Welcome

30 Ağustos 2010 Pazartesi

Hah bi sen eksiktin. | Blog Tanıtımı


Bir günde 3 yazı. Abardım biliyorum ama, yarın 1 haftalığına gidiyorum ve bloglardan uzak kalacağım. Ondan yani, sebebi koparılan çiçeklergksafsads.

Şimdi size tanıtacağım blogun benim için ço közel bir anlamı var. Hah bi sen eksiktin, bir anlamda benim blog yazmaya şeyolduğum blogdur. Yani yazarı La Shadow, kendisini çok severim, bana sürekli "Blog yazsana olm, blog yazsana" telkinlerinde bulunup, bugünlere gelmemi sağlamıştır. Buradan ona bir kere daha teşekkür etmek isterim.

Gelelim bloga. La Shadow, kendini yaratıcı bir cümle ile biz okuyucularına tanıtmış: "Normal kız, saçı felan var."

Bu cümleden de anlayabileceğiniz gibi La Shadow, blogda Temmuz 2009'dan beri içinden gelenleri, başından geçenleri, aklına takılanları falan kendi dilinde, eğlenceli üslubuyla anlatıyor. Bu cümleden onu nasıl anlayabildiğinize şaşırdım gerçekten. Lafların arasına gizlenmiş tespitlere gülerken yaratıcı küfürlerine de kendinizi kaptırmanız an meselesi. Diye düşünüyorum.

La Shadow'un ilginç özelliklerinden birisi de zencileri sevmesi. Evet, o anlamda düşündüğünüzü biliyorum ama, ona kızıyor. Eğer "Zencileri pipisi büyük diye seviyorsun değil mi!!!?!?!?!?" diye sorarsanız ağzınıza sıçar. Demedi demeyin.

Devamı >>

Kaptanın Seyir Defteri | Blog Tanıtım


Geldiğim ilk gün, bir blog tanıtayım dedim, şen olalım.

Kaptanın Seyir Defteri, yazarı Umut veya Ohannes'in deyimiyle "Sarkastik, kendiliğinden gelişen, ultra absürd" bir blog. Ohannes kendisini "Uzak galaksilerde çokta yakın olmayan bir adam."olarak tanıtmış blogunda. Mayıs 2010'dan beri var olan bir blog, yani daha genç sayılır, ama tarz konusunda çoğu yıllık bloglara taş çıkartacak bir blog diyebilirim.

Kaptanın Seyir Defteri'nde, yer yer uzun uzun, gözünüzde canlanacak betimlemeler, uzun anlatımlar, yer yer elinizde olmadan sizi gülümsetecek diyaloglar bulabilirsiniz. Tıklayın.

Böyle.
Devamı >>

AÇILIN ERGEN GELDİ. meleba.

Resimde, Sıpanç'ı "Piç Güveysinden Hallice" adlı kitaba ilk kavuştuğu anı görüyorsunuz. Kulaklıklarımı ve çantamı seviyorum, Adidas'ta çalışmıyorum.


Bu bir merhaba yazısıdır.

Merhaba, ben Simsponge, Simsıpanç diye okunur. Hayır bilmeyenler direk Simsponge okuyor diye söylüyorum. Siz bana kısaca Sim, Sıpanç veya Simsıçan diyebilirsiniz.

Ben ergenim. 17 yaşındayım. (Burda "liseli detected euheuehu" diyen inciciler varsa bırakır giderim yazıyı, söyleyeyim.) Şişkoyum. Küfür etmeyi çok fazla sevmem, narin ve naif yazış tarzım yüzünden kız zannedildiğim çok olmuştur.

DEĞİLİM.

Böyle. Kaan'ın uzun ısrarları, "Sıpanç, lütfen bloga gel, LÜTFEĞEĞEĞEĞĞEN, zaten kimse yazmıyor, gel de güzel yazılarınla blogumuzu şenlendir" sözleriyle etkilendiğim düşünülmesin. Tamamen kendi kararlarımla buraya geldim.

Yalan söyledim.

Kaan'a olan uzun ısrarlarım, "Beni Blogmaniaya alsana, Kaan abi beni de aranıza alın, ben ergenim, popim de yok, popüler olmak istiyorum ağabey, nütfen" gibi yakarışlarım sonucunda transferi dün gece gerçekleştirdik. Damat'tan sonra bloga gelen ilk erkek transfer olmanın da haklı gururunu yaşamıyorum değil.

Adidas severim, kahve ve buzlu çay hastasıyım, abur cubur çok severim. Zaman zaman burda blog tanıtıcam falan, bazen de böyle küçük yazılar yazarım. Diye düşünüyorum.

Ayrıca Homer Simpson hastasıyım, bloguma şeyettiyseniz anlamışsınızdır galiba.

Yorum fetişistiyim, yazıların altında bir adet yorum görürsem mest olurum, minik odamın içinde Waka Waka dansı yapmaya başlarım birden. Shakira severim.

Böyle. Bakalım hayat bize neler gösterecek.

Reklamımı yapıp öyle gitmek gibi bir amacım var, buyrun.

Blog, fotoblog, tivitırfeysbukformspring, friendfeed. Sonuncusunu pek kullanmıyorum, genelde tivitlerim oraya düşüyor.

Akşam benim için çok önemli olan bir blogu tanıtmak gibi ulvi bir amacım var. Ulvi.

Off çok tırt bir yazı oldu bu. Ben gidiyorum.

Öf böyle popili bloga yazınca heyecanlanıyor insan yeminle.

Tamam durdurun kaydı.

edit akbayram: Böyle kutsal bir günde merhaba dedim, tam başta diyecektim ki heyecanlanıp unutmuşum gençler. ZAFER BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN. öptüm.
Devamı >>

29 Ağustos 2010 Pazar

Japon Sokak Modası








Koniçiva diye başlamak istiyorum pıtırcıklar... Bu çekik gözlüleri çok seviyorum. Sevgimi anlatamam kelimeler kifayetsiz kalıyor bu yüzden oyuncak bebek misali odama koymayı düşünüyorum. Bunların insanoğlu ırkından geldiklerini düşünmüyorum da. Hani ayrı bir tarzları var. Garip gibiler ama nasıl oluyorsa sevdirmeyi başarıyorlar.

Neyse...

Biliyorsun artık moda blogları tüm dünyanın her yerinde var. Kimileri dolaplarını bizlere açıyor, kimileri de alıyor eline makinesini sokak sokak dolaşıp nerede antik kuntik insan varsa çekmeye çalışıyor. Gerçi antik kuntiklikle çekik gözlülerimi kimse geçemez.

