kazanır :P.p
Devamı >>

20 Eylül 2009 Pazar

La Crostata | İtalyan Tart | Videolu Tarif :P

Bayram geldi hoş geldi evlere neşe geldi:P:p Benim için ise sıradan bir pazar günüydü:P Şimdi siz bayram şekeri yok efendim ev baklavası sonra madlen çikolatalar, lokumlar, börekler mideye indiriyorsunuz ya ben boş mu duruyorum:P Onun için bugün size benim bayram tatlı mı takdim etmek stiyorum. Bu kez ben yapmadım beniseven bir arkadaşıma yaptırdım ama çok güzel:P:p Bakması bile cezbediyor insanı:P



Şimdi öncelikle nasıl bir tatlı bu Crostata ondan bahsedelim. Çok güzel br tatlı hehe:P:p Crostata, turtayı andıran bir tart aslında, iç malzemesi ev yapımı İtalyan marmelatları koyularak pişiriliyor. Yani bizim marmalet reçeller gibi. Anne reçeli:P:p Vişneli, şeftalili, kayısılı marmaletlerle oluyor. Marmelat yerine kakao, çikolata parçaları da konulabiliyormuş. Ama reçel ile daha güzel bence:P Enerji deposu:P:p

Geçelim tarifimize videolu tarif bu kez daha önce resimli tarif vermiştik bu kez videolu. Kendi videoumuzu çekmiştik ama italyanca olmuş çoğu ve lakaitlikten dolayı anlaşılmaz olmuş:P:p O yüzden daha güzel anlaşılır bir inglizce video buldum malzemeleri de veriyor çok güzelce.:P Benim videoyuda dileyene gönderebilirim yine de:P

Videolu tarif veren yemek blogu mu var Türkiye'de yaa işte fark burda:P:p Farkı fark edenlersiniz siz bu yazıyı okuyorsunuz:P Başka yerde de yok bu baktım Türk site ve bloglarında. Bundan sonra yayılır artık haha:P Neyse, Tarifimize geçiyoruz 10 dakikada hazır oluyor ve sonra doyumsuz lezzet:P Ben vişneli marmelatı öneriyorum daha güzel bence o:P Videodaki kayısılı ama:P Kesinlikle yapınız burada bir numara bu :P



Tarifi izlediniz afiyet olsun:P Eylemlerim devam edecek istek yapabilirsiniz hah:P Ekibim kuvvetli bu konuda:P:p

İyi bayramlar:P
Devamı >>

19 Eylül 2009 Cumartesi

Sansürcü zihniyet MÜ-YAP için geliyor ...

Bugün hiç internette girmemiştim bu saate kadar. Az önce girdim Friendfeed'e ne göreyim heryer de Last Fm ve My Space'in yasaklandığı yazıyordu. My Space'i aktif kullanan biri olarak epey sinirlendim. Ama kullanmasakta engellenmesine sessiz mi kalacağız arkadaş. Yeter lan kaç tane site kapadınız.

Belki bu blogger da engellendi de biz anlamıyoruz girilmiyor siteye değişik bir engelleme stli belki de:)

Bu engellemeyi MÜ-YAP yapmış galiba. Nasıl bir açık buldularda yaptılar bu engellemyi bilmiyorum:) Kendileri yüklemiştir aha lan buldum açık aç dava kapatalım bizim çocuklar kapatırlar demişlerdir:))

Müyap'a bir görselimizle sesleniyoruz. FF de gördüm bunu. Huhe cuk oturmuş lan:)



Küfür etmek serbesttir. Bundan sonra mp3 paylaşımlarını artırın kapatılmadık site kalmasın lan. Google'ı da kapatın yiyorsa lan yer mi ha. Yürü git lan.! :)))
Devamı >>

Blogger | yorumlarda profil resminin görünmemesi sorunu ve çözümü

Merhaba güzel bir haftasonu gününden:P:p Blogger'a TR üzerinden erişim zorluğu yaşanıyorumuş galiba ama bu yazmamıza engel değil tabi ki. Bugün geçen günlerde evreye girmiş olan Yorumlarda profil fotosu gözükme olayından bahsedeceğiz. Artık, yazılarınızın altındaki yorularda yorum yapan kişinin profil fotosu da olacak aynen WP bloglarında olduğu gibi.

Ama bu özellik eklenmesine rağmen çoğu kişinin blogunda hala aktif değil gözükmüyor. Bizim blogta da gözükmüyordu bende nedenini merak edip duruyorum. Taa ki dn geceye kadar:P Blogger'ın twitter sayfasında karşılaştım bununla hemen sizlerle paylaşayım eğer sizinde hala bu özellik gözükmüyorsa:P

Öncelikle her hangi bir hataya karşılık temamızın yedeğini alıyoruz. Sonra Yerleşim > Html Düzenle kısmına giriyoruz. Daha sonra tema kodlarının sağ üstündeki widget şablonlarını genişleti işaretliyoruz ve işlmeme geçiyoruz.

Kodlarımız arasında CTRL F yardımıyla aşağıdaki kodu bulup

<dl id='comments-block'>


Bu kodu şu kodla değiştiriyoruz.

<dl expr:class='data:post.avatarIndentClass' id='comments-block'>


Değiştirdik diğer işleme geçelim. Hemen yine CTRL F yardımıyla ;

<a expr:name='data:comment.anchorName'/>


bu kodumuzu bulup bu kodun hemen ardına yani bu koddan sonra;

<b:if cond='data:blog.enabledCommentProfileImages'>

              <data:comment.authorAvatarImage/>

            </b:if>

kodunu ekliyoruz.

İşlem tamamdır. Sadece bu kadar. Artık sizin de yorumlarınızda profil fotosu gözükmeye başlayacaktır. Unutmadan bu işlemden sonra ayarlardan yorumlar kısmında profil fotosunu göster demeniz gerekiyor eğer öyle değilse.
Devamı >>

17 Eylül 2009 Perşembe

Murat Akkoyunlu | çok komik insan

Murat Akkoyunlu bu adama hayranım ben arkadaş. Süper bir oyuncu. Şu sıralar haneler adlı proramda oynuyor. Artık ona dizi program artık ne denirse ama başka bir şey o, çok süper bir komedi. Ferhan Şensoy'un Haneler adlı esriyle alakası yok sadece isim hakkını almışlar çokta güzel olmuş:) Murat Akkoyunlu da en çok güldüklerimden, adamın içinde geliyor böyle davranmak sanki, rol gibi değil ruhunda var oyunculuk:)))


Aslında bir tiyatro oyuncusu, Bursa doğumlu aynı zamanda. Bir çok sinema filminde, dizide rol aldı tiyatro çalışmaları dışında. Bu adama artık bir başrol yazsınlar arkadaş, ben görünce gülmek geliyor içimden zaten, Cem Yılmaz etkisi yapıyor bende Murat Akkoyunlu.

