Welcome

17 Kasım 2011 Perşembe

ayy bloga evde yazı yazamıyorum "laleleri"

Merhaba, twitter güllerinin pembe çiçek (pink flower) açtığı ama blogger diye lanse edildiği bir dünyada yaşıyoruz. Hayat ne kadar zor değil mi? Ayrıca doğuş çiçek açmış çok mu yani bunun yanında. (belki yaz gelecektir) Neyse, az önce sakin sakin geçen gün yediğim şefkat tokadının acısı hal geçmemişken (ama vazgeçmem) blogun birinde bir röportaj gibi bir şey gördüm. Acımı unuttum resmen, o kadar kederlendim. Konu: bloga yazıyı hangi mekanlarda yazıyorsunuz. Direkt aktarıyorum içeriği, sonra yorumlayalım. Oynat uğurcum...
"Yazılarımı yazmak için bir tek Gloria Jean's Tüneli tercih ediyorum. (...) Evde 'amaan sonra da yazarım' dediğin şeyi dışardayken daha disiplinli şekilde yapıyorum. Servise gelen garson ekrana bakmak için can atıyor, merak ediyor ne yazabiliyor olduğunu. Dışarıda yazdığın en sıradan metin bile heyecanlandırıyor insanları. Bu da bende daha çok yazma isteği uyandırıyor"



Evet olay bu arkadaşlar. Öncelikle belirteyim herkes istediği yerde yazısını yazar o kimseyi ilgilendirmez tabii. Ama beni güldüren şey şu tavır öhömm: (bir telefon görüşmesi...)

- lülülülü lülülüüüüü....
+ alöö efendim cınımm
- ayyy serpil kıs evdeyim şimdi oturdum iki satır yazayım diye ama sen gel konsantre olama duruma. inanabiliyooo musonn, olmuyor olmuyooorr :/
+ ayy kıyamam kıss ne diyoosunn. hemen kalk gloria'ya gidiyoruz..
- evet yaa orası bir başka, kahveler, garsonlar, yakışıklılarr... ilham geliyoo yandan yandan resmeann. evde konserve (konsantrasyon) olamıyooruomm berkecan ile haftasonumuzu anlatmayaaa...
+ Evet yeaa berkecan ile yaşadıklarını anlatmalısın kızımm bana hemean çok önemliii!!

Temsili telefon görüşmemizde de gördüğünüz gibi bloglarda dünyayı kurtarmıyoruz. Büyük bir çoğunluk geyik yapıyor, yediğini içtiğini, giydiğini, çıkardığını ,aşklarını ,eskilerini, nefretlerini, ikinci bir şansa hayırlarını anlatıyor. Sıradan şeyler yani. Ayy konsantre olamıyoruuummm gerektiren bir şey yok. Ne yazıyorsa sanki. Gören de der ki vayy abla akademik makale yazıyor. Öyle bir ciddiyet var..

Kahvenin kokusunu duymam lazım yazmak için. Eee evde iç öyle yaz. Yok illa bir yere gidecek süslencek püslencek açacak minibook'unu yazacak... Yazılır tabii zevk meselesi ama oradan başka yerde yazamıyorum demek çok komik lan. Evde değil de cafe'de yazınca nobellik eser mi çıkıyor sanki. Evde de yazsan berkecan'ı anlatacaksın, cafe'de de.

Ben gayet yazıları ya işyerinde ya da evde yazıyorum. Öyle çok vaktimde yok zaten gideyim de bir cafeye yazılarımı döktüreyim oohh şakır şakır diye. En küçük boş vakitte yazıyorum hemen. Böyle tavırları da tasvip etmiyorum, adam olun lan azıcık :)

Vay arkadaş bloglar nereye gidiyor böyle, eskiden böyle miydi, evinde pijamasıyla, dağınık saçıyla başıyla, bir yandan hapşuran bir yandan yazan, çayını gidip kendi alıp içen blogcular vardı... Bir tek ben miyim bu şekilde yazan kalmadı mı hiç onlardan? :)
Devamı >>

15 Kasım 2011 Salı

Re: Bende kız msn'i var!