Bu sitede animeden fırlama kızlar, erkek bulabilir misiniz bilmiyorum ama feminen erkekler diyeyim, oyuncak bebek gibi japonlar... ohoo dolu dolu. İnsan bakarken keyifle next tuşuna basıyor. Bazen şok da olabiliyorsunuz. Kalbi olanlar lütfen bunu dikkate alarak girsin.

Ne kadar garip de olsalar hepsi çok sevimli ve bazılarının tarzı çok iyi bence. Karışık birkaç tane fotoğraf koydum.


Dostluklar...
Devamı >>

Orası burası kalkan blogcunun evrimi

Merhabalar. Kendi çapımda bloglardan daha doğrusu blogculardan bahsedelim istedim biraz. Hangi blogculardan peki, fazla havaya girmiş, orası burası kalkan, burnu kalkmış blogculardan. Bunları gördüğü yerde kaçası geliyor insanın. Blogcu dediğin adam/kadın mütevazi olur, bunlar nereden düşmüşler bu ortama diyesim geliyor. Hatta dedim :P Nasıl anlaşılır peki bu orası burası kalkan blogcular bunları sıralayalım, özellikleri neler, ne çeşit davranışlarda bulunuyorlar. Uzaylı mı bunlar hepsini söyleyeceğim çok gizli belgeler ışığında aşamalar halinde. :P:p


1. Blogundaki Blog Listesini Kaldırır: Evet. Önce bunu yaparlar. Çünkü artık bencilleşme sürecine girmişlerdir. Neden o eziklere link vereyim reklamını yapayım havasındadırlar o yüzden ilk olarak bunu kaldırırlar. Halbuki ben en çok bloglardaki listelerden sekerek yeni bloglar buluyorum. Blogcu dayanışması denen bir şey varsa buna çok ters. Böyle yapanları aforoz etmek en iyisi bence :) Bir de bunun başka modeli, kendisine listesinde falan yer vermeyini listeden silmek. O bana vermedi ben neden vereyim ben daha iyiyim havaları. Ezik havaları, çok kıvrak havalar bunlar :P Sopa sopa :)

2. Yorumlara cevap vermez olur: Önce listeyi kaldıran kendii bir bok sanan blogcu zamanla eskiden cevap verdiği yorumlara da cevap vermez olur. Çünkü artık eskiye nazaran daha çok yorum yapanı daha çok takip edeni vardır. Gelen yorumları okur ama cevap vermez. Cool takılmaya çalışır. Kendi yazısına değer verip okuyan üstüne de bir yorum bırakan sevgili yüce insana değer verip cevap bile vermez. Adam yerine koymaz yani! Bir de bunun yine diğer modeli sadece bildiklerine cevap verir tanıdıklarına, diğerlerini sallamaz. Özellikle yazıyla ilgili bir soru sorulup cevap verilmediyse bunun blogculuk felsefesine (aha felsefe dedim yokmu ki :P) aykırı olduğunu düşünüyorum :P Niye yazdın nan o zaman yazıyı zibidi. Sinirlendim bak şimdi :)

3. Blogunu çok fazla ciddiye almaya başlar:
Artık kendini beğenme süreci çerçevesinde diğer blogcuları bir şeyden sanmayan kişilik yavaş yavaş blog olayını fazla ciddiye almaya başlar. Bir yaşam biçimi haline dönüştürmüştür zamanla. Asosyal bir varlıktır zaten kendisi ve bloglar arası çekişmeler tarzı şeylere bulaşır. Böyle kavga falan ederler yazılar aracılığıya. Bunu herkes yapıyor artık ama hepimiz burnu havalarda blogcularız o zaman :P Bunu sürekli yapanlar var ama. Kendimize çeki düzen vermek gerek. Buradan zamanında pek iyi geçinemediğim, çirkef (devam ediyorum:P) Esther'den (tarih oldu ) özür diliyorum:P Buna en iyi örnekti bu kız tüh nan keşke olsa da görseniz:P Neyse hayal edin çok kötü bir şey bu, sizler böyle olmayın kuzucuklar:P Yazılarını okusanız sanırsınız bir Britney Spears bir Lady Gaga :) Milyonlara sesleniyor :P

4. Blogundan para kazanma isteği: Artık o bir koskoca! bloggerdır. Köşe yazarları vardır onlar da kimdir o daha iyi yazıyordur. Doğru da olabilir bu kanı ama herkes için değil. Mesela moda bloggerlarının bazıları hak ediyor bunu fazlasıyla. Neyse, işte kendini büyük görmeye başlayan blogger ben bunu neden bedava yazıyorum tok karnına kim ödeyecek bu klimanın faturasını .Millet bedava bedava okuyor yazıları. Para kazanmalıyım bu işten diye yakınmaya başlar. Masraflarım var zaman ayırıyorum ben bu "işe" demeye başlar. Evet blogu bir iş olarak görmekten kaynaklanıyor bu. Saçma! Benim savunduğum, blog bir hobi işidir. İçinden geldiği için yazarsın, paylaşırsın, yorum alırsın bırakırsın, güzel hoş bir vakit geçirir belki bazen de yeni şeyler öğrendiğin bir yerdir blog. Öyle fazla anlamlar yüklemeyi ben sevmiyorum sevemiyorum. Anlamsız buluyorum. Öyle :)

5. Ismarlama Yazılar:
Zamanla blogcular arasında azda olsa popüler olan blogcumuz bazı reklamcıların ve firmaların dikkatini çeker biz size şunu gönderelim ya da size film daveti gönderelim gibi gibi rüşvetler aracılığıyla yazı yazmanızı isterler. (Aslında firmalar herkese gönderiyor seçici değiller bu konuda aa bana gömderdiler tek yazayım diye havaya girmeyin:P) Para kazanma bir şeyler elde etme amacında yanıp tutuşan blogcu bunu görünce gözleri parlar. Evet evet! diye düşünmeden kabul eder ve başlar blogunda ısmarlama yazılar. Satar iki kuruşa blogunu. Bir blog atasözü der ki bugün blogunu satan yarın nelerini satmaz ki :P Blog kutsaldır gençler lütfen:P Bu tipler kötü örnekte olur herkes blogları bedavacı bir grup olduğunu sanmaya başlar iki kuruşluk adamlar bile. Sonunda bundan benden faydalanayım diye blog açmaya başlıyor bazıları.