Televizyonda sahnede her yerde muhteşem bu adam. Yanlışım yoksa Haldun Taner'de izlemiştim ben tiyatro performansını o da harikaydı. Televizyon Makinesinde de skeçlerde rol alıyordu bir ara ama bence biraz arkada kalıyordu, arkada kalmasın böyle adamlar,yetenekler lan:))) Haneler deki bir performansından görüntüler sizin için upload ettim , çok momik lan huhe:))

Meraklıhane skecimizin ismi. Murat'tan muhteşem bir performans.Sesini açın:))

Devamı >>

16 Eylül 2009 Çarşamba

Puck Robin | Blog

Merhabalar Türkiye. Güzel bir blog ile karşınızda olacağım yine. Bloglarla ilgili yazarken daha bir motive oluyorum nedense. Daha çok seviyorum bloglarla ilgili yazmayı galiba. Sonuçta arada geyik, siyaset ve toplumsal konularla ilgili karalasakta asıl konseptimiz bloglar:P:p Yine güzel mi güzel bir blog ile birlikte olacağız:P

Blogun Adı: Puck Robin

Az önce toolbarda favori listemi gezerken, aslında temizlik yapıyordum baktım ki Robin'in bloguda var orada. Unutmuşum kalmış orada bir zamanlar eklemişim favoriler listeme ama unutkanlığım yine baş göstermiş galiba:P


Hemen açıp baktım, Robin'in temasına ilk görüşte aşık oldum diyebilirim. Harika bir teması var kızlar hasta olabilirler ben daha önce görmemiştim bu temayı mesela. Ama kendisi orda bulunan kalpleri kaldırmak istiyor galiba:P:p Ama ben beğendim ama değiştirilmesi kolay o kalplerin onu da söyleyeyim:P

Robin blog olayına çoğunuzdan çok daha erken adım atmış birisi. Nisan 2007 de ilk postunu açmış. Sonra ara ara yine atmış ama verimsiz bir dönem olmuş blog olarak. Sonra 2008 ekim ayına kadar bir sessizlik olşuşmuş ama kEkim 2008 den beri aralıksız yazılarıyla bizle birlikte oluyor.

Peki Robin kendiini nasıl tanımlamış bir de kendi ağzından dinleyelim:P
Hayvanlara aşık, itine aşık, sevgilisine aşık , engelli çocuklarla çalışan biriyim.Oberon' un şen gezginiyim. Robin'im, Puck'ım

Bir gün ben de kendi profil sayfama bunun gibi güzel şeyler yazabilirm umarım hala bış çünkü:P Robin profilinde belirttiği gibi bir hayvan sever. Hem öyle sadece proflinde kalmıyor bu sözde değil özde hayvansever. Zaten yazılarından da bunu görmek mümkün fazlasıyla.

Ayrıca Nancy isminde bir köpeği var Robin'in. Yazılarda sıkça görebilirsiniz Nancy ismini.:P Geri kalanda da Robin'in ortaokuldan beri yazdığı günlüğünün şimdiki zamanda bloga dökülmesi. Kişisel sevimli ve takip edilesi bir günlük.
Devamı >>

15 Eylül 2009 Salı

Mavi "Burası İstanbul" reklamı saçmalatmaca | ama yazı ile :)

Mavi Jeans'in bir reklamı var şu sıralar televizyonlarda dönüyor görmüşsünüzdür kesin. Görmediyseniz derdinize yanın demek istemiyorum :)) reklamları kaçırmayın bu kez belki çıkar:)) Ama ben iyi çok iyiyim buradan izleyebilirsiniz reklamı:)) Reklamda bir şeyler diyor birileri diğer cevap veriyor. Aaaa nasıl Burası İstanbul. Mesela annesi kızlarına diyor "nereden gördünüz böyle süs püs işiniz gücünüz süslenmek" kızlar cevap veriyor hemencecik "anne burası İstaaanbul" (istanbulu uzatarak söylüyorlar biraz huhe:D)


Bende reklamı izleyince beynimde şimşekler çaktı aklıma nasıl yani lan nasıl istanbul diye:)) Bunun üzerine iyi dalga geçerim ben diye düşündüm. Burası İstanbul üzerine saçmalatmaca başlıyor o zaman :))) Sizlerde de bekliyorum:))

Anadolunun bağrından kopmuş gelmiş iyi aile kızı kılığındakii bir kızımız kendine erkek arkadaş yapıyor. Oğlan piç biraz. Kızı sıkıştırıyor falan alında kızında gönlü var ama oğlana şöyle diyor " Berk ama annem göster ama elletme dedi bana" Berk hemen cevap verir "Okşan Burası İstanbul" huheh:)))

İstiklal'de kendi halinde yürüyen bir turist kızın yanına yaklaşan delikanlılar laf atmaya ve taciz etmeye başlar. Kızlar what are you doing? Go off.! diye azarlar bizim deligaanlıları. Bizim tacizcilerde basar hemen lafı. "Oh baby Burası İstanbul. Welcome welcome":)))

Yine beyoğlunda yürümekte olan bir vatandaşımıza usulca yaklaşan yan kesici elini cüzdana atar ve o arada ne olduğunu anlamayan genç ne yapıyorsun lan ne işi var elinin cebimde cüzdanımda diye. Yan kesici pişkin bir gülümseme ile "ehe Burası İstanbul oğlum" :)))

Ailenizden biri hastalandu durumu kötü, ambulans çağırdınız. Ambulansın gelmesini bekliyorsunuz ama bekle bekle yok ambulans nerede kaldı diye tekrar telefon açıyorsunuz. Telefondan gelen ses abi trafiğe takıldık ilerleyemiyoruz. Siz de hemen cevap kardeşim emniyet şeridi var o sizin için oradan hareket etsenize. Karşıdan cevap: "Olur mu abicim orası da bir şerit Burası İstanbul":))))

Mavi reklamı yapıp yaptığına pişman olur bu benim yazıklarımı okursa heralde. Bunun bobiler versiyonunu da görmek isterim. Süper olur bu konu :))) Burası İstanbul her şey müsait her şey olabilir :)))
Devamı >>

14 Eylül 2009 Pazartesi

İnternette takılan her kız çirkindir klişesi !

Şimdi bazı erkek arkadaşlarımız var bunlara göre internette takılan kız çirkin kızdır, şişkodur, yüzüne bakılmaz asla, tatlı sempatik hiç değildir, meymenetsizin tekidir. Böyle düşünen bir çok erkek gibi erkek var bu arada.Bir bakan bir daha bakar onlara bu arada bir de öyle bir gariplik var:P:p (di mi di mi):P:p

Böyle düşünemeleri gayet normal tabiki çünkü güzel kız görmemişler hayatlarında hiç belki de, gördükleri de onlara yüz vermemiştir, internette takılan kızda çirkindir o zaman ne işi var güzel kızın internette arkadaş biz dışardakileri de gördük çirkinler diye internete zaman geçiren kızdan hiç hayır çıkmaz diye düşünüyorlar:P:p Ne kadar ön yargı bir düşünce:P


Halbuki kazın ayağı öyle değil. Tabiki de nasıl sokaktaki kızların hepsi güzel olmadığı gibi nette takılan kızların da hepsi Adriana Lima, Scarlett veya Angelina Jolie gibi değil. Belki Megan Fox gibidirler haha:P:p Nasıl bir fırsatı teptiklerinin haberinde değiller :P:p Belki de hayatının aşkını bulacak ama böyle düşünerek her zaman ki kaybediyor. Aklıma şimdi Pucca'nın yazısı geldi :P:p haha:D Pek güzel yazmış Pucca ablanız:P

Genellemeleri sevmem zaten ama hepsi çirkin diyenler dinden çıkar:P Özellikle son zamanlarda daha da bir güzelleri takılmaya başladı galiba. Ya da ben eskisi gibi fazla giremediğimden dolayı daha çok dikkatimi çekiyor bazen:P:p Ya da çirkinleri göz ardı ediyor beyin sadece güzelleri görüyor öyle de olabilir ama bunu bana zararı yok tabi ki:P