Merhaba. Öncelikle bu yazıyı Finduilas reis'in sende kız msn'i var mı hacı? başlıklı yazısına bir cevap olarak yazdım. Ayrıca bu yazıda etkilendiğim diğer bir kişi de geceleri gizli gizli blogunu okuduğum zamanında çeşitli kıro eylemlerime ve ayılıklarıma maruz kalmış biri olan frenchoje'dir. Gizli hayranıyım çok da yüzsüzüm. Evet, kaynaklarımızı ve ayılık geçmişimizi (çok kabarık) belirttik, kemerlerimizi bağladıysak uçuşa geçebiliriz..


Yukardaki iki blogcu arkadaşımız msn'e laf vurdurmuş durmuşlar bugünkü son yazılarında. Birisi yok demiş efenimm iştee msn'e bilmem iki milyondur gün girmiyorum falan birisi taa üniversitede tanıştım falan şöyle de böyle de.. geçiniz bunları efendim. Ben görüyorum her gün giriyorlar haha :) (çamur at izi kalsın) Bendeniz sizlere ilkeli bir blogucu olarak (taaa 2008'den beri) msn geçmişim ile ilgili tüm gerçekleri tüm kalbi duygularımla anlatacağım. Gelecek nesillere bir yol gösterici olacağı düşüncesindeyim. Ben yaptım sizler yapmayın :/

Msn demek ben demekti bir zamanlar. O zaman gençtim tabii şimdiki gibi hemen yorulmuyor böyle atik, çevik 10 kaplan gücünde falanım. Neyse, o günlerde o güzel günlerde ben lisedeyim. Okuldaki yollularla takılıyorum. Aslında utanıyordum da daha gözüm açılmamıştı o zamanlar. İstismara uğradım resmen. Zordu lise dönemleri. yollular beynime soktu benim bu msn olayını. O zamanlar nerede bilebilirdim kaşar liseliler sayesinde gelecekte hayırlı işler olacağını bu msn denen yerde..

O zamanlar sadece iki msn adresi kullanıyordum. Biri garsoniyer biri evladiyelik olan. Garsoniyer olarak nitelendirdiğim adresimde daha çok yeni tanıştığım veya tanışmadığım adresi bir yerlerde elime geçenlerden oluşuyordu. Bir nevi Nuri Alço tarzının msn'e yansıtılmış hali bu durum. Tıpkı iki telefon hattımın olup birinin faturasız birinin de faturalı olması gibi bu da. Ciddi düşünmediklerinle faturasız üzerinden konuştuğum gibi msn adresi olarak da garsoniyer olanı veriyordum. Yıllardır bu böyle, bildiğin tarz yaptım. O değilde garsioniyer ne pis bir kelime arkadaş, tiksindim şu an :)

Ayrıca yarasalı, yarasasız, çilekli, elmalı, ampüllü, (H)'li falan bir sürü şey kullandım dikkat çekmek için. Pişman mıyım peki değilim yine olsa yine yaparım. Hatta önce ben yazmam yazmasını beklerdim bir zamanlar, cool olunca kızlar daha çok düşer diye düşünüyordum, sonra başkası kapıyordu tabii. Böyle hayal kırıklıklarıyla dolu bir msn yaşantım var aslında :/

Yine, bu son zamanlarda msn'den beklediği ekmeği bulamayan cin fikirlilerin gtalk yahu gtalk msn'de neymiş ekleşelim söylemleri çok iyi taktik, kaçırdım ben o treni, bu kez pişmanım ama ah ah! Ama bir Fazıl Say atasözü der ki: "gtalk yavşaklığından utanıyorumm"

Böyle kepazeliklerle dolu bir msn hayatım var arkadaşlar. Ama artık uslandım. Yapmıyorum böyle şeyler. İsteyen arkadaşlar sarışın olanlar öncelikli tabii msn adresini bana verebilir bu konuda tartışabiliriz ve beni msn konusunda rehabilite edebilirler, her türlü fikre açığım, çok ihtiyacım var. Soğuk bir kasım gününde bir msn mağduruna yardım etmek ne kadar sevap anlatsam kelimeler kifayetsiz kalır. Ayrıca gerçekten kız msn'i var zor günlere sakladığım hehe. :) Yok lan yok nerede olacak eskiden olsa tamam da şimdi of off, hayat çok zor :)