Blog işini bir hobi olarak görmeyenler (kişisel bloglar) lütfen yazmasın bir zahmet ölsünler. Masrafları ben karşılarım. Abi ben bıraktım bu işi öleceğim cenaze masraflarımı karşılasan diye mail atsınlar bana. Lütfen rica ediyorum:P

Evet, orası burası kalkan blogcuların özelliklerini sıraladık. Böyle blogcularda var işte ne yapalım, ya da bu kafalarda olanlar her an için hazır bekleyenler. Blogculuk bu değil gençler lütfen yani. Hadin görüşürüz :)
Devamı >>

26 Ağustos 2010 Perşembe

Avea'lı olmayanlara iyi davranın reklamları | huhe lan

Konnichi wa cicişler :) Beşiktaş'ımın 4-0 lık zaferini izledim keyiflendim vee bu keyfi daha da artırmak için bu yazıyı yazmaya karar verdim. Akşam iftardan sonra bir nane yapmadığımdan mütevellit televizyon falan izliyorum (ne kadar ezik bir şey di mi lan televizyon izlemek diyenler ne yapıyorlar acaba düşünüyorum aklıma gelmişken söyleyeyim dedim :D) nargile seanslarımdan sonra huhe:) İşte bu seanslarda bir reklam serisi var lan diyorum at şu Turkcell hattı al Avea hattını o kadar güzel o kadar komik. Reklamları iple çekiyorum 3 yaşında çocuk gibi :) Böyle de küçük şeylerle mutlu olan bir insanım ben görüyorsunuz bebişler :))


Avea reklamlarından bahsediyorum anladınız sanırım. Beğenmeyen insan değil o kadar net :P Hem ben gıcık ve çok beğenmeyen biriyim, her şeye bir kulp bulabiliyorum ve agresif bir bünye oldum bu aralar, kim bulaştırdı bana bu hastalığı lan çok sevimli bir çocuktum ben :)) Niysee :)




Avealı olmayanlara iyi davranın reklamları. Kimler akıl ettiyse gelsin harçlık vereceğim kız arkadaşıyla falan gazoz içsin diye:)) Özellikle son davulcu reklamını izledim huhe koptum :)) Ondan önceki bir de halı saha maçı fasulye olayı var aslında o daha bomba huhe:)) Çok ezik bir durum anlatamam halı saha maçlarında bu. Fasulye:)) Bunun diğer şekli de arkadaşlarla yapılan maçlardan küçükken biz en kötü oynayan kaleye geçerdi, o da bir fasulye mesela :)) Sosyal medyadaki kızların büyük bir çoğunluğu da fasulye mesela. Fasulye bu boru değil :))

Kısacası bebişler çok güzel reklam. Sezarın hakkını sezara vermek gerek:) İzleyin diye bol bol reklamları da buldum Vimeo'dan. Yükleyen arkadaşın ellerine sağlık. Aslan kaplan :))
Devamı >>

23 Ağustos 2010 Pazartesi

Shema Ahalisi | çok bebiş blogmuş buu oy oy

bir varmıış, bir yokmuş.. çok uzak diyarlarda, muhabbetin dibine vurmak için üye olunan (nasıl da kendime göre tanımladım) FriendFeed adında bir sosyal paylaşım sitesi varmış.. ve tabi ki üyeleri.. arada sırada ff olarak kısalttıkları bu siteye girer, birkaç tanıdık-tanımadık insanla muhabbet eder, çıkarlarmış.. işte yine öyle bir günde...

masalsı anlatım çok zor kardeşlerim. normal normal yazmak istiyorum devamını. efenim işte biz birkaç hoşsohbet arkadaş (ki o zamanlar bi kısmıyla uzaktan bile tanışıklığımız yoktu) ff'de muhabbet ederken, garip bir geyik çıktı ortaya.. selin ve canan'ın kardeş, dilara'nın selin'in üniversite arkadaşı, insan bünyesinin de cananın lise arkadaşı olması bizim kafamızı çok karıştırdı, ve kim kimin nesidir şeklinde bir şema çizdi içimizden biri. baktık muhabbet sağlam, hemen ff'de gizli saklı bir grup açtık. üyelerinden başka kimsenin göremediği, içinde deli gibi eğlenilen, çılgın bir grup. sonra adına Shema Ahalisi dedik bu grubun.. en kalabalık zamanında 8 kişiyi geçmeyen shema'mızda gizli saklı yürüttüğümüz muhabbetimiz seneyi aşınca, Selin'in fikriyle açılmaya, ifşa olmaya karar verdik. yani bir blog açmaya.. şimdi de o blogumuzu tanıyın diye başınızı şişiriyorum zaten.



önce Shema'nın fertlerinden bahsetmek isterim. hepsi bu mahallenin gençleri, tanıyıp seviyorsunuz biliyorum. kimler yani? tabi ki kendim, melankolikdeli, Selin, Canan, a.nur ve "!N"saN BünyeS! . (tanıyıp sevmediğiniz varsa hemen sevin, tanımadığınız varsa da hemen tanımaya çalışın tanısanız seversiniz zaten) peki blogda neler var, olayınız nedir derseniz de, şu cevabı veririm: blogda her şey var aslında. yani henüz her şey yok, ama daha çok bebiş bi blog sonuçta. ayrıca her şey dediysek de, bizim kendi bloglarımızdaki tarzlarımızdan bahsediyorum, yoksa bir yemek tarifi, bir moda yazısı, bir teknolojik bilgi olmayacak elbette :P kendi bloglarımızdakilere benzer yazıların yanı sıra birbirimizle alakalı, grubumuzla alakalı yazılar da olacak mutlaka. şimdiye dek hepsi de birbirinden eğlenceli olmak üzere 3 defa buluşma imkanımız oldu, kendi bloglarımızda bahsetmiştik daha önce bu buluşmalardan, artık shemada yazacağız. "ee, bize ne bundan" diyen varsa, halt ediyor şu an çok açık söyleyeyim. anlatsak olay olur bikere!

yazılarımızdan linkli linkli birkaç örnek vermek de isterdim aslında size, hoş olurdu ama zaten hepitopu 6 yazımız var:) ilk yazımızda birbirimizin, birbirimiz hakkındaki düşüncelerini yazdık tek tek, ona göz atmanız önemle rica olunur. çünkü çok şirin oldu o. hani, bi dizinin ilk bölümünü seyredenle sonradan başlayan arasında büyük farklar görülür ya; işte ben de onun için yazılar çok birikmeden burada tanıtmak istedim. birlikte büyüyelim'i öneriyorum size ey blogseverler, çocukluğumuzu bilin istiyorum! :P

sözünözü: çok güzel blog yaptık biz, çok güzel bi blog daha okumak isteyenleri neş'eyle ağırlama kabiliyetine de sahibiz. tıklamalık linkimiz bu, açık adresimiz de bu: http://shemaahalisi.blogspot.com/ . sevgiler yollayarak veda ediyorum şimdilik. haydin iyi geceler-sabahlar-öğlenler-ikindiler-akşamlar.
Devamı >>