Ama internet dünyasında en güzellerini blog yazan kızlar oluşturuyordur heralde. Diğer kitlelerden bir haberim yok, ilgim yok zaten belki oralarda da vardır ama bloglar bu konuda daha bir renkli bence. Çirkin diyen abiler,amcalar, yenibitme gençler bir daha düşünsün sonra da bir aynaya baksın ondan sonra atıp tutsunlar.:P

Bunun erkeklere uyarlanmış hali de var. O da aynı şey. Böyle diyen kızlar yine önce bir düşünsün sonra bir de aynaya baksın:P:p Haklı değil miyim sizce çok büyük bir klişedir bu sürüp giden. Klişeleri hiç sevmem::p Yapmayın bunu:P

Böyle içimde kalmasın dediğim bir serzenişimi dile getireyim dedim:P:p

Ayrıca böyle bir şeyi neden söyler ki bir insan yani şunu "internetteki tüm kızlar çirkin, tipim değiller diye" kız mı ayıklıyor netten acaba. Neden böyle bir gennelemme tespit yaparlar ki.:P Gidip dışarda sosyalleşin daha güzel öylesi gerçekten.:P Net nette kalsın:P Nasıl hepsi güzel değise çirkin de değildir. Pekte önemli bir şey değildir aslında mesela blog olayında güzel olmuş çirkin olmuş, yazısına bakarım ben güzel diye takip edlir mi hiç :P
Devamı >>

13 Eylül 2009 Pazar

Mrs Baros | Blog

Merhabalar:P Yarına kalmadan bu işi halledelim dedim. Yarına kalırsa iş güç falan unuturum bir de olmaz sonra diye hemen yazmaya başladım. Yeni tandığıım bir blogtan bahsedeceğim sizlere bugün. Aslında herkes biliyormuşta ben bilmiyorumuşum gibi bir şey. Ama olsun geç olsun güç olmasın demiş atalar dedeler amcalar:P Hadi bakalım.

Blogun Adı: Mrs Baros

Mrs Baros'u dediğim gibi herkes biliyor okuyormuş bir tek ben farkına varmamışım. Dün twitterda takip edilecek has twittercı ararken daldan dala sekerken karşılaştım. Demek ki öyle bir şeye girişmesem yine bulamayacaktım. Kısmet bu işler derler hep eski blogcular:P


Epeyde takip edilen popüler bir blog Mrs Baros. Bunu gözden gelemezdim sonuçta burada iyi blog arşivi yapıyoruz deil mi? Peki ukturk kimdir bu Mrs Baros diyenler var duyuyorum. Bunu Mrs Baros bir yazısında anlatmış. Bak neler neler demiş. Sadece 5 Barostan birini veriyorum. Diğerlerini merak ediyorsan blogunda okuyabilirsin:P

"Bu kız yannız başına olmayı sever çoğu zaman. Gözden uzaktır, içine de kapanıktır. Mücadeleci değildir 'olmadıysa olmasın ne yapalım' diye düşünür çoğu şeyi. Hazıra konmayı sever. Birisi gitsin onun için birşeyler yapsın o otursun beklesin. Tembeldir, iş yapmayı sevmez. İstediği birşey olmadığı zaman surat asar. Hiçbir zaman sevilen bi kız değildir. Kolay memnun olmaz."


Peki neden Baros ismi. Gerçek ismi mi o acaba diyenlere ise galiba anladığım kadarıyla şu bizim Aslan GS mizin golcüsü Baros aşaığı hayranı bloggerımız. Ondan böyle bir nicki var. Benim ki de tamamen bir varsayım. Belki de soyismi barostur. Belki bizim Baros'un amcasının kızı falandır bilemiyorum:P

Sonuç olarak yeni bir blog olmasa da benim için yeni bir blog. Kişisel günlük kıvamında bir blog bu blog. Bu kadr kişi takip ediyorsa vardır bir şeyler değil mi.:P:p

Bir blog buluşmasında daha bulışmak ümidiyle esen kalın:P
Devamı >>

12 Eylül 2009 Cumartesi

12 Eylül Sonrası Türk Gençliği Profili

Öncelikle 12 Eylül nedir bunu bir açıklamak gerek bence.

12 Eylül, Türkiye'yi 50 yıl götüren tarihin başlangıcı, utanç tablosudur Türk siyasi tarihinde. Kenan Evren tarafından yapılmış bir darbedir en basit ve masum tabiriyle. Tabi olayın masum bir yanı yoktur. Daha net anla diye şimdi sana bazı rakamlar vereceğim 12 Eylül darbesi ile neler olmuş bak.
650 bin kişi gözaltına alınmış, 1 milyon 683 bin kişi fişlenmiş, 210 bin davada 230 bin kişi yargılanmış, 7 bin kişiye idam cezası istenmiş, 517 kişiye idam cezası verilmiş, 50 kişi idam edilmiş, 98 bin 404 kişi örgüt üyeliğinden yargılanmış, 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarılmış, 30 bin kişi mülteci olarak yurtdışına gitmiş, 300 kişi kuşkulu şekilde ölmüş, 171 kişi işkenceden ölmüş, cezaevlerinde 299 kişi ölmüş, 14 kişi açlık grevinde ölmüş, 16 kişi kaçarken vurulmuş, 95 kişi ise çatışmada ölmüş.

Vay da var gördün mü tabloyu daha net anladın galiba 12 Eylül'ün nasıl bir travma olduğunu. Kısacası solcu,sağcı her kesimden gençliğin üstünden geçilmiş. Madem öğrendik 12 Eylül neymiş neler olmuş. Geçelim 12 Eylül sonrası Türk gençliğine. 29 senelik bir süreç bu süreç. Sanki şimdilerde daha bir net görüyoruz bu tabloyu.


Peki 12 Eylül Türk gençliğini nasıl etkiledi. Nasıl bir profil oluştu darbe sonucu. Öncelikle mevcut tüm kötülüklerin temel sorumlusu olarak olumsuz bir şekilde darbe öncesi gençlik gösterildi. Geçmişten, tarihsel deneyim ve süreklilikten koparılan gençlik, dayatılan belleksizleştirme, tüketici kişilik ve zevkçilik propagadansı yapıldı.Böylece gençlik ve toplum sadece geçmişini değil geleceğini de kaybetti ve geleceğini kaybeden gençlik ve durumları.

Kötülenen 80 öncesi gençlik ile birlikte şimdilerde ki gençlik apolitize olmuş, siyasetle ilgilenmeyen, daha çok uçkur peşinde koşan, üniversite de okumasına rağmen suya sabuna dokunmadan okulu bitiren, devlet meseleleri ile alakalı herhangi iyi kötü bir görüşü olmayan, eğer bir görüşü varsa bile bunu zoru gördüğünde vazgeçebilen, korkak, populist, ot bir gençlik. Genelleme değil tabi bu. Hepsi böyle değil. Ama yüzdeye vurursak bu şekilde olanlar büyük bir çoğunluğu oluşturur. Kısaca ben şöyle tanımıyorum şimdiki geçnliği vur ağzına al lokmasını. O kadar kolay mı kolay hem de çok, böylesi pasif bir gençlik TC'nin hiç bir döneminde görülmemiştir galiba.

