
İpek: Daha önce tanıştırmıştım sizleri İpek ile. Anaokulundan kalma aşkım. Ataköy'den. Kap kalp:P Biz o zamanlar oradan başka bir yere taşınmak zorunda kalmıştık. İpek'te orada kaldı. Sonra bir daha göremedim. Unutmuştum aslında ama bir gün eski fotoğraflarıma bakarken elime bir 23 Nisan tören fotoğrafı geçti o an hatırladım o güzelliği. Bir gün karşılaşırım inşallah. O zaman Nev-Mazideki Aşk yerine oturacak şarkıdır. Sırf o şarkıyı anlamlı kılmak için bile güzel bence. Ki ben onun için barbie sakızları aldırıp babama onun çıkartma albümünü doldurup göndertip orjinal barbie kazanıp İpek'e hediye etmiştim. Yaaa:)
Resimlerim: Evet ben çocukken deli gibi resim yapıyordum. Öyle salak salak şeyler de değil. Gayet de güzel yapıyordum. 3 resim dosyası resmim var hala saklıyoruz :P Her türlü ama sulu boya, pastel boya, kara kalem, kuru boya. Ama en çok pasteli seviyordum ben galiba. Sulu boya da suyunu fazla kaçırıyordum kağıt böyle dalga dalga oluyordu. Sonra onu düzelteceğim derken kağıt deliniyordu. Neler çektim o küçücük yaşımda :P Genelde soyu çalışıyordum ama hehe :) İlkokul 3'e 4'e kadar yaptım resim. Sonrası hiç yok. Çocukluk anısı tam yani:)
Kırmızı Para: Her çocuk gibi okula giderken ben de harçlık alırdım. Daha ilkokul 1-2 işte. O zaman kırmızı paralar vardı. Bilenler bilir. 20.000 lira oluyor kırmızı para. Ben hep o paralardan isterdim. Baba baba kırmızı kırmızı derdim. Galiba o zaman için biraz bana göre yüksek paraydı. Lanet olsun alamadım hiç:P Rengi çok hoşuma giderdi farklıydı çünkü. Kırmızı nan daha ne olsun :P Ama sonra parayı harcamayıp sonra da tümletip emelime ulaştım kısa sürede. O zaman benim için en iyi para oydu 50.000 ver beğenmezdim illa olacak kırmızı para hehe :)

Hürriyet Çocuk Kulübü Kartı: Çocukluktan kalan bir şey de bu kart. İlk sahip olduğum kart aynı zamanda. Ne kadar sevinmiştim anlatamam. Üzerinde kara bir çocuk fotoğrafı o ben oluyorum:P Arkasında da 15 yaşına kadar saklayınız diyor. Ben hala saklıyorum. :P Cüzdanımın en güzel yerinde. Herkese de gösteriyorum hala çocuk gibi. Baaak benim bu vardı falan diye. Ay ne şirinnn diyenler de var. Hala iş görüyor yani. Teşekkürler çcouk kulübü :P:p
Katlettiğim evcil hayvanlar: Çocukken babama ağlama silahıya bir çok kuş, balık, civciv falan aldırdım. Hepsinin de sonu malesef kara toprak oldu. Ama hiç biri de ecelleriyle gitmedi ne yazık ki :P O canım civcivleri elime alıp sallayıp acaba içinde ne var diye denediğim rivayet ediliyor mesela. Hayvanlar o kadar sarsıntıdan sonra bir daha kendine gelemiyorlardı zaten. Balıklara da acaba şunu yer mi bunu yer mi diye çeşitli deneyler yaptığımdan galiba 1 haftayı geçmeden ölüyorlardı. Allah taksiratlarını affetsin :P
