12 Eylül, Türkiye'yi 50 yıl götüren tarihin başlangıcı, utanç tablosudur Türk siyasi tarihinde. Kenan Evren tarafından yapılmış bir darbedir en basit ve masum tabiriyle. Tabi olayın masum bir yanı yoktur. Daha net anla diye şimdi sana bazı rakamlar vereceğim 12 Eylül darbesi ile neler olmuş bak.
650 bin kişi gözaltına alınmış, 1 milyon 683 bin kişi fişlenmiş, 210 bin davada 230 bin kişi yargılanmış, 7 bin kişiye idam cezası istenmiş, 517 kişiye idam cezası verilmiş, 50 kişi idam edilmiş, 98 bin 404 kişi örgüt üyeliğinden yargılanmış, 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarılmış, 30 bin kişi mülteci olarak yurtdışına gitmiş, 300 kişi kuşkulu şekilde ölmüş, 171 kişi işkenceden ölmüş, cezaevlerinde 299 kişi ölmüş, 14 kişi açlık grevinde ölmüş, 16 kişi kaçarken vurulmuş, 95 kişi ise çatışmada ölmüş.
Vay da var gördün mü tabloyu daha net anladın galiba 12 Eylül'ün nasıl bir travma olduğunu. Kısacası solcu,sağcı her kesimden gençliğin üstünden geçilmiş. Madem öğrendik 12 Eylül neymiş neler olmuş. Geçelim 12 Eylül sonrası Türk gençliğine. 29 senelik bir süreç bu süreç. Sanki şimdilerde daha bir net görüyoruz bu tabloyu.

Peki 12 Eylül Türk gençliğini nasıl etkiledi. Nasıl bir profil oluştu darbe sonucu. Öncelikle mevcut tüm kötülüklerin temel sorumlusu olarak olumsuz bir şekilde darbe öncesi gençlik gösterildi. Geçmişten, tarihsel deneyim ve süreklilikten koparılan gençlik, dayatılan belleksizleştirme, tüketici kişilik ve zevkçilik propagadansı yapıldı.Böylece gençlik ve toplum sadece geçmişini değil geleceğini de kaybetti ve geleceğini kaybeden gençlik ve durumları.
Kötülenen 80 öncesi gençlik ile birlikte şimdilerde ki gençlik apolitize olmuş, siyasetle ilgilenmeyen, daha çok uçkur peşinde koşan, üniversite de okumasına rağmen suya sabuna dokunmadan okulu bitiren, devlet meseleleri ile alakalı herhangi iyi kötü bir görüşü olmayan, eğer bir görüşü varsa bile bunu zoru gördüğünde vazgeçebilen, korkak, populist, ot bir gençlik. Genelleme değil tabi bu. Hepsi böyle değil. Ama yüzdeye vurursak bu şekilde olanlar büyük bir çoğunluğu oluşturur. Kısaca ben şöyle tanımıyorum şimdiki geçnliği vur ağzına al lokmasını. O kadar kolay mı kolay hem de çok, böylesi pasif bir gençlik TC'nin hiç bir döneminde görülmemiştir galiba.
Artık acaba hangi conversemi giysem yarın kız, veya yarın Sibeli bırakacağım Ayşe'ye saracağım oğluma dönmüştür olay. Üniversite gençliği bu haldedir. Peki bunlar devlet ile siyaset ile ilgilenmiyorlar da dersleriyle mi ilgileniyorlar çok mu iyiler bu konuda. Yok o da yok. Kızlar orospu oğlanlar pezevenk genelde. Bu çizgide gidiyorlar. Ağır oldu ama öyle bence. Bu tip bir gençliği ben kabul etmiyorum şahsen. Varsın olmasın böylesi faydasız bir gençlik.
12 Eyül sonrası gençlik peki 12 Eylül deyince ne düşünüyor sizce. Bunlar çok acı ve komik işte. Bunlar çok mu abartı sence bence değil, sen normalsin ondandır sana garip gelmesi. Zaten bu blogu okuyorsan farklısın demektir zaten.:)
- 12 Eylül nedir sence Esra;? Aşkitomun doğum tarihi. 12 Eylül. Çok değerli bir gün benim için.