Artık acaba hangi conversemi giysem yarın kız, veya yarın Sibeli bırakacağım Ayşe'ye saracağım oğluma dönmüştür olay. Üniversite gençliği bu haldedir. Peki bunlar devlet ile siyaset ile ilgilenmiyorlar da dersleriyle mi ilgileniyorlar çok mu iyiler bu konuda. Yok o da yok. Kızlar orospu oğlanlar pezevenk genelde. Bu çizgide gidiyorlar. Ağır oldu ama öyle bence. Bu tip bir gençliği ben kabul etmiyorum şahsen. Varsın olmasın böylesi faydasız bir gençlik.

12 Eyül sonrası gençlik peki 12 Eylül deyince ne düşünüyor sizce. Bunlar çok acı ve komik işte. Bunlar çok mu abartı sence bence değil, sen normalsin ondandır sana garip gelmesi. Zaten bu blogu okuyorsan farklısın demektir zaten.:)

- 12 Eylül nedir sence Esra;? Aşkitomun doğum tarihi. 12 Eylül. Çok değerli bir gün benim için.
- 12 Eylül ? 11 Eylül demek istediniz galiba. ABD'yi vurdular o gün. İnsanlık için kara bir gündü.!
- Kenan Evren? Nasıl tanımazsın Cumhurbaşkanımızdır kendisi. Aynı zamanda ressamdır, çok güzel resimler çizer.!

Eee durum bundan ibaret biraz da. Ama son olarak 12 Eyül sonrası gençlik nedir derseniz. Şudur:

İçi boşaltılmış, niteliksizleştirilmiş okullarda okumak zorunda kalan, okulda alfabeden önce ilk öğrendiği şeyin ellerini göğsünde kavuşturup sessizce oturmak olduğu gençlik.

Uyuşturucu kullanan ve bunu seven, kendini geçen gün arkadaşlariyla nasıl da esrar partisi verdiklerini anlatarak ifade etmek zorunda kalacak kadar ezik bir yetişkin adayı haline getirilmiş, tüm bunları yaparken başka bir ülkede halkın nasıl sokağa döküldüğünü görüp içten içe imrenen, haberleri seyrettikten sonra arkadaşlarıyla hangi ülkeye kapağı atsak diye gerçekleştiremeyeceği planlar yapma gereği duyan, belleği, içi güzel fikirlerle, yeni dünyalarla dolu kitaplarla değil kıytırık ünlüler ve onların kıçı kırık hayatlarıyla dolu insanlar. Hiçbir şey hakkında uzmanlaşmayıp her konuda az da olsa bilgisi olan kişilerdir aynı zamanda.

Gayet açık oldu bence. Vatana millete hayırlı olsun. Ekşi,Uludağ,itü sözlükler ve onlarca siteden alıntı yaparak yazdım bu yazıyı. Kendi görüşlerimi de yansıtıyor tam olarak. Her türlü görüşe de açığım.
Devamı >>

11 Eylül 2009 Cuma

ezik kadınlar

oğlum ben artık kadın hakları savunuculuğu diye bişey olduğunu düşünmüyorum. bunu yaptığını iddia eden kadınların çoğu çok salak çünkü. neden diyosun dimi, dur söyliyim.

bu kadınlar ezik bi defa. kendilerini sürekli erkeklerle kıyaslarlar, elma ile armut olduklarının farkına varmadan. erkekleri gözlerinde çok büyütürler ayrıca. canavar gibi görürler onları. feminist değildirler hayır, çünkü gayet de sevişkendir çoğu.

kadınları savunuyoruz derler ama kadın ayrımı yaparlar. yani savunuyoum diyenler ble bi kısmını aşağılar kadınların, farkında OLARAK.

dinlerin kadınları aşağıladığını düşündükleri, bunu düşünecek kadar bilgisiz oldukları için dinden falan pek hazzetmezler zaten. onlara göre din, erkeklerin uydurduğu bişeydir. bir kadın dini gereği bişey yapıyorsa, aslında dini için yapmıyordur. erkekler istediği için yapıyordur. ve o kadının erkek boyunduruğundan kurtulması için zorla da olsa dininin gerektirdiğini söylediği eylemleri yapmamasını sağlarlar. kadınları savunuyorlar ya çünkü, onun için hıhı evet. kadınların ne istediğini sormazlar bile yani, ya da sorarlar ama cevabına inanmazlar. tatmin olmazlar bir türlü.

misal, tesettürlü bi kadına derler ki bu angutcanlar, niye örtünüyosun? kadın der Allah'ın emri, ben öyle inanıyorum. "geç oraları, sen yazın sıcağında kapkara çarşaflara dolanırken kocan kapriyle geziyo Allah bunu emreder mi adaletsiz mi? hem sen de öyle düşündüğünden örtmüyosundur kesin kocan baban falan istiyodur" diyerek saçmalarlar. saçmalarlar, çünkü erkekler tek parça mayo ile denize girerken, kendileri bikini giyerler. işlerine gelen yerde eşitlik diye yırtınırlar, işine gelmeyince kadın olurlar naif olurlar.

dengesizdirler yahu. bildiğin dengesizdir bunlar işte.

her fırsatta erkeklerle sidik yarışına girerler. onlardan daha iyi küfür etmeye, onlardan daha açık olmaya, onlardan daha rahat olmaya falan uğraşırler. olamayacaklarını bilmezler ya da kafa tutarlar fıtratlarına. bir erkek onları aldattıysa, kendileri de aldatır. daha namussuz olmakla övünürler, en azından bi konuda yendik onları deyip sevinirler. kendilerini ne hale düşürdüklerinin farkına varmazlar tabi.

rahat ve uluorta sevişme özgürlüğü isterler bu kadınlar, ama rahat ibadet etmek isteyen hemcinsleriyle dalga geçerler. bir zar ile yargılanmayı kabullenemezler; fakat kendileri başka kadınları görüntüsünden ötürü aşağılar.

kısacası, kendi değerlerinin farkında değildir bu kadınlar. ne olduklarını, ne olabileceklerini ve ne olamayacaklarını bilmeden sadece saçmalarlar.

böylelerinin kadın haklarından bahsettiği bir ortamda ise ben kadın düşmanı olmayı tercih ederim. seve-isteye.
Devamı >>

Aşk-ı Memnu'da son bölümün kritik analizi :)

Merhaba ey blog ahalisi. Eğer hala sel götürmediyse sizi yazı yazdım okuyun bari son kez sonra sel götürünce zor bir daha huhe:)) Konumuz çok önemli ve popüler bi konu. Son bölümünü bende izledim lan evet yaptım bunu hiç pişman değilim arkadaş ama ben izledim diye galiba hiç öpüşme sahnesi falan koymadılar çok gücendim lan huhee:)) Diziyi oun için izlemedim canım yazı yazayım gözlemleyeyim diye şey ettim ben :))) Niiyse artıkın:))


Son bölümde de hep beraber elimizde çekirdek heyecanla acaba lan kim gördü bizim kumruları diye meraklandık.Çeşitli tahminlerde bulunup bu Bihter de az ırıspı değil ha diye söylendik, sonra da kız yok böylesini bulamadık diye hayıflandık. Hayat garip vapurlar falan:)) Diğer yandan senaristler sağ gösterip sol vurdu sadece kitabı okuyanlar tahmin etti kim olduğunu galiba yeme bizi şimdi bildim diye:)).Ben sürpriz ata oynadım şişko kız Nihal dedim ama tutmadı lan, anneme bak o kadar izliyorsun ama ben bildim diyemedim diyemedim :))) Peeder bey ise bence Matmazel dedi ama senaristlerin oyununa geldiğinin farkında değildi galiba iftrada çok yedi ondan yaşlılık işte:)))