22 Ağustos 2010 Pazar

We No Speak Americano | deli şarkı lan :)

Konnichi wa yavrular :) Çok güzel bir paylaşım yapacağım bugün sizlere. Bir şarkı. Anacım bir eğleceli bir oynak falan anlatamam yani. Böyle garp bir havası var şaekının. Trafikte falan dinlemeyin ama el kol farklı yerlerde figür yaparken yakalıyorsun kendini huhe:)


Şarkının adı We No Speak Americano. Fazla söz yok şarkıda. Böyle ay nasıl anlatsam cicişler güzel ezgiler var huhe:) Beni eğlendiriyor fazlasıyla. Yolando söylüyor şarkıyı. Müzik harika ama dediğim gibi :)

İtalyanca galiba şarkının sözleri. Öyle sanırım emin değilim ama sözlere pek odaklanmadım zaten müzik beni açıyor böyle discolara götürüyor :)) Dinleyin bebişim, duymuşsunuzdur belki sağda solda. Beğenmeyen beğenmedim desin, ilişkimizi gözden geçirelim lütfen huhe:) Müzikte işte burada. Videosu da var. O da bir güzel, hepsi burada senin için lan :)



Videoyu izledin. Dinlemek için buradan cicişler.



Yok ben bir de indireyim diyorsan buraya tıkla. Tıkla çekinme biz bizeyiz şurada canım ne olacak :)) Hadi hayırlı olsun yavrularım huhe:)
Devamı >>

21 Ağustos 2010 Cumartesi

Çok çekici ve güzel kızlar nasıl tavlanır | Taktik 10

Merhaba sevgili çekirgeler ve blog severler. Bu sıcak ramazan akşamında biraz genç bünyelere dersler vererek sevap kazanayım istedim. Vallahi çekirgelerin dularıyla ayakta duruyorum ben. Hem manevi olarak dualarıyla hem de banka hesabıma yaptıkları bağışlarla sağolsunlar:P Bugünkü konumuz çok elzem. Artık o kadar dersten sonra ileri düzey tekniklere geçebiliriz bence. Bugün bu konuda açılışı yapıyorum.


Hedef: Çekici ve çok güzel kızlar: HOT!!

Şimdiden heyecanladınız değil mi keratalar sizi haha :) Evet her zamanki gibi maddeler halinde anlatacağım, hedefe odaklanın gençler :P

Gizemli erkek rolü: Bu tip kızlar bir çok erkek tarafında iltifatlara maruz kaldığından dolayı genelde farklıyı ararlar. Ayy şekerim hepsi aynı ne yapsak ki diye dolaşıp dururlar. Burada gizemli olmak, her şeyi şak diye ortaya sunmamak en iyisidir. Yavaş yavaş hareket edeceksin. Aheste aheste işleyeceksin. Bırak seni merak etsin. Merak duygusu insana her şeyi yaptırır. Kedi meraktan ölür:P

Tam bir centilmen olduğunu kanıtlayın: Hepiniz birer centilmensizin zaten bunu biliyorum ama daha fazlası gerek. Öyle ay olmayın. Onun da yeri ve zamanı var daha kızlar yeni tanışmışsın en nazik tavırlarımızı takınacağız, ağır olacağız. Belki size test bile edecektir ama sabırlı olun bozmayın çizgiyi. Sabrın sonu selamettir. İlk taktiğimizden hatırların çekirgeler. Aslanlarım benim :P

Profosyonel bir yalancı olmalısınız: Evet yalan söylemeseni bilmeniz gerek bu kızlara. Çübkü her an tip atma potansiyelleri vardır her dakika. O an eliniz ayağınıza dolaşmayacak hemen bir şeyler söyleyebileceksin mantıklı. Karşı cevap veremesin sana. İşin özü rahat olmak, yalan olarak düşünmeyin siz bunu, pembe yalanlara bunlar. Mutlulk için :P Zaten yalan söylerken yüzün kızarıyorsa elini kolunu sağa sola götürüyorsan senden olmaz. Çabuk terket burayı:P

James Bond olun:
Hedefimiz neydi. Anahtar kelime HOT! O yüzden birer James Bond olmalısınız gençler. Biliyorum James Bond olmak çok zor günümzde. Hangi şartlar altında çalıştığınız biliyorum ama elinizden geldiğince bunu yapmalısınız. Biraz oturun 1-2 tane James Bond filmi izleyin. Bir şeyler kapmaya çalışın. Duruş bakış ve davranış açısından.


Yaratıcı olun: Bu tip kızlar her gün bilmem kaç tane teklif alıyordur veya şöyle bir salındı mı kaç kişi bakıyordur belli değil. O yüzden diğer kazmalar arasından sıyrılan sen olmalısın çekirge. Onun için yaratıcı olamn gerek. Sıradan değil. Yaptıklarınla, sölediklerine farklı olmalısın. Kelimeler kiyafetsiz kalmalı. Bu da senin yeteneğine kalmış. Çok önemli bu. Bunu başarırsan yolu yarılarsın :)

Güçlü gözükün: Gözükmekle kalmayıp kanıtlayın bunu. Dağlar gibi olmalısın. Öyle süneğe sünepe davranırsan malesef kız bırak sebden hoşlanmayı yanında kaçar ayy bu da erke mi yaa diye :) Hafif maço diyoruz buna çekirgeler. Ayarı çok önemli ama abartmamak gerek. Güçlü kavramının içinde maddi durum ve kariyerde giriyor tabi. Bunun yanında. Bu kızlar bunu seviyor genelde ona göre :)

Kendinize güvenin, çekinmeyin: Bu kızlar bu kızlar çekici, doğal afet olabilirler. Ama bu bizi geri çekmemesi gerek. Zetn çoğu kişide bundan kaybediyor. Nan oğlum bu kız bize bakmaz gidip kendi çapımızda birilerini bulalım diye vezgeçiyorlar. Neden güzel kızlar hep yalnız sanıyorsun hah işte sizin salaklar yüzünden:P Sonra deli cesaet olan bir çirkin erkek kapıyor kızı. Güvenin kendinize, olmazsa olmaz boşverin. Ne olacak çekirge dünyanın sonu değil :P Denemeden anlayamazsın :)

Eğlenceli olun:
Eğlenceli olun kesinlikle. Aslında bu tüm kızlar için geçerli. Haha hihi'yi kızlar sever. Kızlar güldren erkeklerden hoşlanır ya çok doğru bu. Unutmayın bunu. Çeşitli varyasyonlar deneyin sürekli, kendiniz tekrar etmeyin. Bu çok güzel kızlarımızda eğlenmeyi sever. Genelde depresyonik bir pozisyondan gezerler bunlar. Birinden ayrılmıştır falan. İşte o arada onun sığınacağı liman olmak için eğlenceli olmak en iyi oyoldur. Ama dozu önce az vereceksin ve yavaş yavaş artıracaksın. Fazla doz öldürür. Altın vuruş yok :P