- 12 Eylül ? 11 Eylül demek istediniz galiba. ABD'yi vurdular o gün. İnsanlık için kara bir gündü.!
- Kenan Evren? Nasıl tanımazsın Cumhurbaşkanımızdır kendisi. Aynı zamanda ressamdır, çok güzel resimler çizer.!
Eee durum bundan ibaret biraz da. Ama son olarak 12 Eyül sonrası gençlik nedir derseniz. Şudur:
İçi boşaltılmış, niteliksizleştirilmiş okullarda okumak zorunda kalan, okulda alfabeden önce ilk öğrendiği şeyin ellerini göğsünde kavuşturup sessizce oturmak olduğu gençlik.
Uyuşturucu kullanan ve bunu seven, kendini geçen gün arkadaşlariyla nasıl da esrar partisi verdiklerini anlatarak ifade etmek zorunda kalacak kadar ezik bir yetişkin adayı haline getirilmiş, tüm bunları yaparken başka bir ülkede halkın nasıl sokağa döküldüğünü görüp içten içe imrenen, haberleri seyrettikten sonra arkadaşlarıyla hangi ülkeye kapağı atsak diye gerçekleştiremeyeceği planlar yapma gereği duyan, belleği, içi güzel fikirlerle, yeni dünyalarla dolu kitaplarla değil kıytırık ünlüler ve onların kıçı kırık hayatlarıyla dolu insanlar. Hiçbir şey hakkında uzmanlaşmayıp her konuda az da olsa bilgisi olan kişilerdir aynı zamanda.
Gayet açık oldu bence. Vatana millete hayırlı olsun. Ekşi,Uludağ,itü sözlükler ve onlarca siteden alıntı yaparak yazdım bu yazıyı. Kendi görüşlerimi de yansıtıyor tam olarak. Her türlü görüşe de açığım. Öncelikle 12 Eylül nedir bunu bir açıklamak gerek bence.
12 Eylül, Türkiye'yi 50 yıl götüren tarihin başlangıcı, utanç tablosudur Türk siyasi tarihinde. Kenan Evren tarafından yapılmış bir darbedir en basit ve masum tabiriyle. Tabi olayın masum bir yanı yoktur. Daha net anla diye şimdi sana bazı rakamlar vereceğim 12 Eylül darbesi ile neler olmuş bak.
650 bin kişi gözaltına alınmış, 1 milyon 683 bin kişi fişlenmiş, 210 bin davada 230 bin kişi yargılanmış, 7 bin kişiye idam cezası istenmiş, 517 kişiye idam cezası verilmiş, 50 kişi idam edilmiş, 98 bin 404 kişi örgüt üyeliğinden yargılanmış, 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarılmış, 30 bin kişi mülteci olarak yurtdışına gitmiş, 300 kişi kuşkulu şekilde ölmüş, 171 kişi işkenceden ölmüş, cezaevlerinde 299 kişi ölmüş, 14 kişi açlık grevinde ölmüş, 16 kişi kaçarken vurulmuş, 95 kişi ise çatışmada ölmüş.
Vay da var gördün mü tabloyu daha net anladın galiba 12 Eylül'ün nasıl bir travma olduğunu. Kısacası solcu,sağcı her kesimden gençliğin üstünden geçilmiş. Madem öğrendik 12 Eylül neymiş neler olmuş. Geçelim 12 Eylül sonrası Türk gençliğine. 29 senelik bir süreç bu süreç. Sanki şimdilerde daha bir net görüyoruz bu tabloyu.

Peki 12 Eylül Türk gençliğini nasıl etkiledi. Nasıl bir profil oluştu darbe sonucu. Öncelikle mevcut tüm kötülüklerin temel sorumlusu olarak olumsuz bir şekilde darbe öncesi gençlik gösterildi. Geçmişten, tarihsel deneyim ve süreklilikten koparılan gençlik, dayatılan belleksizleştirme, tüketici kişilik ve zevkçilik propagadansı yapıldı.Böylece gençlik ve toplum sadece geçmişini değil geleceğini de kaybetti ve geleceğini kaybeden gençlik ve durumları.