Ahlaksız, oyun bozan, aşktan anlamayan Beşirmiş meğer o gören kedi:)) Oysa ne güzel aşklarını yaşıyorlardı Behlül ve Bihter. Hiç değer bilmiyorlar canım sanane arkadaş, bırak huhe:))) O değilde şimdi haftaya olacak bölümü de merak ettim ben yoksa ben de mi artık bir aşkı memnu izleyicisi oldum lan:))) huhe:)). Zaten anladım ben evde oturunca insan tvye sarıyor, internete sarıyor çok kötü :)) Erkek adamı bozan şeyler bunlar. Mesela geçen kendimi Derya Baykal izlerken yakaladım. Ne yapıyorsun lan diye azarladım kapattım hemen Seda Sayanı açtım huhehe:))) Razaman bitse de özümüze dönsek, aksak,eğlensek :))

Ayrıca bir de şu Bihter'in annesi Firdevs var. Anasına bak kızını al arkadaş. Anası neydi kızı ne olacak:)) Duyduğuma göre en yakın arkadaşının kocası ile birlikteymiş, ben elin yalancısıyım anam kimsenin günahını almak istemem ama huhehe:))) Kırmızı araba geliyordu falan hatırladın.:) Başka ne vardı dizi de hım hıı Adnan var bizim, yazık lan adam sen parasını ver arabasını ver oğlanın o da senin karını götürsün yok öyle bir olay. Yalnız bu Halit Ziya Uşaklıgil'de de ne hayal gücü varmış arkadaş, süper dolamış adam huhe:)))

Son olarak bu Nihal denen kız kilo almış değil mi almış almış gözümden kaçmaz. Çünkü en son bana geldiğinde ki o geçen sene oluyor bu kadar değildi. Ayrılık koymuştur tabi. Nerede Damat Ferit nerede bilmem ne huhee:)))
Devamı >>

9 Eylül 2009 Çarşamba

İstanbul ölmeye hazır mısın?

İstanbul sel altında kalmış. Onlarca vatandaşımız sulara kapılıp can vermiş. Basın ekspres yolu sular altında kalmış. Vodafone'u bile su basmış. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, hepsi küresel ısınmanın suçu diye açıklama yapmış. Görevi başbakanlık olan ama ek iş olarak yanında İ.B.B başkanlığı ve İstanbul Valiliği de yapan Recep Tayyip Erdoğan İstanbul'a hareket etmiş, açıklamalar yapmak ve helikopterden gözlemlerden bulunmak için. Mesela, "bak lan nasıl da devirmiş tırı Muammer gördün mü veya ooo şuna bak bir de nasıl da sürükleniyor adam suyun içinde yüz lan yüz lapacı seni o kadar erzak dağıttım sana."

Çok mu garip bunlar sence. Çok mu olağandışı şeyler bunlar. Nerede yaşadığının kimler tarafından yönetildiğinin farkında değil misin yoksa sen hala. Her şey çok mu güzel İstanbul.! Aslında güzel İstanbul; yağmur, kar yapmazsa, deprem olmazsa, kışlık kömürünü verirlerse ne güzel.! Öbür seneye allah kerim der oturursun yerine. Gerisi pekte mühüm değil hükümet açılmış saçılmış ne yapmış banane ben mideme, cebime bakarım arkadaş. Hepimiz kardeşiz mayın döşeriz.!


Yıllardır bu yönetimlere oy verenler sensin ben mi verdim ben vermedim. Sonra ağlıyorsun evimi su bastı dükkanım gitti, çocuğum öldü diye. Allah rahmet eylesin. Önceden düşünecektin bunları oy verirken. Bir sel gelir yıllardır yönetimde olmasına rağmen her sene su basmasına rağmen, her sene aynı dereler taşmasına rağmen hiç bir şekilde önlem almayan kömür ve erzak dağıtmaya devam eden yönetimler seni suçlar insanımız da suç dedorant kullanıyor küresel ısınma oluyor bunlar onların sonucu diye.! Müstahak sana. Ölürsün işte böyle, su basar evini dükkanını.!

Peki sel bu geldi geçti unuturlar yakında. 20-30 kişi öldü. Az mı az değil. 1 bile olsa candır ama ya deprem olursa. Belki bu gece olacak deprem. Hazır mısın İstanbul ölmeye hı söyle bana hazır mısın ölmeye. Başka şansının olduğunu mu düşünüyorsun İstanbul ölmekten başka. Kaçabileceğini mi sanıyorsun o derme çatma yapılan apartmanından.! Hiç sanmıyorum. Şanslıysan hayat boşluğu oluşur hemen ölmezsin belki birileri sesini duyar kurtarır seni. Belki de duymaz yine ölürsün. Sesimi duyan var mı hatırlıyor musun bu yankıyı.! Bunlar çok karamsar oldu değil mi ee gerçekler acıdır kötüdür. Ölümün soğuk nefesi ensende aslında ama farkında değilsin bir gün gelip çarpacak İstanbul o zaman kim sağ kim selamet mahsşer yerinin provası yapılır o zaman İstanbul'da. O zamanda o oy verdiğin yönetimler takdiri ilahi der geçer. Kömür ve beyaz eşya dağıtmak varken neden depreme önlem alsın ki daha kolay bir yöntem diğeri, hem çabuk sonuç alıyorsun deprem olmaz belki dua ediyoruz belki olmaz.!

Ve hala istaf etmeyip yüzsüz bir şekilde yerinde otrmaya devam eden İBB başkanı Kadir Topbaş'ı Allah'a havale ediyorun burdan. İlişkileri iyi zaten onların pek. İyi müslüman onlar. Madem inanıyorlar Allah'a hesabını verirler bu 31 ölünün ama sen İstanbul bu kafayla ölmeye devam edersin biri iki bin ikibin belki de 10 bin. Senin ne önemin var İstanbul ölmüşün gitmişin ben cebime bakarım oyuma bakarım, alıp satmama, açılıp saçılmaya bakarım, ananıda alıp gidersin gerekirse.! Haddini bil.! İstabul her zaman benim bu kadar salak nerede bulunur başka.!
Devamı >>

8 Eylül 2009 Salı

Yejades World | çok çılgın blog :P

Koşa koşa eve geldim Türkiye'nin basketbol maçını izleyeyim diye ama link bulamadım düzgün izleyecek kaderime üzüldüm bari vakit bulmuşken yazı yazalım dedim. Ne de iyi yaptım değil mi :P:p

Uzun zamandır yazmak aklımda bunu. Blog yazarlarımızdan daha önce 3 kere daha blogta kendiden bahsetmiştim. Çok şekeri bir kız kendisi. Kim kim sizce. Kim olabilir canım kaç tane şeker blogger var şu dünyada aha:P:p Hatta Şeker kız Candy'nin Yejades'i çok kıskandığını söyleniyor kulislerde :P:p

Yejades

Bu blogta bir çok blog tanıtımına yer verdik ilklerden biri Yejaydı. İlk bildiğim takip ettiğim bloglardandır zaten kendisi:P. Şu sıralar blogları pek takip edemiyorum ama toptan readerdan hepsini okuyorum ben sonra. Aynı havasında devam ediyor Yejades. Allah bozmasın amin :P:p


Blogunda eskiden kolajlara yer verirdi Yejades şimdiki takipçileri biraz şanssız. Şöyle bir taradım laptop arşivi mi.? Bir iki tane eskilerden buldum kolaj çalışmalarıdan Yejades'in:P:p Kim kalmış böyle güzel kolaj yapan :P Bir de videomuz var Yejades aynı zamanda resmi ilk Blogmania blog starı:P:p Hala da bu ünvanını sürdürüyor rakibi çıkmadı. Ben rakibim diye varsa bekliyoruz videolarını :P:p



Videoda da gördüğünüz gibi takip edilmesi gereken,deli dolu,zeki,çılgaan bir blogcu kızımız Yejades. Uzun süre yazılarıya bizle olur umarım:P:p :D
Devamı >>

6 Eylül 2009 Pazar

En iyi Spor - Futbol Blogları Top 10+1

Epeydir bloglardan bahsetmedim. O zaman bu arayı güzel bir listelemeyle kapatalım haftasonu geniş bir boş vakit yakalamışken. Bugün şu blog denen olayı en iyi yapan topluluk olan spor bloglarından bahsedeceğim. Ayrıca çok organize bir topluluklar insanın spor blogu açıp yazası geliyor. Ayrıca yine klasik medya tarafında en çok benimsenen, kabul görenlerde yine futbol blogları.


