Welcome

8 Ocak 2012 Pazar

Spot Işığını Arayan Kız | Blog

Merhaba, uzun zamandır yeni bloglardan bahsetmediğimin farkına vardım az önce. Bu iş böyle gitmez diyerek yazmaya başladım. Zaten iş-güç derken blogu çok boşladım bari bu açığı kapatalım değil mi. Tabii bu kadar aradan sonra böyle çok çok güzel bir blogdan bahsetmek gerekirdi. Epeydir aklımda olan merak ettiğim ama geçen güne kadar bir türlü ne okuyabildiğim ne de takibe aldığım bir blogdan bahsedeceğim :)



Blogun Adı: Spot Işığını Arayan Kız


Süpersonik bir blog ile daha beraberiz. Bloga seçtiği isim bile bir değişik sevgili blogcumuzun. Kendisi blog dünyasına Kütahya'dan katılıyor. Anadolu'nun bağrından yani. Böyle İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirler dışından yazan blogcuları nedense böyle daha çok seviyorum veya daha çok sempati ile bakıyorum. Nedeni yok ama sanırım farklı yerler farklı tatlar veriyor ya ondandır, neyse :)

Kim ki bu spot ışığını arayan, şekerli çilek seven kız diyenler için blogcumuz söylüyor nihavend makamından, evet sendeyiz QueenE;
"Uçuk kaçık hayallerim var. 18 yaşındayım ama sadece görünüşte. Hatta görünüşte bile yaşımı göstermiyorum. Bu sene üniversite sınavına ikinci kez gireceğim. Sinir stres modundayım. Beni sevmenizi beklemiyorum ama severseniz de fena olmaz hani. Bu çocuk tavırlı kızı mutlu etmiş olursunuz. Ha bir de artık pembe gözlükleri yok gözünde. Herşey renkli. Genelde hep gülümsüyorum. Bu yüzden de sol yanağımda kocaman bir gamzem duruyor. Ama ağladığımda da kimse beni susturamıyor. Müziğe bayılırım hele de güne bir melodi ile başlamaya hayır demem. Kolye, bileklik gibi süslü eşyalara bayılırım. Biraz şımarığım ama pek belli etmem. Pembeyi çok severim. Uzun sözün kısası, Spot ışığını Arayan Kız benim. Blogumda beni daha yakında tanıyabilirsin."

Evet tekrar birlikteyiz. Okuduğunuz gibi çok "cici" bir blogcu QueenE. Kendileri ayn zamanda üniversite sınavlarına hazırlanıyor. Son yazısında okuduğumuz kadarıyla sınavlarda yükselen bir başarısı ve kendisine açılmayan bir çocuk var. Aşk hayatı da çok büyük gelişmelere gebe yani. Çekirdek alıp heyecanla okuyabileceğiniz şeyler olabilir yakında öyle hissediyorum hehe :) Ama buradan bir amca tavsiyesi bir ukturkhoca tavsiyesi olarak QueenE'ye diyorum ki, bence onun açılmasını bekleme direkt git sen söyle. İnceldiği yerden kopsun yahu :)

Kişisel bir blog anlayacağınız gibi. Sıkılmadan okuyabileceğinizi düşünüyorum. Sohbet eder gibi rahat yazım tarzına bayıldım ben açıkçası. Ayrıca istihbarat ekibime görev verdim kendisi hakkında çok gizli bilgilere de ulaştım. İşte onlar, başka yerde yok!11

Birazcık takıntılı ve paranoyak bir yapısı var. Meraklı mı meraklı öyle böyle değil. Ayrıca çok çabuk küsen bir insan ama sonra pişman olup çabucak da barışıyor. Öyle melek bir insan. Normal anlarında sanırsın bir melek ama sinirlendiği zaman ise bildiğin şeytan. Aaa bak bu aynı ben :) Sevecen ama asosyal. Yazmaktan büyük zevk alan birisi aynı zamanda, her insan gibi o da film, kitap, müzik üçlüsünden büyük haz duyuyor. Hayal kurmayı seven, başkası olma kendini ol felsefesini kendisine kılavuz edinimş yüce bir varlık. Fakat çok şımarık kendileri onu da belirteyim. Arkadaş canlısı bir yapıya sahip olup gossip girl ve supernatural izlemekten kendimi alamıyorum diye beyanatlarının olduğu söyleniyor. Batıl inançları var ve aşırı kıskanç ve bir Koç burcu!1

Evet istihbarat raporlarımızı da aktardık şimdi de son olarak blogun benece en güzel kategorisinden bahsedelim. Ben Neden Çocuksu Tavırlarımdan Kurtulamadım? Çok güzel lan vallahi bak. Hani bir kere yazmıştım en güzel blog yazı dizileri diye aha işe bu da onlardan biri bence. Okumayan pişman :)

Vol 4 - Mimik Prensesi
Vol:3 - Cici bebe aşkına
Vol 2 - Çizgi Film mi İzliyorsun?
Vol 1 - Benim Hiç Oyuncak Ayıcığım Olmadı

xoxo blogsever ukturko
Devamı >>

26 Aralık 2011 Pazartesi

ukturko öneriyooor hanım koş koş!