10. taktiği de vemenin mutluluğu içindeyim. Artık bu yazıyal birlikte ileri düzey tekniklere de geçmiş bulunmaktayız. Önümüzdeki taktikte çok farklı bir şey deneyeceğiz sizlerle çekirgeler. Allaha emanet olun. Gazanız mübarek olsun :P
Devamı >>

19 Ağustos 2010 Perşembe

Umut Çocukları Okulda | hadi sen de katıl

Merhaba. Bugün güzel bir yardım kampanyadan bahsetmek istiyorum. Bir milyon kalem'i biliyorsunuz, bilmiyorsanız da öğrenmiş oldunuz :) Evet 1 milyon kalem yardıma muhtaç, okullardaki öğrencilere yönelik çeşitli yardım kampanyaları organize eden bir blog. Çok güzel şeyler yapıyorlar. Daha önce de mesela Tokat'ta Adıyaman'da ve daha bir çok yerde çeşitli yardım çalışmaları yaptılar. Ben de geçte olsa özür de dileyerek:) bu kampanyalara destek vermeye karar verdim. Siz de verin, yayın bu kampanyayı diye de yazı yazıyorum.


Bu kez ki kampanya Yalova Çınarçık İlköğretim Okulundaki öğrenci kardeşlerimiz için yapılacak. Biliyorsunuz deprem bir çok çocuğu yetim, öksüz bıraktı. Bir çoğu hem maddi hem manevi yardıma ihtiyaç duyuyor depremin üzerinde bir çok zaman geçmesine rağmen.

1 Milyon kalem'de düşünmüş kalem, defter, silgi, kalem kutusu artık okul gereci olarak ne varsa yardımda bulunalım diye. Çokta güzel düşünmüşler. Ayrıca isteyen nakdi yardımda yapabiliyor okul aile birliğinin hesaplarına. Tercih sizin. Eğer yardım yapmayacaksanız bile bu haberi bu kampanyayı Facebook, Twitter aracıığıya yayılmasını sağlayarakta katkıda bulunabilirsinz. Ya da blogunuza yazı yazın. Veya veya blogunuza kapmanyanın bannerını yerleştirin. Sağda görüyorsunuz "Umut Çocukları Okulda". Kampanyanın ismi bu aynı zamanda. Yani seçenek çok vatandaş, bahane istemiyorum:P

Durum bundan ibaret. Hadi bakalım. Razaman ayındayız deprem çiçekleri Yalova Çınarcık İlköğretim Okulundaki kardeşlerimize bir şekilde yardımda bulunmak size cennet kapılarını ardına kadar açacaktır. Ya açmazsa demeyin ben konuştum yukardakiyle tamam ayarlarız dedi haha:P Töbe töbe çarpılcam:P Öhömm hesap numarası ve yardımlarınız için adresler ise şöyle:

Çınarcık İlköğretim Okulu
Halit Kılıç (Okul Müdür Yardımcısı)
Hasan Baba Yolu - Çınarcık - Yalova

Nakdi yardımlar için:
Yalova / Çınarcık Ziraat Bankası
Çınarcık ilköğretim okulu
Okul aile birliği hesabı
560-9858-5002


Ayrıca gönderilerinizi takip edebilmeleri için, birmilyonkalem@gmail.com adresine e-posta ile bilgi vereceksiniz. Gönderilerinizin üzerine "Birmilyonkalem Umut Çiçekleri Okulda" kampanyası notunu eklemeyi de unutmuyoruz :)

Daha fazla bilgi içinde 1Milyon Kalem'deki ilgili yazıyı ziyaret ediniz. Teşekkürler şimdiden :)
Devamı >>

16 Ağustos 2010 Pazartesi

2010 KPSS Soygunu | sorular ve cevapları el altından dağıtıldı

Selam. Geçen günlerde KPSS 2010 sonuçları açıklandı. Yığınlar girdi bu sınava. Bir çok üniversiteyi yeni bitirmiş genç ya da çok daha önceden bitirip çoluk çocuk sahibi insanlar en azından bir memur olayım düşüncesiyle bu sınava girdi. Çalışmalarının emeğinin karşılığını almaya çalıştı bir şekilde. Ama alabildi mi peki?

KPSS deyince daha çok akla atanamayan öğretmenler geliyor genelde. Çok çalışıyorlar bir öğretmen olayım diye. Ama işte bazıları sen çalışırken canını dişine takarken soruları ki sadece sorular değil cevaplarıyla birlikte el altından bazı gruplara mensup kim mi bunlar cemaat dershaneleri aracılığıyla kendilerine yakın öğrencilere sunuyor, dağıyor.


Onun bunun hakkını yemekten çekinmiyor hiç pişkin bir şekilde. Daha önceki sınavlarda da çoook kez duyum alınırdı böyle ama hiç bu kadar açıktan bir KPSS SOYGUNU olmamıştı heralde. Hem salaklar hem hırsızlar bunlar. Mübarek ramazan ayındayız şu an acaba tuttukları oruçtan ne hayır gelir senin kıldığın namazdan ne hayır gelir. Kul hakkı yedikten sonra. Bu zihniyetin insanlıktan nasibini aldığını düşünmüyorum. Ve bu zihniyet ne yazık ki hala başımızda!!

Evet KPSS 2010 Eğitim Bilimleri alanında bildiğiniz büyük bir kopya skandalı var. Artk bu kesin. Ama KARTEL MEDYA bunu görmezden gelmeye devam ediyor. Neyi gördüler ki zaten. Ancak fotoğraf galerisi yayınlarlar veya kucaklarına otorudkları abileri ne derse onu!! Bir çok serzeniş ve iddaa dolaşıyor etrafta. Ben bizzat 5 tanesine filan baktım eski sonuçlar ve yeni sonuçlarına elime geçen kimliklerden. Sonuçlar o kadar komik ki anlatamam. Daha önceki sınavlarda 50 net yapamayan adam bu sınavda tam 120 soruyuda doğru cevaplamış, ki aldığım bilgiye göre zor bir sınavmış bu Eğitim Bilimleri bu sene. Ona rağmen.