Spor blogu olarak verdim genelde futbol ile alakalı yazsalarda spor her dalından dokundarabiliyorlar gayet ustaça. Baştan hatırlatayım yaptığım liste benim en iyi ilk 10'um yani size göre değişebilir tabi:P Ayrıca hepsinin bir ortak özelliği var hepsi blogger altyapısını kullanarak blogluyor. Bu sıcaklığın etkisi burdan geliyor belki de. Makyaj önemli değil içindekilerin önemli olduğunu buradan görebiliriz. Bloggerdaki dostluk ve kardeşlikte başkadır zaten:)


10.Di Massimo Talento: Listemize di massimo ile başlıyoruz. Futbol bloglarını yeni yeni keşfediyorum aslında ama di massimo'nun yazılarını çok beğendim. Blog yazmaya Nisan 2008 de başlamış kendisi, yazılarıyla kendine yer edinmiş bir blog bu dünyada. Takip edilesi güzel futbol bloglarından.


9. Papazın Çayırı: Papazın çayırı şimdi şükrü saraçoğlu stadının yerinin adı, yani eskiden papazın çayırı derlermiş oraya. Burdan da zaten hemen blogcumuzun bir fenerbahçe taraftarı olduğunu anlayabiliyoruz. Fenerbahçe ile ilgili bir çok yazı bulabileceğiniz bir blog. Ayrıca şu sıalar isyandalar bilet fiyatlarına karşı onu da burdan dile getirelim. "Dar gelirli kitlelerin, 55 Liralık biletle Fenerbahçe'den koparılmasını protesto ediyoruz şeklinde dile getirmişler tepkilerini.


8. Tardini Büfe: Bu blogu da çok seviyorum. Güzel yazılar var. Blog'un adını 'Staples Büfe'nin futboldaki tezahürü olarak seçilmiş. Yazarımız zamanında nba yazıları yazıyormuş ama futbola bir yönlenme olmuş Aceto'nun etkisyler:) Yazarı tanımıyorum ama büyük bir birikimi var gibi. Kaliteli bir spor blogu. Ayrıca bir Parma hayranı olduğunu görebiliyoruz blogtan:P


7. Extensor: Extensor upuzun yazılarıyla siz bloga bağlayabilir. O kadar uzun yazıp güzel yazmakta kolay değildir bence. Güzel analizler ve incelemeler bulabilirsiniz blogta. Çok daha farklı bir uslubu var ayrıca. Yine blogun sağ tarafında 2009-2010 takım incelemelerini bulabilirsiniz. Gayet güzel ve farklı bir futbol blogu Extensor.


6. PcLion FC: PcLion FC'de futbol blogları arasında hatırı sayılır bir yeri olan bloglardan bence. Çok uzun sayılmayacak ama kısacıkta olmayan güzel analizleri,haberleri ile takip edilmesi gereken bir futbol blogu. Mesela 4-4-2 için yapılan fakat yayınlanmayan Çağdaş Atan röportajını buradan okuma fırsatı bulduk. Takip edebileceğiniz en kaliteli futbol bloglarından biri sonuç olarak.

Bundan sonrası için herhangi bir numaralandırma yapmayacağım. Çünkü bundan sonraki 5 blogta harika bloglar. Hiçbirine haksızlık yapmış olmak istemiyorum. Çok kaliteli ve güzel hepsi.


- Romanista Bukowski: 2006 aralık ayından beri yazıyor Romanista Bukowski. Harika bir blog. Sadece bir spor blogu değil ayrıca. Madde madde yazıları da var ve yine bir çok konuda. Ama Calcio yani italya ile ilgili yazılarıyla ön plana çıkıyor Bukowski. Daha çok italya'ya odaklanmış diyebiliriz. Acaba İtalya'da mı ikamet ediyor tanışmak isterim doğrusu hala buralardayken:P Daha çok şey denebilir belki ama bir futbol blogunun çok üstünde fevkalade bir blog Romanista Bukowski.


- Aceto Balsamico: Futbol, spor deyince akla gelen ilk blogdur belki Aceto. Bu işin ilk ön ayağı diyebiliriz. Bir çok kişi belki de Aceto'ya özenerek yazmaya başlamıştır. Türkiye'nin en popüler blogu tabiri de kullanabiliriz Aceto Balsamico için bence. Fazla kaçmaz bence hakediyor çünkü. Aceto bir blogtan çok daha fazla şeyler vaad ediyor sizlere. Ayrıca Yiğiter Uluğ'da basketbol yazılarıyla bizlerle olacak Avrupa Şampiyonası süresince kaçırmamanız dileğiyle. Bak ne güzel söylemiş üstad.!

Peki sen kimsin Kimin karbon kopya suretisin.
Gece klişelerini sök de yat, yoksa kabus görürsün.
Bir bakmışsın futbol sadece futbolmuş.
Sen asla sen değilmişsin...


- Pennearabiata: Hepimizin tanıdığı ve sevdiği bir isim yazıyor Pennearabiata'da. Ntv'de tanıdığımız şu sıralar 24'te görev yapan sevgili Ali Okancı. Tv dünyasından birinin blog tutması da ayrı güzel bir şey. Güntekin Onay'da tutmaya başlamıştı mesela ama Ali Okancı gibi tutunamadı bıraktı sonunda galiba. Blog bir yürek işidir zaten:)

Severek takip ettiğim bir blog. Kısa sürede epey bir takipçi sayısına ulaştı kendisi güzel yazılarıyla zaten. Penne Arabiata nedir diyenlere hemen söyleyeyim kendisi leziz bir italyan makarnası ismidir:P Blogta zaten çok leziz ismi gibi:) Blogun sloganı da çok hoş gerçekten."İnternet dünyasında yer almak, gençliğe adım atan oğlunuzun ilk kez kızlarla dolu bir partiye katılması gibi... :P Gayet hoş bir tanım. Takip edilesi kaliteli bir blog sonuç olarak.


- Flying Dutchman: Yani uçan hollandalı. Harika bloglardan biri daha. Yine sadece futbol değil her şey var bu blogta da. Sporun her dalı futbol ağırlıklı, sinema, müzik her şey var Uçan Hollandalı da. 2007 yılından beri bloguyla hayatımıza giriyor. Ama özellikle En iyi 10 lar işini çok iyi yapıyor kendisi. Yine futbol spor ve blog denince akla gelen ilk bloglardan biri. Kendine has tarzıyla okunası harika bir blog Flying Dutchman


- Petit'in Yeri Koşmuyoruz hayatta hiç geri, ileride basıyoruz her topa sizin gibi diyerek karşılıyor sizi Petit. Bir çok futbol blogu gibi çok üretken bir blog Petit'in yeri. Seviyorum bu blogu da fazlasıyla. Petit'in yerinden sadece Petit yok bir de Yasemin Yıldırım var. Yasemin blogun spor dışındaki yazılarını yazıyor bir günlük gibi diyebiliriz. Bloga ayrı bir hava kattığı kesin. Kısacası çok renkli ve kaliteli bir blog Petit'in Yeri.