Mark: Almanların eski ulusal para birimi. Euro'dan önceki yani. İlk Mark'ımı ben tahmin edin kaç yaşında aldım. İlkokul birinci sınıfta aldım.:P O zamandan işletmeciyim ben yahu :) En büyük zevklerimden biriydi bu aslında. Harçlığımı biriktirip onunla Mark almak. Babama verirdim baba al bana Mark al. İlkokul 5.sınıf bittiğinde 950 Mark'ım olmuştu yanlış hatırlamıyorsam. :P Böyle biriktikçe daha çok mutlu oluyordum, gözümü para bürümştü resmen :P:p Bilgisayar almıştık o parayla üstüne de peder desteğiyle. Kimse de yoktu o zamanlar, havamdan geçilmiyordu gençler:P:p İlk yatırımım aynı zamanda bu :)
Küçük Oyuncak arabalarım: O kadar çoklardı ki böyle filo gibi :) En sevdiğim şeylerden biriydi galiba çocukken. Nasıl oynardım bak. Halının üstüne oturursun arabalarn hepsini dizersin halının kıvrımlarında falan kendince bir yol edinirsin onların üstünde ses çıkararak (hınnn hımnnn gibi:P) sürerdim. Kuzen de olduğu zaman bu müzik kasetlerini yan yana dik bir biçimde dizip onun içinde sürerdik. Yol işte sana:) Bunların hepsi küçük arabalardı. Bir de koltukların üstünde sürerdim tepeleri aşardım onlarla. :P:p Kırmızı vosvos özledim sen nan :)
Ehh yeterli gibi. Çocukluğum gözümün önünden film şeridi gibi geçti birden :) Şimi geldi mimi paslamaya.
Bi Dost, Inflack ve Mrs. Lovett yazsın. Yazalım lütfen:P
Optumbay :) Sıcak bir ramazan gününden merhaba sevgili blog severler. Bugün Pazar. Saatlerimiz şu an 15:36'yi gösteriyor. Karşıda televizyon açık kanallardan NtvSpor var MotoGP dönüyor. Klima da püfür püfür estiriyor. Ve ben bu hal ve şartlarda bir mim yazmak için sizlerle olacağım. Tatlı insan French oje beni mimlemiş. Beni adam yerine koymuş sağolsun :P Mim konusu çocukluk yıllarından aklında kalanlar. Aldığım her mimi mutasyona uğratma eğilimi var ama ben de bu kez onu yapmayacağım çünkü bir şey bulamadım hehe:) Neyse geçelim konumuza. Çocukluğumu ele alıyoruz :)

İpek: Daha önce tanıştırmıştım sizleri İpek ile. Anaokulundan kalma aşkım. Ataköy'den. Kap kalp:P Biz o zamanlar oradan başka bir yere taşınmak zorunda kalmıştık. İpek'te orada kaldı. Sonra bir daha göremedim. Unutmuştum aslında ama bir gün eski fotoğraflarıma bakarken elime bir 23 Nisan tören fotoğrafı geçti o an hatırladım o güzelliği. Bir gün karşılaşırım inşallah. O zaman Nev-Mazideki Aşk yerine oturacak şarkıdır. Sırf o şarkıyı anlamlı kılmak için bile güzel bence. Ki ben onun için barbie sakızları aldırıp babama onun çıkartma albümünü doldurup göndertip orjinal barbie kazanıp İpek'e hediye etmiştim. Yaaa:)
Resimlerim: Evet ben çocukken deli gibi resim yapıyordum. Öyle salak salak şeyler de değil. Gayet de güzel yapıyordum. 3 resim dosyası resmim var hala saklıyoruz :P Her türlü ama sulu boya, pastel boya, kara kalem, kuru boya. Ama en çok pasteli seviyordum ben galiba. Sulu boya da suyunu fazla kaçırıyordum kağıt böyle dalga dalga oluyordu. Sonra onu düzelteceğim derken kağıt deliniyordu. Neler çektim o küçücük yaşımda :P Genelde soyu çalışıyordum ama hehe :) İlkokul 3'e 4'e kadar yaptım resim. Sonrası hiç yok. Çocukluk anısı tam yani:)