Daha önceki senelerde bırakın 1*2kişinin Eğitim Bilimleri alanında full çekmesi yanına yaklaşan yok. Sene oluyor 2010 ve 500'den fazla kişi öyle 1-2 kişi değil eğitim bilimlerinnde full çekiyor!!!! Ve bu çekenlerin hepsi belli bir cemaate yakın isimler ve belli bölgeden. Ve daha önceki sınav sonuçları tam bir rezalet. 60 neti bile yok! Allahından bulsunlar ne diyeyim. Başımızdaki siyasi otoritenin ürünleri bunlar, onları zihniyeti bu, kul hakkı yemek yetim hakkı yemek. Genç öğrencilerin hakkını gasp etmekten çekinmemek. Gerçek yüzü bu bunların daha görmediyseniz gördünüz artık! Meydanlarda yalan söylemeye devam ediyorlar, evet deyin diye, yalanlarında boğulacaklar bir gün!!

Önceden de vardı dedğim gibi mesela KPSS puanı olmayanları çeşitli belgeler vererek öğretmen olarak atamak gibi. Bir sürü uygulama var böyle. Olan sizin gibi garibanlara oluyor. Onların yalakası veya onların kucağına oturanlardan olsaydın bunlar başına gelir miydi sanıyorsun. Ama içine sindiremezdin o kadar insanın hakkına tecaviz etmeye, sanmıyorum. Bazıları sindirebiliyor işte midesiz olmasız insan.

Tunceli'de Van'da neler olduğunu sınavlarda artık ayyuka çıkmış durumda. Ama çeşitli siyasi rantlar uğrunu bunlara göz yumuluyor. Senin hakkına tecavüz edilmesi onların umrunda bile değil. Cebini doldurma peşinde hepsi. Zamanında polislik sınav sorularını da dağıttılar bunlar. Kavga döğüş iptal edildi sınav sonra ne oldu bilinmiyor. Bunlar din deyip arkadan her türlü adaletsizliği döndürenler. Şeref konusunda ciddi sıkıntıları var. Bu ülkeye düşman göbekten! Güneydoğu'da OSYM sınavlarında çekilen toplu kopyanın (OSS Dahil) haddi hesabı yok ama bazıları görmezden gelmeyi yeğliyor nedense hala!

Burada görev hepimize düşüyor aslında ama en çokta bu sınava giripte hakkı yenilen insanlara düşüyor. Yoksa hayat boyu aşağılanmaya, ezilmeye mahkum kalacaksınız bu gidişle ses çıkarmadıkça. Bundan sonra da anlaşılmıştır sanırım bu başımızdaki kirli zihniyet olduğu sürece bu ülkede yolsuzluk ve haksız işlerin önünü alınamyacağını. Şu referandumdan evet çıksın o zaman siz görün artık açıktan alırlar, sen sen gel sen gelme diyecekler. Olamaz mı olunca görürsün, artık ben her şeyi bekliyorum bu adamlardan. Boşuna çalışmanıza gerek kalmayacak işte, baştan kaybedeceksin ne güzel!

Şimdiden bir cemmaate kaydınızı yaptırın belki size de ekmek düşer böylece. Yeni düzen bu. Hak edene değil, en çok yalayana ekmek var bu ülkede.! Herkesin hakkını bu dünyada bir şekilde alması dileğiyle. Öbür tarafta zaten alacaksın, yatacak yerleri yok onların! Bunlar da linkler. Al bak bakalım sonuçlara yıl yıl bir tana daha. Yazık! Bunun gibi dolaşan bir çok sonuç var daha. Toplu kopyaya göz yumacaklar mı bakalım hala!

2007-2010 Sınav Sonuçları (Sırasıyla Yorum Sizin)
http://img444.imageshack.us/img444/8141/2007r.jpg
http://img838.imageshack.us/img838/3702/2008s.jpg
http://img413.imageshack.us/img413/9899/2009mq.jpg
http://img191.imageshack.us/img191/2497/2010uw.jpg

Bir başkası
http://a.imageshack.us/img16/1249/adsz1fc.jpg
http://a.imageshack.us/img340/1811/adsz2i.jpg
http://a.imageshack.us/img185/9883/adsz3kq.jpg

Aynı aileden 2 kişinin puanları
http://img340.imageshack.us/img340/967/76071006.jpg
http://img190.imageshack.us/img190/300/38690460.jpg

Bu kaçıncı bilmiyorum ama bence son da olmayacak. Allah sabır versin bu sıbavlara girip çıkan arkadaşlara. Deli olur insan bu kadar adaletsizliği görünce.
Devamı >>

15 Ağustos 2010 Pazar

Gençler, bugün çocukluğumu ele alıyoruz bakalım elimizde neler var hımm

Sıcak bir ramazan gününden merhaba sevgili blog severler. Bugün Pazar. Saatlerimiz şu an 15:36'yi gösteriyor. Karşıda televizyon açık kanallardan NtvSpor var MotoGP dönüyor. Klima da püfür püfür estiriyor. Ve ben bu hal ve şartlarda bir mim yazmak için sizlerle olacağım. Tatlı insan French oje beni mimlemiş. Beni adam yerine koymuş sağolsun :P Mim konusu çocukluk yıllarından aklında kalanlar. Aldığım her mimi mutasyona uğratma eğilimi var ama ben de bu kez onu yapmayacağım çünkü bir şey bulamadım hehe:) Neyse geçelim konumuza. Çocukluğumu ele alıyoruz :)


İpek: Daha önce tanıştırmıştım sizleri İpek ile. Anaokulundan kalma aşkım. Ataköy'den. Kap kalp:P Biz o zamanlar oradan başka bir yere taşınmak zorunda kalmıştık. İpek'te orada kaldı. Sonra bir daha göremedim. Unutmuştum aslında ama bir gün eski fotoğraflarıma bakarken elime bir 23 Nisan tören fotoğrafı geçti o an hatırladım o güzelliği. Bir gün karşılaşırım inşallah. O zaman Nev-Mazideki Aşk yerine oturacak şarkıdır. Sırf o şarkıyı anlamlı kılmak için bile güzel bence. Ki ben onun için barbie sakızları aldırıp babama onun çıkartma albümünü doldurup göndertip orjinal barbie kazanıp İpek'e hediye etmiştim. Yaaa:)

Resimlerim: Evet ben çocukken deli gibi resim yapıyordum. Öyle salak salak şeyler de değil. Gayet de güzel yapıyordum. 3 resim dosyası resmim var hala saklıyoruz :P Her türlü ama sulu boya, pastel boya, kara kalem, kuru boya. Ama en çok pasteli seviyordum ben galiba. Sulu boya da suyunu fazla kaçırıyordum kağıt böyle dalga dalga oluyordu. Sonra onu düzelteceğim derken kağıt deliniyordu. Neler çektim o küçücük yaşımda :P Genelde soyu çalışıyordum ama hehe :) İlkokul 3'e 4'e kadar yaptım resim. Sonrası hiç yok. Çocukluk anısı tam yani:)