Merhaba cicişler! Bugün siz sevgili blogcu kardeşlerime bazı önerilerde bulunacağım. Bunlardan bazıları ben yaptım siz yapmayın veya ben yandım sizler yanmayın türünden, bazıları da hayat kurtaracak kimsenin aklına gelmeyecek bazen süpersonik bazen de otantik şeyler olacak. Öyle bazı bloglarda yazıldığı gibi yok efenimm saç preyi, yok kulaklık bilmem ne gibi şeyler değil. Direkt ipten alacak öneriler. Bir ukturk hoca klasiği, ismimiz markamız! lütfen öhöömm.. :)


- Kızları kötü alıştırmayın, şımartmayın!

Neye alıştırmayalım hocam diye bir ses duydum. Sakin. Ne olacak tabiiki fazla hediyeye fazla iltifata alıştırmayacaksın. Öyle gereksiz kahramanlıklara gerek yok gençler. Sonra bu tip herifler yüzünden çıta yükseliyor sizden, benden de böyle her gün bir hediye her gün bir çiçek her gün bir iltifat beklemeye başlıyor bu kızlar. Hayır o kadar iltifat arsızı oluyorlar ki zaman geçtikçe, kesmiyor onları seni seviyorum, hayatmın anlamı, böcüğüm falan :) Şiir falan okumanız falan bekliyorlar. Bu kadar da olmaz!!1 O yüzden ara ara vereceksiniz gazı, sonra bir anlamı kalmıyor yaptıklarınızın, emeklerinizin. Sıradanlaşıyor! Haftada bir bence uygun :)

Çok fazla düşünmeyin, herkesi ciddiye almayın

Her şeyi kafaya takmamak gerek. Özellikle herkesin yaptığı, söylediği ciddiye almamak gerek. Alacak var almayacak var. Elin işe yaramazını, itini, köpeğini, çakalını niye kafamıza takalım. Ne demişler it ürür kervan yürür. O kadar! :) Tabii salmamak da gerek. Gamsızlık da kötü bir şey. Ama her olayı, her şeyi kendine sıkıntı yapsa insan hayat yaşanmaz hale gelir yahu, yapmayın görüyorum yapıyor bazılarınız, sallayın gitsin "tohumuna para mı saydım lan senin ben" demek gerek bazen :)

İşi gücü olmayandan koca olmaz!

Bu da kızlarımıza gelsin. Benim gibi yaşı başı geçmiş hocalar bir kıza bakarken bir süre sonra önce acaba ne iş yapıyor lan, ailesi nasıldır acaba, abisi var mıdır diye düşünmeden edemiyor. Hayat çok zor. Direkt evlenmeye yönelik yani. Ama bakıyorum bazı kızlarımız böyle evlendirsen yarın çocuğu olacak pozisyona gelmişler ama hala bir serserinin iki çalımına kanıyorlar, hatta evlenenleri falan da var. Ben düşünüyorum onun yerine koyuyorum kendimi, oğlan da tip desen yok, para da yok, iş yok, hiçbir şey yok, neyini beğendin aa kızım diyorum. Dedikleri gibi galiba, gönül ferman dinlemiyor! Ama bu tipler sonra çok başını taşa vuruyor o ayrı. Gönüller bir olunca samanlık seyran falan olmaz. Evlenilecek erkek nasıl olur? yazımı kesinlikle okuyun :)

Jöle sürmeyin!

Bu önerim hem erkeklere hem kızlara yönelik. Bazen diyorum "jöle mi kaldı lan!" Çok mu güzel olduğunu sanıyorsunuz arkadaşım diyerekten kafa göz dalasım geliyor bunlara :) Şiddete karşıyız tabii ama insan üzülüyor kendisini jöle kutusu içinde kaybeden gençleri gördükçe. Bir de kızlar sürmüyor mu, özellikle şu kıvırcık saçlılar sürüyor. Allahım sana geliyorum moduna giriyorum hemen. Düşünsenize kız arkadaşınız var böyle saçına dokunuyorsun beton gibi, yapış yapış. Rezalet yahu! Yiğit Bulut kovalasın sizleri! (çok büyük beddua ettim:P)

Ekmeksiz yaşam!

Evet ekmek yemeyin. Özellikle de beyaz ekmek. Ben mesela neredeyse hiç ekmek yemiyorum. O kadar şey yiyip kilo almamamın nedeni de bu olsa gerek bence. Makarna ile ekmek yiyen bir millet olduğumuzu unutmayalım. Her şeyi ekmekle yiyoruz. Sonra da fil gibi olunca "ayy ne yiyorum ki şekerim, su içsem yarıyor" diye söyleniyor kızlarımız. Ekmeksiz doymam ben diyenler ilk başlarda belki zorlanabilirsiniz ama zamanla alışıyor insan. Yemeğin yanında mutlaka salata, yeşillik, turp gibi şeyler olsun ayrıca. Yerseniz de bildiğimiz somundan yemeyin, sonra dana gibi oluyorsunuz hehe :)

Şimdilik bu kadar. Aklıma geldikçe yine buraya yazarım. Vol 2 yapacak halim yok ya sonuçta hah :)

xoxo ukturko
Devamı >>
 
Copyright Blog Manias All Rights Reserved
ProSense theme created by Dosh Dosh and The Wrong Advices.
Blogerized by Bonard Alfin Blogger Templates.