Kırmızı Para: Her çocuk gibi okula giderken ben de harçlık alırdım. Daha ilkokul 1-2 işte. O zaman kırmızı paralar vardı. Bilenler bilir. 20.000 lira oluyor kırmızı para. Ben hep o paralardan isterdim. Baba baba kırmızı kırmızı derdim. Galiba o zaman için biraz bana göre yüksek paraydı. Lanet olsun alamadım hiç:P Rengi çok hoşuma giderdi farklıydı çünkü. Kırmızı nan daha ne olsun :P Ama sonra parayı harcamayıp sonra da tümletip emelime ulaştım kısa sürede. O zaman benim için en iyi para oydu 50.000 ver beğenmezdim illa olacak kırmızı para hehe :)

Hürriyet Çocuk Kulübü Kartı: Çocukluktan kalan bir şey de bu kart. İlk sahip olduğum kart aynı zamanda. Ne kadar sevinmiştim anlatamam. Üzerinde kara bir çocuk fotoğrafı o ben oluyorum:P Arkasında da 15 yaşına kadar saklayınız diyor. Ben hala saklıyorum. :P Cüzdanımın en güzel yerinde. Herkese de gösteriyorum hala çocuk gibi. Baaak benim bu vardı falan diye. Ay ne şirinnn diyenler de var. Hala iş görüyor yani. Teşekkürler çcouk kulübü :P:p
Katlettiğim evcil hayvanlar: Çocukken babama ağlama silahıya bir çok kuş, balık, civciv falan aldırdım. Hepsinin de sonu malesef kara toprak oldu. Ama hiç biri de ecelleriyle gitmedi ne yazık ki :P O canım civcivleri elime alıp sallayıp acaba içinde ne var diye denediğim rivayet ediliyor mesela. Hayvanlar o kadar sarsıntıdan sonra bir daha kendine gelemiyorlardı zaten. Balıklara da acaba şunu yer mi bunu yer mi diye çeşitli deneyler yaptığımdan galiba 1 haftayı geçmeden ölüyorlardı. Allah taksiratlarını affetsin :P
Mark: Almanların eski ulusal para birimi. Euro'dan önceki yani. İlk Mark'ımı ben tahmin edin kaç yaşında aldım. İlkokul birinci sınıfta aldım.:P O zamandan işletmeciyim ben yahu :) En büyük zevklerimden biriydi bu aslında. Harçlığımı biriktirip onunla Mark almak. Babama verirdim baba al bana Mark al. İlkokul 5.sınıf bittiğinde 950 Mark'ım olmuştu yanlış hatırlamıyorsam. :P Böyle biriktikçe daha çok mutlu oluyordum, gözümü para bürümştü resmen :P:p Bilgisayar almıştık o parayla üstüne de peder desteğiyle. Kimse de yoktu o zamanlar, havamdan geçilmiyordu gençler:P:p İlk yatırımım aynı zamanda bu :)
Küçük Oyuncak arabalarım: O kadar çoklardı ki böyle filo gibi :) En sevdiğim şeylerden biriydi galiba çocukken. Nasıl oynardım bak. Halının üstüne oturursun arabalarn hepsini dizersin halının kıvrımlarında falan kendince bir yol edinirsin onların üstünde ses çıkararak (hınnn hımnnn gibi:P) sürerdim. Kuzen de olduğu zaman bu müzik kasetlerini yan yana dik bir biçimde dizip onun içinde sürerdik. Yol işte sana:) Bunların hepsi küçük arabalardı. Bir de koltukların üstünde sürerdim tepeleri aşardım onlarla. :P:p Kırmızı vosvos özledim sen nan :)
Ehh yeterli gibi. Çocukluğum gözümün önünden film şeridi gibi geçti birden :) Şimi geldi mimi paslamaya.
Bi Dost, Inflack ve Mrs. Lovett yazsın. Yazalım lütfen:P
Optumbay :)
0 comments:
Yorum Gönder