Kötülenen 80 öncesi gençlik ile birlikte şimdilerde ki gençlik apolitize olmuş, siyasetle ilgilenmeyen, daha çok uçkur peşinde koşan, üniversite de okumasına rağmen suya sabuna dokunmadan okulu bitiren, devlet meseleleri ile alakalı herhangi iyi kötü bir görüşü olmayan, eğer bir görüşü varsa bile bunu zoru gördüğünde vazgeçebilen, korkak, populist, ot bir gençlik. Genelleme değil tabi bu. Hepsi böyle değil. Ama yüzdeye vurursak bu şekilde olanlar büyük bir çoğunluğu oluşturur. Kısaca ben şöyle tanımıyorum şimdiki geçnliği vur ağzına al lokmasını. O kadar kolay mı kolay hem de çok, böylesi pasif bir gençlik TC'nin hiç bir döneminde görülmemiştir galiba.
Artık acaba hangi conversemi giysem yarın kız, veya yarın Sibeli bırakacağım Ayşe'ye saracağım oğluma dönmüştür olay. Üniversite gençliği bu haldedir. Peki bunlar devlet ile siyaset ile ilgilenmiyorlar da dersleriyle mi ilgileniyorlar çok mu iyiler bu konuda. Yok o da yok. Kızlar orospu oğlanlar pezevenk genelde. Bu çizgide gidiyorlar. Ağır oldu ama öyle bence. Bu tip bir gençliği ben kabul etmiyorum şahsen. Varsın olmasın böylesi faydasız bir gençlik.
12 Eyül sonrası gençlik peki 12 Eylül deyince ne düşünüyor sizce. Bunlar çok acı ve komik işte. Bunlar çok mu abartı sence bence değil, sen normalsin ondandır sana garip gelmesi. Zaten bu blogu okuyorsan farklısın demektir zaten.:)
- 12 Eylül nedir sence Esra;? Aşkitomun doğum tarihi. 12 Eylül. Çok değerli bir gün benim için.
- 12 Eylül ? 11 Eylül demek istediniz galiba. ABD'yi vurdular o gün. İnsanlık için kara bir gündü.!
- Kenan Evren? Nasıl tanımazsın Cumhurbaşkanımızdır kendisi. Aynı zamanda ressamdır, çok güzel resimler çizer.!
Eee durum bundan ibaret biraz da. Ama son olarak 12 Eyül sonrası gençlik nedir derseniz. Şudur:
İçi boşaltılmış, niteliksizleştirilmiş okullarda okumak zorunda kalan, okulda alfabeden önce ilk öğrendiği şeyin ellerini göğsünde kavuşturup sessizce oturmak olduğu gençlik.
Uyuşturucu kullanan ve bunu seven, kendini geçen gün arkadaşlariyla nasıl da esrar partisi verdiklerini anlatarak ifade etmek zorunda kalacak kadar ezik bir yetişkin adayı haline getirilmiş, tüm bunları yaparken başka bir ülkede halkın nasıl sokağa döküldüğünü görüp içten içe imrenen, haberleri seyrettikten sonra arkadaşlarıyla hangi ülkeye kapağı atsak diye gerçekleştiremeyeceği planlar yapma gereği duyan, belleği, içi güzel fikirlerle, yeni dünyalarla dolu kitaplarla değil kıytırık ünlüler ve onların kıçı kırık hayatlarıyla dolu insanlar. Hiçbir şey hakkında uzmanlaşmayıp her konuda az da olsa bilgisi olan kişilerdir aynı zamanda.
Gayet açık oldu bence. Vatana millete hayırlı olsun. Ekşi,Uludağ,itü sözlükler ve onlarca siteden alıntı yaparak yazdım bu yazıyı. Kendi görüşlerimi de yansıtıyor tam olarak. Her türlü görüşe de açığım.
0 comments:
Yorum Gönder