Kırmızı Para: Her çocuk gibi okula giderken ben de harçlık alırdım. Daha ilkokul 1-2 işte. O zaman kırmızı paralar vardı. Bilenler bilir. 20.000 lira oluyor kırmızı para. Ben hep o paralardan isterdim. Baba baba kırmızı kırmızı derdim. Galiba o zaman için biraz bana göre yüksek paraydı. Lanet olsun alamadım hiç:P Rengi çok hoşuma giderdi farklıydı çünkü. Kırmızı nan daha ne olsun :P Ama sonra parayı harcamayıp sonra da tümletip emelime ulaştım kısa sürede. O zaman benim için en iyi para oydu 50.000 ver beğenmezdim illa olacak kırmızı para hehe :)


Hürriyet Çocuk Kulübü Kartı: Çocukluktan kalan bir şey de bu kart. İlk sahip olduğum kart aynı zamanda. Ne kadar sevinmiştim anlatamam. Üzerinde kara bir çocuk fotoğrafı o ben oluyorum:P Arkasında da 15 yaşına kadar saklayınız diyor. Ben hala saklıyorum. :P Cüzdanımın en güzel yerinde. Herkese de gösteriyorum hala çocuk gibi. Baaak benim bu vardı falan diye. Ay ne şirinnn diyenler de var. Hala iş görüyor yani. Teşekkürler çcouk kulübü :P:p

Katlettiğim evcil hayvanlar: Çocukken babama ağlama silahıya bir çok kuş, balık, civciv falan aldırdım. Hepsinin de sonu malesef kara toprak oldu. Ama hiç biri de ecelleriyle gitmedi ne yazık ki :P O canım civcivleri elime alıp sallayıp acaba içinde ne var diye denediğim rivayet ediliyor mesela. Hayvanlar o kadar sarsıntıdan sonra bir daha kendine gelemiyorlardı zaten. Balıklara da acaba şunu yer mi bunu yer mi diye çeşitli deneyler yaptığımdan galiba 1 haftayı geçmeden ölüyorlardı. Allah taksiratlarını affetsin :P

Mark: Almanların eski ulusal para birimi. Euro'dan önceki yani. İlk Mark'ımı ben tahmin edin kaç yaşında aldım. İlkokul birinci sınıfta aldım.:P O zamandan işletmeciyim ben yahu :) En büyük zevklerimden biriydi bu aslında. Harçlığımı biriktirip onunla Mark almak. Babama verirdim baba al bana Mark al. İlkokul 5.sınıf bittiğinde 950 Mark'ım olmuştu yanlış hatırlamıyorsam. :P Böyle biriktikçe daha çok mutlu oluyordum, gözümü para bürümştü resmen :P:p Bilgisayar almıştık o parayla üstüne de peder desteğiyle. Kimse de yoktu o zamanlar, havamdan geçilmiyordu gençler:P:p İlk yatırımım aynı zamanda bu :)

Küçük Oyuncak arabalarım: O kadar çoklardı ki böyle filo gibi :) En sevdiğim şeylerden biriydi galiba çocukken. Nasıl oynardım bak. Halının üstüne oturursun arabalarn hepsini dizersin halının kıvrımlarında falan kendince bir yol edinirsin onların üstünde ses çıkararak (hınnn hımnnn gibi:P) sürerdim. Kuzen de olduğu zaman bu müzik kasetlerini yan yana dik bir biçimde dizip onun içinde sürerdik. Yol işte sana:) Bunların hepsi küçük arabalardı. Bir de koltukların üstünde sürerdim tepeleri aşardım onlarla. :P:p Kırmızı vosvos özledim sen nan :)

Ehh yeterli gibi. Çocukluğum gözümün önünden film şeridi gibi geçti birden :) Şimi geldi mimi paslamaya.

Bi Dost
, Inflack ve Mrs. Lovett yazsın. Yazalım lütfen:P

Optumbay :)
Devamı >>

13 Ağustos 2010 Cuma

Bi Dost ve Ukturk Msn Sohbetleri | dün 01:00 suları

Merhaba dün gece saatlerinde çok şeker insan bi dost (şimdi böyle dedim şımaracak yine ama aıştık artık:P) ile bir çeşit msn konuşması yaptık. Eee bunu da yayınlayalım istedim. Şeffaf bir bloguz biz onun için. Lütfen! Hem hayatın gerçeklerine yönelik bir çok açıklama mevcut bu konuşma içerisinde. Henüz küresel ısınmaya veya sıcaklara çare bulamadık ama kayısının faydaları ve kaçak çayın nimetleri üzerinde güzel bir alışverişş yaptık kendisiyle. Hiç bir yerine dokunmadan yayınlıyorum tabiki de. Selametle dostlar :P