Sizi seven ukturk xoxo (bunu da çaldım) (parantez içini seviyorum)
Devamı >>

13 Kasım 2011 Pazar

Blog ödülleri 2011 | katılmamak için on yüz bin milyon baloncuk

Merhaba. Yaş ilerledikçe yani daha doğrusu yaşlandıkça artan işlerle birlikte bloga da pek yazamaz oldum. Eskiden böyle miydi yahu. Blog dünyasına nerede bir çıtır düşse yeni öhömm yani iyi bir yazar gelse hemen bulurduk. Daha ürkek bir ceylanken. Ah ah kederlendim hehe:P Yazmamanın bir çok sebebi var evden uzak olmam falan ama bunlar yine de bir kaç şey yazmamıza engel olmamalı dye düşünüyorum.

Konu, her sene olduğu gibi bu sene de hortlayan blog ödülleri olayı olacak. Adı da değişmiş Türksel süperlig gibin bir şey olmuş. Blog ödüllerine katıldık veya katılın diye bir şey demeyeceğim, blogunuza hiç bir getirisi olmadığını düşündüğüm bu yarışmaya neden katılmamalısınız bunlardan bahsedeceğim maddeler halinde :)


  • Blogunuz daha bilinir hale gelmeyecek. Daha iyi bir blog için yarışmaya değil daha iyi yazmaya bakın.
  • Blogunuz değil sponsorlar kazanacak. Blogunuz üzerinden bedava reklam yapacaklar.
  • Blogunuz bir kobay olarak kullanılacak.
  • Yarışma sonunda öyle büyük hediyeler kazanmayacaksınız. Mousepad, ve top şeklinde radyo hediyeleri sizleri bekliyor. Ayrıca eşantiyon anahtarlıklar da olabilir tabii..
  • Blog ödüllerine katılmak blogunuzu daha iyi yapmaz tam aksine daha da sıradanlaştırır.
  • Kimin ne kadar çok arkadaşı varsa o kazanır yarışmayı. İnternet camiasında köşebaşları kapmış vatandaşların kazanacağını söylemek hiç de zor değil.
  • Kategori içerisinde 100'lerce blog arasında kaybolmaya mahkumsunuz. Kimse tek tek bloglara bakıp oy vermez. Dedim ya sıradanlık üst boyutta.
  • Oy almak için girilen ezilip bükülmeler de bir ayrı eziklik yaşatır bünyenizde. Yarışmadan sonra ah keşkeler fayda getirmeyecek.
  • Yarışmadan bloglarınız değil organizasyonu düzenleyenler ve sponsorların karlı çıkacağını unutmayın, boş hayallere dalmayın.
  • Kutuplarda penguenler üşümeye devam edecek, değişen bir şey olmayacak!1
  • Tayyip ile van minutlü anlar geçmek bilmeyecek yine,
  • Üniversitede kızlar teklif ediyormuş diye yine binlerce genç kandırılacak, saf ve temiz duygularıyla oynanacak. (en çok da buna üzülüyorum, yürek dayanmaz!)
Sonuç olarak kişisel görüşümdür, katılmayın arkadaşım. Bir yaşlı amcanız (27) olarak tavsiyemdir. Yok yaptınız bir yanlış geri çekilin zaman geçmeden. Bu tarafın bir de öbür tarafı var, hesabını veremezsiniz vallahi hehe :) Ama katılmayı tercih eden arkadaşlara da saygım sonsuz onu da belirteyim. :)

Neyse sağlıklı mutlu bloglamalar. Bir blog atasözü der ki, "blog blog dediğin nedir ki gülüm, ben senin için yaşamayı göze almışım"
Devamı >>
 
Copyright Blog Manias All Rights Reserved
ProSense theme created by Dosh Dosh and The Wrong Advices.
Blogerized by Bonard Alfin Blogger Templates.