+1 Salsa Basket Sıra geldi +1 mize. Yukardaki değerli blogların hepsi genel olarak futbol ağırlıklı spor blogları bir tane de basketbol bloglarını Aceto'su diye bilinen Salsa Basket'ten bahsetmeden olmazdı. Basketbol bloglarının sayısı futbol kadar yok tabi ama güzel bloglarda var bu konuda. Salsa Basket aralarında en popüler ve kaliteli olanı belki de. Analizler, röportajlar kısaca basketbol ile alakalı her şey bulunabilecek bir blog Salsa Basket.
Devamı >>

5 Eylül 2009 Cumartesi

size kız gibi ağlayan pasta yaptım! (resim değil fotoğraflı tarif)

başlıktaki çift anlam dikkatinizi çekti mi? çekmeli. çekmediyse gözünüze sokmayı da biliriz. pastanın adı ağlayan pasta ve ben önüne kız gibi koymakla "kız gibi ağlayan" manasına getirdim. ayyy çok zekiyim!

iyiden iyiye yemek blogu haline gelen biricik blogmaniaya ben de naçizane bir pastayla katkıda bulunayım dedim işte. naçizane dediğime bakmayın tabi, burda en güzel pastayı da ben yaparım.. (kafa tutuyorum var mı?)

ayrıca yani 2 salatalık doğramakla slaata yaptım diyenler dolaşmasın ortalıkta mümkünse, ki onu bile yaptığı meçhul bulmuş netten bi tarif bi resim, çalıntı yapmış pes!

neyse işte ben bugün size ağlayan pasta yaptım sonuçta. taze taze, daha dumanı üstündeyken de resimlerini çektim, doğal mutfak ortamında hatta toplanmamış mutfak ortamında ama tembellikten değil maksat doğallık :Pp

efendim, şimdi bu pastanın normal tarifi 4 yumurtayla ama ben büyük borcama yaptığımdan 6 yumurta kullandım, dolayısıyla diğer malzemeleri de aynı oranda artırdım, ama size orjinal tarifini vericem.

4 yumurtayı, 3 kahve fincanı şekerle çırpıyoruz. (bkz. şekil 1-a)

şekil 1-a

ardından 3 kahve fincanı un, 1 paket kabartma tozu, 25 gr.lık bir paket, ya da 3 çorba kaşığı kakaoyu unla birlikte ekleyip çırpmaya devam ediyoruz. karıştıktan sonra 2 çorba kaşığı süt ekliyip yediriyoruz. (şekil 1-b)



şekil 1-b

karışımımızı fırın kabına döküp önceden ısıtılmış 180 derece fırında 1 saate yakın pişiriyoruz, ama fırın turboluysa daha çabuk pişer onu halledersiniz artık:P turboluolunca ortası kabarıyo sadece ama haa, diğer ayarı varsa onda pişirin hani alttan üstten ısı veren :P (şekil 2-a)

şekil 2-a

kekimiz piştikten sonra fotoğrafını çekip fırından alıyoruz. ya da siz sadece fırından alın :Pp (şekil 2-b)


şekil 2-b

sonra sıcakkene üstüne 2 bardak süt döküyoruz. anam sünger gibi nasıl da çekiyo ama haa, şaşırıp kalırsın! işte sütü de çekti mi, çekti. sonra soğumasını bekliyosun.

1 poşet krem şantiyi de 1 su bardağı soğuk sütle çırp. soğuyan kekin üzerine yay onu da. yay! :D (şekil 3-a)



şekil 3-a

dolaba koy beklesin biraz, krem şanti kendini bulsun kendine gelsin akıllı olsun. ne kadar beklesin dersen de bi 20 dakka beklesin en az yani. acelen yoksa yarım saat de beklesin. benim teyzemler gelcek akşama onçün bekletemedim çok:P:P

sonracığma bir paket de toz halinde satılan çikolata soslarından al zahmet olmazsa. onu da üzerindeki tarife göre pişir, 2 buçuk bardak sütle pişir yazar zaten ben biliyorum bakmana bile gerek yok. pişirdikten sonra o da soğusun diye bekle ama arada karıştır gelip gidip, yoksa üstü kabuk bağlar pütürlü olur. (meslek sırları bunlar!)

o da iyice soğuduktan sonra krem şantinin üzerine yay. dolaba koy pastayı. şöyle bi iki saat falan beklettikten sonra dilimleyerek servis yap :P dilimlenmişinin resmini çekemedim çünkü daha dilimlemedim akşama olcak o:P ama dilimlenmemiş hali için de bkz. şekil 3-b ve son. afiyet olsun. yaparsan yersen beğenirsen de adımı an dua et yoksa iki elim yakanda olur.



şekil 3-b ve son

(baah bah bah katlara bak anam anam...)

ayrıca burdan damat ferite selamlarımı iletiyorum :D

hadi görüşürüz şekerler.

(tarifi burdan aldım)
Devamı >>

4 Eylül 2009 Cuma

Size delikanlı gibi salata yaptım (resimsiz tarif) :D

Bloga yazı yazmak istiyorum böyle deli gibi ama piyasa çok zayıf konu bulamadım ben de ortaya karışık bir salata yapalım dedim. Çikolatalı kek falan yapamıyoruz ama aslan gibi delikanlı gibi:D salatamızı yaparız arkadaş:)) Heheyyt:))

Evet malzemelerimizi veriyorum. Yazınız.

- Bir miktar salatalık artık ne kadar yiyecekseniz siz karar verin biz de ölçü falan yok kafamıza göre takılıyoruz.Ama salatalıklar büyük olmasın çekirdekli oluyor onlar:)
- Sonra biraz bahçe domatesi, böyle küçük minnacık domatese benzeyen domatesten değil bildiğin harbi delikanlı domates olacak:). Ondan da ne kadar istersen:)
- Bir miktar maydonoz yine ama çok az ben sevmiyorum pek:)
- Soğan böyle beyaz soğan olacak kırmızı olanlardan değil onlar acı oluyor ağzımın tadı kaçıyor sonra tatlı yeme ihtiyacı doğuruyor ben de o , sona şekerim çıkıyor meyve yiyemiyorum böyle bir döngü gidip duruyor huh:))
- Biraz bu sarı bibirlerden yeşil olanlardan değil. Çok ayrı bir hava katıyor:)
- Zeytinyağı böyle göz kararı. Çokta koymayın eliniz korkakta alıştırmayın:) Sızma olursa daha iyi olur.:)
- Bir iki çimdik tuz. Tuzlu sevenler 4-5 çimdik atabilir:)
- Yine biraz kırmızı acı biber isteğe göre.
- Bir tane de salata kasesi. Salatayı yapınca koyacağız onu da.