(00:57) bido:hişt hey
(00:57) ' KaaN:efendim bi dost :)
(00:57) bido:naber
(00:57) ' KaaN:iyilik sağlık senden :D
(00:57) bido:hamdolsun :P
(00:58) bido:silme :D
(00:58) ' KaaN:oruç nasıl gidiyor :D
(00:58) bido:kötüü çok zor
(00:58) ' KaaN:bi de bana sor çalışıyorum bir de çok sevap kazanıyorum ama ihtiyacım var biliyorsun:D
(00:59) bido:he ya zaten evde mışıl mışıl uyurken hep onu düşünüyorum, çalışsam ölürdüm heraldde ben
Allah kabuul etsin bonuslu sevap versin inşallah:D
(01:00) ' KaaN:haha bonuslu sevap :D haha inşallah verir kabul eder orucumu
(01:00) bido:amin
(01:01) ' KaaN:bonuslu sevap güzel yazı başlığı ama di mi içi doldurulması gerek ama:D
(01:01) bido:zor falan ama 17 sularında akşam okununca oruç tuttuğunu hissedemiyodu insan. dibine kadar açlığı hissediyoruz şu an :P ebru şallı gibi oldum bende "ay yanıyoruz süper oh oh" :P
(01:01) ' KaaN:haha:D
(01:01) bido:ahaha evet, hmm işlemek gerek:D
(01:01) ' KaaN:çok reyting yapar bu yazı bi dost öyle böyle değil buna bir eğilmemiz lazım :P
(01:02) bido:bu konuya eğilelim üstat
(01:02) ' KaaN:eğilelim bi dost başkan hemen ihmale gelmez!!1
(01:03) ' KaaN:haha ebru şallıya hala gülüyorum çok yemek yedim güldürme beni hala kendime gelemedim koca göbek oldum bildiğin:P
(01:03) bido:oha blog alemi senin şişko olmanı kabullenemez
(01:03) bido:kendini düşünmüyosan 700+ izleyiciyi düşün
(01:04) ' KaaN:haha sonra iniyor mide şişiyor galiba böyle "ıyhh lan tıkandım" derler ya ondan oluyor bir genirme ihtiyacı doğuyor insanda hemen o an :D
(01:04) bido:ya tamam hepimiz yapıyoruz böyle şeyler ama dile getirilmesi çok çekici değil aslında:D
(01:05) ' KaaN:haha kim görecek canım söylemezsen kimseye ehe
(01:05) bido:öyle olsun:P
(01:05) ' KaaN:en güzeli de yemekten sonra çay içmek oluyor böyle bir rahatlıyorum sorma dünyanın en mutlu insanı oluyorum getir boş kağıt imzalarım yani
melekler halt etmiş yani kanadım eksik bir
(01:06) bido:aa aynen, normalde çay merakım yoktur ama dayanamıyorum içmeden inmiyo karnım benim de
(01:07) ' KaaN:sen zaten şişkosun bir de iftardan sonra aman allahım düşünemiyorum bile haha
(01:07) ' KaaN:sizin çayın markası ne biz doğadan alıyoruz şekerim reklam olmasın şimdi ama
(01:07) bido:47 kiloluk dev şişko.. ben! :D
bilmem çaykur galiba:D
(01:08) ' KaaN:nasıl bilmiyorsun aaa! kaçak çay karıştırıyor musunuz içine peki o olmadan olmaz, çay benden sorulur!
(01:08) bido:hıhı bazen yapıyo annem sanırım
çaykur ya evet, çaykur filiz çay işte:D
(01:09) ' KaaN:nasıl malatlayalısınız siz ya kayısıyı az yiyorsunuz herhal, istanbul bozmuş sizi cık cık
brokoli yiye yiye böyle oluyor insanlar işte
(01:09) bido::D
ben çay sevmem pek
yeni yeni içmeye başladım
ailede bi ben çürükelmayım, genelleme yapma:P
(01:10) ' KaaN:yaa bırahhh şimdi :D
(01:10) bido:hakkatten ama:)
(01:11) ' KaaN:öyle olsun bakalım biraz çok ye kayısıdan malatya kanı karışır biraz içine bak ben dondurma yiyorum maraşlı oluyorum o an hemen:D
(01:11) bido:sen maraşlıydın dimi ya
inanası gelmiyo insanın
:D
(01:12) ' KaaN:niye annemlerde kayserili üff süperiz biz:D
(01:13) bido:mantıığğ mantığğ:(
(01:13) ' KaaN:evet mantı ne güzel oh misss siz de ne var sadece kayısı o da yanmış zaten bu sene :D
(01:14) ' KaaN:neyse şekerim ****************** *************** ******************* *********** sahura kadar, ne yapacağım bilmiyorum yaa böyle :D
(01:14) bido:sadece mantı mı? döverim seni:D
(01:14) bido:peki tmm
da bişe dicektim ben sana unuttum:D
(01:14) ' KaaN:ne diyecektim söyle anlat bana çekinme lütfen :D
(01:15) bido:***** blogmanianın yazarlığından çıkarmış kendini, resmimi bi de ismimi kaldırsın ukturk dedi
(01:15) ' KaaN:hıı evet dün farkettim benim tüm aboneliklerimden de çıkmış ******* bipp bip **** :D
(01:15) bido:negzel anlaşıyosunuz ******** bippppp :D
(01:15) ' KaaN:neden çıkmış acaba üzüldüm çok:(
(01:16) ' KaaN:çok küfür ediyorum bu liboşlara ondan mı acaba ki alındı herhal!
(01:16) bido:en güzel blogcular listesine beni yazmamış ondan dedi bana, bilmiyorum ne kadar ciddi:D
(01:16) bido:ondan olduğunu sanmam ama işte ******** bipppp
(01:17) ' KaaN:neyse ne yapalım bi dostumuz var bizim daha da istemeyukk:D
(01:17) bido:
(01:17) ' KaaN:bunları bloga yazı olarak koysak iyi olur gibi haha
(01:18) bido:anam :P
(01:18) ' KaaN:***** ya da ******* dedik ama haha
(01:19) ' KaaN:orayı ****** yaparım daha gizemli olur:D
(01:19) bido:ahauhaa ama bu, saçımızı başımızı yolmasına engel olmaz bence *******:P
(01:19) ' KaaN:hehe benle muhattap olmuyor zaten galiba beğenmiyor artık beni :(( sen uğraş bip bip bipppp onun ile :D haha
(01:20) bido:ya ühühü ama saçla kurtarma şansımı yok ediyosun, topuğuma sıkmaya hazırlancak:( :P
(01:21) ' KaaN:bir şey yapamaz ukturk reis var burada CcC
(01:21) ' KaaN:
(01:21) bido:uu TTK reyis!! :P
(01:22) ' KaaN:TTK ne Bi dost Tkp gibi..
(01:22) bido:oha nası bilmezsin? Tanrı Türk'ü Korusun demek o!!11! :P
(01:23) ' KaaN:laynnnn kısaltması yok onun büyük harflerle yazılacak kaç kere diyeceğim !!11:D
(01:23) bido:ahaha pardon ben bilmiyodum :D tayyipçi muhafazakar liboş olmamdan dolayı sanırım:(
(01:24) ' KaaN:haha:D
(01:24) ' KaaN:o değilde biz akepeli olmadığımzdan bizim eve iftariyelik getirmiyorlar sen araya girsen bizdendir!! desen :D
(01:25) bido:fakiir ve fukara olan ülkücüler için yapıyorum onu, sen koskoca ukturksun :D
(01:25) ' KaaN:haha valla ben de kötü durumdayım yediniz bitirsiniz bizi bi şeyimiz kalmadı :D
(01:26) bido:bu konularağğ grmeyeliiğğğmm şarkısı gelsin alişandan:P
(01:27) ' KaaN:öyle bir şarkısı mı var bilmiyordum :D
(01:27) bido:yumuşak geler hariç, var evet:P
(01:27) ' KaaN:MYd'den gelsin sana o zaman "biz bu hallere düşecek adam mıydık" der ver giderim !!1
(01:28) bido:severim sayarım.. selametlen o zamaan:)
(01:28) ' KaaN:eyvallah
:D
Devamı >>
 
Copyright Blog Manias All Rights Reserved
ProSense theme created by Dosh Dosh and The Wrong Advices.
Blogerized by Bonard Alfin Blogger Templates.