Evet malzemelerimiz verdik. Delikanlı domatislerimizi,salatalıklarımız ve soğanlarımızı küp küp doğruyoruz. Oruçsanız doğradıktan sonra ağzza atmayın bir tane. Aayy yanlışlıkla yedim dersiniz inanmam ben kadir inanırsa inanır artık:)

Yine maydonuzumuda iyice doğruyoruz. Ne kaldı başka işte onları da atıyoruz. Yağımızı tuzumuzu da attıktan sonra iki elimize bir çatal alıp havalara atıyoruz salatayı ki kendine gelsin malzemeler karışsın kaynaşsın diye. Evet karıştırdık kasemize alabiliriz artık:)

Artık servise hazır slatamız çok güzel oldu lan huhe:)) Bir de resim bulalın bir yerden hemen ahada buldum hoop:)) Ne kadar güzel gözüküyor değil mi dostlar :D



Sonra bizim kanka Ümit Sayın var ya o da fena değildir ya çok güzel söylüyordu hicran diye bir şarkısı vardı, özlemişim şarkıyı salata yaparken dinleyin daha güzel salatalar ortaya çıkacaktır böylece huhe:))

Devamı >>

2 Eylül 2009 Çarşamba

Size çikolatalı kek yaptım (resimli tarif :P)

Az önce hasta olup evde pineklediğimden blogları geziyordum böyle yenilerinden moda ve yemek ama genelde. Bir tane blog ve site arası bir şey buldum. Blogun adı nasıl büyük annen gibi yemek yaparsın:P:p İsmi gibi içindeki tariflerde güzel ama en çok bunu beğendim belki de tatlı olduğundandır.

Aslında tarifi başka mecralarda olduğu gibi paylaşacaktım ama o değerde görmedim son halini o yüzden blogta siz değerli blogcu arkadaşlarımla paylaşayım dedim:P:p Zaten burda yazdığım oraya düşer çoook önemli işlerinden vakit bulup okumaya tenezzül ederker belki ordakilerde haha:P Üff ne kadar uzun oldu sosyal mesaj var:D Çok gıcık biriyim değil mi:P:p

Ever tarife geçiyoruz. Çata pat ingilizcemle çevirmeye çalıştım haha:P

Malzemeler:
1-1/2 bardak şeker
3/4 bardak un
3/4 bardak kakao
3 yumurta
3/4 cup margarin, erimiş olacak ama
3/4 cup çok şekerli olmayan çikolata parçacıkları

Dediğine göre çikolatanın kalitesi büyük farklılık yaratır tatta diyor. İyisinden alın çikolatayı hııı:P Kakao da aynı şekilde. Önce şeker,un, kakao, yumurta ve önceden eritmiş olduğumuz yağımızı bir karıştırıyoruz. Fotoğrafta gördüğünüz gibi:P



Malzemelerimizi fotoğradtaki sıraya koyalım. Sonra benim ki neden böyle oldu Ukturk bey demeyin diye:P Ama çok güzel olacak ben de yapacağım bunu:D Evet karıştırdık malzemeleri deil mi kızlar:P Karıştırdıktan sonraki hali şöyle oluyor aman yemeyin daha bitmedi:P



İşte bu aşamadan sonrasını ben yapabilir miyim bilmiyorum basit aslında ama beceriksizim biraz bu işte ondan:P Evet çikolata parçacıklarımızı harcımızın içine usulca döküp bir karıştırıyoruz.

Malzemeyi yazığına göre 9*13 boyutlarında bir borcama yerleştiriyor. Ama önce fotoğraftada gördüğünüz gibi yapışmaması için altına böyle yağlı kağıt gibi bir şey koyuyor. Siz başka şyde koyabilirsiniz sonra çıkarıp keseceğiz onu ya ona göre:P

Borcama döktüğümüz harcomızı nazikçe yayıyoruz yavaş yavaş böyle fırça gibi bir şeyle siz daha iyi bilirsiniz onu:P Sonra 325 derecede fırında 20-30 dakika pişiriyoruz el emeği göz nurumuzu:P Piştikten sonra önceden altına koyduğumuz yağlı kağıtlardan tutarak borcamdan çıkartıyoruz kağıtla birlikte brownielerimizi:P Böyle olması lazım böyle değilse tekrar yapın :D



Bu şekilde çıkardığımız brownielerimizi bir süre öylece beklettikten sonra isteğinize göre üstüne bir bardak süt döküp servis edebilirsiniz. Bu lafıda hep söylemek istemişimdir:P:p



Hadi afiyet olsun ohh miss:P:p
Devamı >>

Türkiye nasıl bir ülke? Sence?

Türkiye nasıl bir ülke? Sence? (Olumsuzlukları yazacağım olumlu tarafları bundan daha fazladır zaten. ama ben depresifim, hastayım bugün ya ondan olumsuz yazıyorum:P)

  • Çirkin, kısa boylu Bengü'nün şarkıcılık yaptığı, insanların bu Britney Spears çakmasını severek dinlediği ülke - Elinden tutulmayı bekleyen genç kız
  • Milyonlarca öğrencinin üniversiteye girmek için at gibi yarıştığı, yarışı en çok mööleyenin kazandığı ülke - Uzatmalı öğrenci Hasan
  • Lamer ve hacker ayrımını tam yapamamış, tanımıyorsan lamerdır, tanıyorsan hackerdır yavşaklığını yapanların yaşadığı ülke - Hacker Ana


  • Her şeyi olanca hızıyla çabucak tüketen insanların yaşadığı ve çoğunlukla maymun iştahlıların yaşadığı ülke - Tosbağa Rıza
  • Bir trafik kazası olduğunda karşı şeritte olsa bile yavaşlayıp kazanın fotosunu çeken embesillerin yaşadığı ülke - Vatandaş Ahmet
  • Türk olduğunu söylemenin suç olduğu, faşist olarak nitelendirildiği çook özgürlükçü, çoktan sesli ülke - Blogcu Ukturk
  • Türk Milletine küfür eden yazarların Avrupa tarafından ödüllendirildiği, desteklendiği, sırtının sıvazlandığı, aferin aslanıma dendiği hainlerin yaşadığı ülke - Nobel
  • Akıldan yoksun, aptal sabah kadın programlarının reyting rekorları kırdığı, zeki teyzelerin yaşadığı ülke - Overlokçu Fikret
  • Yabancı müzik dinlemenin gelişmişik arabesk veya Türk müziği dinlemnin kroluk ve gerilik olarak kabul gördüğü özentilerin yaşadığı ülke - Kral FM
  • Bazı dalkavukların, yalakaların köşe yazarı olduğu, lejyoner yazarların kol gezdiği ülke ülke - İletişimci Ayşe
  • Hakemlere koro şeklinde kafiyeli küfürlerin söylendiği pek sporseverlerin yaşadığı futbol ülkesi - UltraGencÇarşı
  • Kendini bulunmaz hin kumaşı sanan burbu bir karış havada olan kızların yaşadığı nazlı kızların yaşadığı ülke - Tombalacı Hikmet
  • Dinin her yere sokuşturulduğu üzerinden en çok prim yapıldığı, ceplerin doldurulduğu, menfaat sağlandığı ülke - Papaz efendi
  • Ama bence tüm bu bu olumsuzluklara rağmen hala cennet ülke, yaşanası ülke - Türkiye

Daha da bir olumsuzluk vardır onları da size bıraktım hasta halimle ancak bu kadar yazdım:P İyi ki hasta oldum da evdeyim yoksa bu yazıyı da yazamazdık:P:p
Devamı >>
 
Copyright Blog Manias All Rights Reserved
ProSense theme created by Dosh Dosh and The Wrong Advices.
Blogerized by Bonard Alfin Blogger Templates.